Neredeyse her gün kullandığınız saç ve cilt bakım ürünlerinin
içinde zararlı kimyasal maddeler bulunduğunu mutlaka biliyorsunuzdur.
Doğal yağlar ise eczaneden ya da kozmetik mağazalarından aldığınız bu
ürünlerden çok daha besleyici ve nemlendiricidir. Bu yazımızda daha sağlıklı saç ve cilt için kullanabileceğiniz 5 doğal yağa yer verdik.
Devamını Oku »
Şifalı Bitkiler , Alternatif TIP , Doğal tedavi yöntemleri
9 Mayıs 2020 Cumartesi
6 Mayıs 2020 Çarşamba
Akne Çeşitleri, akne tedavisi
Hepimiz hayatımızın bir döneminde sivilce sorunuyla mücadele
etmişizdir. Özellikle gençlik yıllarında tanıştığımız bitmek bilmeyen,
geçse bile geride kalıcı izler bırakan sivilceler, çok ciddi olmasa da
bir cilt sorunudur. Genellikle ilaç tedavisiyle kontrol edilebilen
aknelerin yanı sıra, daha ileri boyutta olan sivilcelerin mutlaka bir
cilt uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Akne (sivilce) tedavi edilmeden önce ne tür bir sivilce olduğunun yani akne çeşidinin belirlenmesi oldukça önemlidir. Çünkü farklı çeşitleri bulunan aknelerin türünün belirlenmesi tedavinin sonuç vermesi adına faydalıdır. Bu yazımızda, akne çeşitleri nelerdir? kistik akne nedir? sivilce akne tedavisi nasıl yapılır? sivilce türleri ve tedavileri hakkında detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz.
Diğer akne türlerinden daha büyük olan ağrı ve acı verebilen türdür. Diğer akne çeşitlerine göre daha şiddetli olan ve mutlaka bir dermotoloğun tedavi etmesi gereken akne vulgaris tipidir.
Papül;
İltihaplı, kırmızı renkli ve küçük pembe şişlikler şeklinde olan komedon türüdür. Papüller ciltteki kıl kökü iltihaplandığında oluşur. Kesinlikle sıkılmamalıdır, fazla dokunulması ve sıkılması sivilce izi kalmasına ve durumun daha da kötüleşmesine ve yayılmasına neden olur.
Püstül;
Püstül sivilce ağrılı ve iltihaplı olan, çevresinde kırmızı halka oluşan kabarık sivilce türüdür. Fazla temas edilmesi ve sıkılması durumunda mutlaka iz bırakır. Bu üç sivilce türü iltihaplı sivilce çeşitleridir.
Bir gözeneğin tıkanması sonucu bakteri, yağ, ölü hücrelerin birikmesiyle oluşan siyah noktalar, genellikle yağlı ciltlerde görülmektedir. Siyah noktalar çoğunlukla burun, çene ve alın kısmında bulunurlar.
Kistik Akne;
Bu sivilce türü en şiddetli ve en ağrılı olandır. Görünüşte bir nodül gibi gözükse de içi dolu aknelerdir. Sıkılması daha derin iltihaplanmaya ve daha büyük sorunlara yol açabilir. Bir çok kişinin yaşadığı bir sorun olan kistik sivilce, normalden daha büyük, kızarık ve enfeksiyon sonucu oluşmaktadır. Kistik sivilce nasıl geçer? sorusu sıklıkla karşımıza çıkmakta. Kistik akne tedavisi bazen çok uzun sürebilir ve geride yara izi, çukur görüntü bırakır.
Beyaz Yağ Bezesi;
Genelde göz kapağı etrafında ve yüzde çıkan yağ bezeleri zararsız olup, deri altında çıkan kistlerdir. Yağ bezeleri genetik kolestrol yüksekliği belirtisi olabilmektedir. Tedavisi mutlaka bir hekim tarafından yapılması gerekir. Yağ bezelerini sıkmak enfeksiyona sebep olur ve kalıcı izler bırakır.
Akne Fulminans;
Çok nadir görülen fakat aniden gelişen bir akne türüdür. Genellikle erkeklerde ergenlik döneminde ortaya çıkar. Göğüs, sırt, kol ve yüz bölgelerinde görülür. Eklem ağrısı ve iltihabı, ateş, şişlikle görülür. Mutlaka doktor tarafından tedavi edilmeli ve antibiyotik kullanılmalıdır.
Akne Rosacea;
Gül hastalığı olarak bilinen akne rosacea, genelde yüz ve alın bölgesinde çıkar. Ağrılı, kırmızımsı, iltihaplı, kılcal damar genişlemesi ile seyreden bir cilt hastalığıdır. Kesinlikle hekim tarafından tanı konulmalı ve özel tedavi edilmelidir.
Genetik faktörler sivilceye sebep olduğu gibi, iklim, hava şartları, cilt tipi, stres, depresyon ve hormonal değişiklikler akne oluşmasına sebeptir. Akne tedavisi süresince yağlı besinlerden uzak durulmalıdır. Bir dermotolog gözetiminde yapılan akne tedavilerinde, sivilce ilaçları, kimyasal peeling, ışık terapisi, antibiyotik, losyon, krem ve bazı sabunlar önerilebilir. İltihapsız ve kist şeklinde olan sivilce türleri için, kortikosteroid enjeksiyonu da kullanılabilir. Kısacası, hekiminiz akne türüne göre sivilce tedavisi uygulayacaktır.
Akne tedavisi lazer ile de yapılmaktadır. Lazer ile yapılan tedavilerde cildin alt dokusu yenilenir ve gözenekler küçülür. Cildin yağ üretimi % 25 azalır. Kistik akneler, nodüller, siyah noktalar, beyaz uçlu sivilceler de daha ilk seansta azalma olur.
Akne tedavisi 4 ay kadar uzun sürebilir. Bu süreçte yağlı nemlendiriciler, kozmetik ürünler, yağlı güneş kremleri kullanılmamalıdır.
Akne tedavisi için şifalı bitkilerden faydalanmak istediğinizde cildinize uygulamadan önce mutlaka bileğinizin iç kısmında denemeli, cildinizin alerjik reaksiyon gösterip göstermediğini kontrol etmelisiniz. Akne tedavisinde etkili olan doğal ürünler, aloe vera, çay ağacı yağı, yeşil çay, elma sirkesi gibi ürünlerdir.
Akne problemine doğal ürünlerle çözüm bulmak istiyorsanız, diğer makalelerimizi okuyabilirsiniz.
şifaları
ceviz yemek
Elma sirkesi
Kiraz yemek
İnciri yemek
Elmayı yemek
Devamını Oku »
Akne (sivilce) tedavi edilmeden önce ne tür bir sivilce olduğunun yani akne çeşidinin belirlenmesi oldukça önemlidir. Çünkü farklı çeşitleri bulunan aknelerin türünün belirlenmesi tedavinin sonuç vermesi adına faydalıdır. Bu yazımızda, akne çeşitleri nelerdir? kistik akne nedir? sivilce akne tedavisi nasıl yapılır? sivilce türleri ve tedavileri hakkında detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz.
Akne Çeşitleri Nelerdir?
Akne aşırı yağlanma sonucu ortaya çıkan bir sorundur. Ciltteki yağ, kıllar, bakteriler iltihaba ve akneye sebep olur. Aknenin bir çeşidi yoktur, aksine farklı özelliklerde akne çeşitleri bulunmaktadır. İltihaplı ve iltihapsız sivilce çeşitleri mevcuttur. İltihaplı sivilceler, nodül, papül, püstül adı verilen sivilce tipleridir. İltihapsız sivilceler ise, siyah noktalar, kistik sivilce ve beyaz yağ bezesi gibi olan kapalı komedonlardır. Öncelikle iltihaplı olan kırmızı ve daha acı veren sivilce türlerini inceleyelim.İltihaplı Sivilceler
Nodül;Diğer akne türlerinden daha büyük olan ağrı ve acı verebilen türdür. Diğer akne çeşitlerine göre daha şiddetli olan ve mutlaka bir dermotoloğun tedavi etmesi gereken akne vulgaris tipidir.
Papül;
İltihaplı, kırmızı renkli ve küçük pembe şişlikler şeklinde olan komedon türüdür. Papüller ciltteki kıl kökü iltihaplandığında oluşur. Kesinlikle sıkılmamalıdır, fazla dokunulması ve sıkılması sivilce izi kalmasına ve durumun daha da kötüleşmesine ve yayılmasına neden olur.
Püstül;
Püstül sivilce ağrılı ve iltihaplı olan, çevresinde kırmızı halka oluşan kabarık sivilce türüdür. Fazla temas edilmesi ve sıkılması durumunda mutlaka iz bırakır. Bu üç sivilce türü iltihaplı sivilce çeşitleridir.
İltihapsız Sivilceler
Siyah Noktalar;Bir gözeneğin tıkanması sonucu bakteri, yağ, ölü hücrelerin birikmesiyle oluşan siyah noktalar, genellikle yağlı ciltlerde görülmektedir. Siyah noktalar çoğunlukla burun, çene ve alın kısmında bulunurlar.
Kistik Akne;
Bu sivilce türü en şiddetli ve en ağrılı olandır. Görünüşte bir nodül gibi gözükse de içi dolu aknelerdir. Sıkılması daha derin iltihaplanmaya ve daha büyük sorunlara yol açabilir. Bir çok kişinin yaşadığı bir sorun olan kistik sivilce, normalden daha büyük, kızarık ve enfeksiyon sonucu oluşmaktadır. Kistik sivilce nasıl geçer? sorusu sıklıkla karşımıza çıkmakta. Kistik akne tedavisi bazen çok uzun sürebilir ve geride yara izi, çukur görüntü bırakır.
Beyaz Yağ Bezesi;
Genelde göz kapağı etrafında ve yüzde çıkan yağ bezeleri zararsız olup, deri altında çıkan kistlerdir. Yağ bezeleri genetik kolestrol yüksekliği belirtisi olabilmektedir. Tedavisi mutlaka bir hekim tarafından yapılması gerekir. Yağ bezelerini sıkmak enfeksiyona sebep olur ve kalıcı izler bırakır.
Akne Fulminans;
Çok nadir görülen fakat aniden gelişen bir akne türüdür. Genellikle erkeklerde ergenlik döneminde ortaya çıkar. Göğüs, sırt, kol ve yüz bölgelerinde görülür. Eklem ağrısı ve iltihabı, ateş, şişlikle görülür. Mutlaka doktor tarafından tedavi edilmeli ve antibiyotik kullanılmalıdır.
Akne Rosacea;
Gül hastalığı olarak bilinen akne rosacea, genelde yüz ve alın bölgesinde çıkar. Ağrılı, kırmızımsı, iltihaplı, kılcal damar genişlemesi ile seyreden bir cilt hastalığıdır. Kesinlikle hekim tarafından tanı konulmalı ve özel tedavi edilmelidir.
Akne Tedavisi Nasıl Yapılır?
Farklı akne çeşitleri olduğu gibi, akne tedavisi de sivilcenin türene göre değişiklik göstermektedir. Akne tedavisinde en önemli nokta kesinlikle cildin temiz tutulması ve cilt tarafından üretilmekte olan fazla yağın dışarı atılmasına olanak sağlamaktır. Vücudunuzun herhangi bir yerinde çıkan sivilceye fazla temas etmek sivilcenin yayılmasına, aknelerin sıkılması ise sivilce izi kalmasına sebep olur. Bu nedenle sivilcelerinizi kesinlikle sıkmamalısınız.Genetik faktörler sivilceye sebep olduğu gibi, iklim, hava şartları, cilt tipi, stres, depresyon ve hormonal değişiklikler akne oluşmasına sebeptir. Akne tedavisi süresince yağlı besinlerden uzak durulmalıdır. Bir dermotolog gözetiminde yapılan akne tedavilerinde, sivilce ilaçları, kimyasal peeling, ışık terapisi, antibiyotik, losyon, krem ve bazı sabunlar önerilebilir. İltihapsız ve kist şeklinde olan sivilce türleri için, kortikosteroid enjeksiyonu da kullanılabilir. Kısacası, hekiminiz akne türüne göre sivilce tedavisi uygulayacaktır.
Akne tedavisi lazer ile de yapılmaktadır. Lazer ile yapılan tedavilerde cildin alt dokusu yenilenir ve gözenekler küçülür. Cildin yağ üretimi % 25 azalır. Kistik akneler, nodüller, siyah noktalar, beyaz uçlu sivilceler de daha ilk seansta azalma olur.
Akne tedavisi 4 ay kadar uzun sürebilir. Bu süreçte yağlı nemlendiriciler, kozmetik ürünler, yağlı güneş kremleri kullanılmamalıdır.
Akne Tedavisinde Sürülerek Kullanılan Sivilce ilaçları
- Antiseptik Deri Temizleyicileri
- Benzoyl peroxide
- Azelaik Asit
- Antibiotikler: Clindamisin, Eritromisin, Sodium Sulfacetamide, Nadifloxasin
- Retinoidler: Tretinoin, Adapalene, Tazorac, Isotretinoin
- Niacinamide İçeren Ürünler
- Salisilik Asitli ve Meyve Asitli Ürünler
Akne Tedavisinde Oral Kullanılan İlaçlar
- Antibiyotikler
- Isotretinoin
- Hormon ilaçları( sadece kadınlara tavsiye edilmektedir)
Bitkisel Akne Tedavisi
Akne tedavisi için elinizin altında olan, her zaman evimizde bulunan bazı bitkilerden yararlanabilir, sivilceleri yatıştırabilirsiniz. Sadece kullanılan ilaçlar ve uygulanan bitkisel yöntemler bazen yeterli olmayabilir. Mutlaka beslenmenize, uyku düzenine ve cilt temizliğine özen gösterilmelidir.Akne tedavisi için şifalı bitkilerden faydalanmak istediğinizde cildinize uygulamadan önce mutlaka bileğinizin iç kısmında denemeli, cildinizin alerjik reaksiyon gösterip göstermediğini kontrol etmelisiniz. Akne tedavisinde etkili olan doğal ürünler, aloe vera, çay ağacı yağı, yeşil çay, elma sirkesi gibi ürünlerdir.
Akne problemine doğal ürünlerle çözüm bulmak istiyorsanız, diğer makalelerimizi okuyabilirsiniz.
şifaları
ceviz yemek
Elma sirkesi
Kiraz yemek
İnciri yemek
Elmayı yemek
10 Nisan 2020 Cuma
Kalp Yetersizliği ve tedavisi
Kalp, her atımda kasılıp gevşeyerek vücuda kan pompalayan bir kastır.
Kalp yetersizliğinde kalp doğru şekilde çalışamayacak kadar zayıf
düşer. Bu kalbin yeterince kuvvetle kasılamadığı veya yeterince kanla dolamadığı anlamına gelir; böylece vücuda daha az kan pompalanmış olur.
Kalp yetersizliği genellikle kalp damar hastalığı, kalp krizi veya yüksek tansiyon gibi hastalıklar nedeniyle kalp kasının zarar görmesinden kaynaklanır. Kalp yetersizliğine neden olabilecek diğer hastalıklar şunlardır:
Kalp Yetersizliğinin Belirtileri
Kalbin vücuda yeterli miktarda kan pompalayamaması sonucu akciğerler ve vücudun değişik bölgelerinde sıvı birikimi meydana gelir. Bu durum çeşitli belirtilere neden olur. Yaygın görülen belirtiler:
Kalp Yetersizliği tedavisi
kurufasulyenin yararları
çözülebilir kahvenin faydaları
ezogelin çorbasının yararları
yaprak sarmasının yararı
Isırgan otunun faydaları
Ökseotunun yararları
Yabanmersini Suyu içmek
Şerbetçiotunun yararı
Peygamberçiçeği Suyu içmek
Kurtpençesinin faydaları
Hercaimenekşenin yararları
özde
kurufasulye yemek
maden sodasının faydaları
kelle paça çorbasını yemek
fındık içinin yararları
Şerbetçiotunu içmek
Şimşir Suyu içmek
Melekotunun şifası
Böğürtlenin şifaları
Devamını Oku »
Kalp yetersizliği genellikle kalp damar hastalığı, kalp krizi veya yüksek tansiyon gibi hastalıklar nedeniyle kalp kasının zarar görmesinden kaynaklanır. Kalp yetersizliğine neden olabilecek diğer hastalıklar şunlardır:
- Kalp kapağı ve kalp kası hastalıkları
- Doğumsal kalp hastalıkları
- Şeker hastalığı
- Kronik böbrek yetersizliği
- Akciğer hastalıkları
Kalp Yetersizliğinin Belirtileri
Kalbin vücuda yeterli miktarda kan pompalayamaması sonucu akciğerler ve vücudun değişik bölgelerinde sıvı birikimi meydana gelir. Bu durum çeşitli belirtilere neden olur. Yaygın görülen belirtiler:
- Nefes darlığı
- Yorgunluk
- Şişme (ödem)
- Hızlı kilo alma
- Öksürük
Kalp Yetersizliği tedavisi
kurufasulyenin yararları
çözülebilir kahvenin faydaları
ezogelin çorbasının yararları
yaprak sarmasının yararı
Isırgan otunun faydaları
Ökseotunun yararları
Yabanmersini Suyu içmek
Şerbetçiotunun yararı
Peygamberçiçeği Suyu içmek
Kurtpençesinin faydaları
Hercaimenekşenin yararları
özde
kurufasulye yemek
maden sodasının faydaları
kelle paça çorbasını yemek
fındık içinin yararları
Şerbetçiotunu içmek
Şimşir Suyu içmek
Melekotunun şifası
Böğürtlenin şifaları
17 Mart 2020 Salı
Prostat İltihabı Tedavisi, şifalı bitkiler yiyecekler
Prostat İltihabı Belirtileri
Prostat iltihabı belirtilerinin bir kısmı şunlardır:
Yüksek ateş, titreme
Ciltte kızarma
Alt karında, kasık kemiği civarında, belde, apış arasında, anüste veya testislerde ağrı
Sertleşme sorunları, boşalma esnasında ağrı veya menide kan
Büyük tuvalet esnasında ağrı
Boşaltım sistemi ile alakalı olası belirtiler şunlardır:
Prostat iltihabına çoğu zaman bakteriler neden olur. İdrar yolları
iltihabına neden olabilen herhangi bir tür bakteri prostat iltihabına da
neden olur.
Sık karşılaşılan örnekleri şunlardır:
Aşağıdaki ilaç tedavileri de önerilebilir:
Bazı Yiyeceklerden Kaçının: Baharatlı gıdalar, asitli veya kafeinli (kahve gibi) içecekler ve alkol idrar torbanızı tahriş ederek prostat iltihabı belirtilerini şiddetlendirebilir. Bu yiyecek ve içecekleri tüketmeyin.
Aktif olun: Egzersiz yapmak hastalık belirtilerini hafifletecektir.
Uzun süre oturmayın: Otururken de prostat bezinize olan baskıyı azaltmak için altınıza minder veya yastık alın.
Bazı Aktivitelerden Kaçının: Bisiklete binmek gibi testislerinize veya kalçanıza baskı yapacak aktiviteler prostat iltihabı belirtilerini şiddetlendirebilir.
C Vitamini: E. Coli bakterilerinin üremesini yavaşlatarak prostat iltihabı tedavisinin sürecini kısaltır.
Omega 3 yağ asitleri: İltihapla mücadelede vücuda yardım eder. Aspirin gibi kan inceltici ilaçlarla birlikte alındığında kanama riskini artırabilir, dikkatli olunmalıdır.
Kabak çekirdeği: Faydaları ispatlanmamış olsa da tarihten bu yana prostat iltihabı için kullanılmaktadır.
Kuersetin: Güçlü bir antioksidandır. Bakteriyel olmayan kronik prostat iltihabı ile mücadele eder. Bromelayin suyu ve papaya ile birlikte kullanıldığında daha etkili olmaktadır. Yüksek dozda alınırsa böbreklere hasar verebilir. İki ay boyunca aralıksız kullanılmamalıdır.
Karaçayır poleni: Bakteriyel olmayan prostat iltihabına iyi geldiği düşünülüyor.
ezogelin çorbasının şifaları
Uyuzotu Suyu içmek
öz
Yerelması Suyu içmek
Turunçun yararları
Sıracaotu Suyu içmek
Karanfilağacının yararları
Kasıkotunun faydaları
Gülhatminin yararları
özde
karidesin yararları
Enginarın yararları
Limon Suyu içmek
Marul Suyu içmek
Tarçın Suyu içmek
Üzümün faydaları
Sarısabırın faydaları
Sütleğenin şifası
Papatyanın faydaları
Meryemotu yemek
Muşmulayı yemek
Kasnının yararları
Kazayağının şifaları
Filiskinin faydaları
Ciğerotunu yemek
ardıç tohumu yemek
öz olarak
kestaneyi içmek
cevizin şifası
Tarçının şifası
Yapışkanotu
Üzerliği içmek
Şalgamın faydaları
Sakızağacını içmek
Sarısabır yemek
Sassafrası içmek
Suyosunu
Ravendin şifası
Rokanın yararı
Pancarın şifaları
Pazının şifası
Pelinin yararı
Kakaonun faydası
Karamuğu yemek
Kedinanesi yemek
Kimyonu içmek
Koruğu yemek
Hıyarın yararı
Hurmayı yemek
Gülün faydaları
Gülhatmi yemek
Dişbudak ağacı yemek
Badem Suyu içmek
Besbasenin faydası
acı ağaç Suyu içmek
Devamını Oku »
- İdrarda kan
- İdrar yaparken ağrı veya yanma
- Kötü kokulu idrar
- İdrar akışında zayıflık
- Sık sık acil idrara çıkma isteği
Prostat İltihabı Nedenleri
1) Öncü Hastalıklar
Aşağıdaki hastalıklar bir süre sonra prostat iltihabına evirilebilir:- Epididimit: Sperm depolayan testis üzeri dokularının iltihabı
- Üretrit
- Diğer idrar yolu iltihapları
2) Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar
Bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklar prostat iltihabına neden olur.Sık karşılaşılan örnekleri şunlardır:
- Gonore (bel soğukluğu)
- Klamidya
- Korunmasız cinsel ilişkiye girmek
- Birden fazla cinsel partner edinmek
- Korunmasız anal ilişki
3) Mesane Çıkışı Obstrüksiyonu
İdrar torbası çıkışındaki tıkanmadır. Aşağıdaki nedenlerle görülebilir:- Prostat büyümesi
- İdrar torbası taşları
- İdrar torbası tümörleri
- Prostat bezinde, anüste veya alt karında oluşan tümörler
- Posterior üretral valf: Çocuklarda görülen doğuştan gelen bir tür doku katlantısı hastalığı
4) Diğer Nedenler
İdrar yolunu veya prostat bezi ile ilgili aşağıdaki problemler de prostat iltihabına neden olabilir:- Sünnet derisinin penis başının çıkışını engelleyecek şekilde daralması
- Erbezi torbası ve anüs arasında kalan bölgeye darbe almak
- İdrar yoluna sokulan boşaltım kateterleri
- Sistoskopi (idrar yolu görüntüleme işlemi)
- Prostat bezi biyopsisi olmak (prostat bezinden örnek parça alınması)
Prostat İltihabı Tedavisi
1) İlaç Tedavisi
Antibiyotikler: Prostat iltihabı ile mücadele esnasında genellikle ampicillin ve gentamicin gibi antibiyotik ilaçlar kullanılır. Dört ila altı hafta arasında kullanım önerilebilir.Aşağıdaki ilaç tedavileri de önerilebilir:
- Parasetamol veya ibuprofen içerikli ağrı kesiciler
- Büyük tuvalet esnasında ağrı yaşamamak için laksatifler
- Prostat büyümesi varsa alfa bloker ilaçlar (tamsulosin, alfuzosin, doxazosin gibi): Prostat bezi civarındaki kasları gevşeterek idrarı kolaylaştırırlar.
- Quercetin gibi kanama önleyiciler
- Finasteride: Prostat küçültücü ilaç
- Şiddetli vakalarda amitriptline ve gabapentin gibi etkili ağrı kesiciler
2) Yaşam Tarzı Uygulamaları
Bol Su: Gün içerisinde bol bol su ve sıvı tüketin. Bu sayede daha sık idrara çıkarak bakterileri prostatınızdan atarsınız. İdrarınızı da tamamen boşaltın.Bazı Yiyeceklerden Kaçının: Baharatlı gıdalar, asitli veya kafeinli (kahve gibi) içecekler ve alkol idrar torbanızı tahriş ederek prostat iltihabı belirtilerini şiddetlendirebilir. Bu yiyecek ve içecekleri tüketmeyin.
Aktif olun: Egzersiz yapmak hastalık belirtilerini hafifletecektir.
Uzun süre oturmayın: Otururken de prostat bezinize olan baskıyı azaltmak için altınıza minder veya yastık alın.
Bazı Aktivitelerden Kaçının: Bisiklete binmek gibi testislerinize veya kalçanıza baskı yapacak aktiviteler prostat iltihabı belirtilerini şiddetlendirebilir.
3) Besin Takviyeleri
Çinko: Antibiyotiklerin çinko destekleri ile daha iyi sonuç verdiği düşünülüyor. Prostat bezinin küçülmesinde etkilidir. Yüksek dozda alınırsa yan etki gösterir.C Vitamini: E. Coli bakterilerinin üremesini yavaşlatarak prostat iltihabı tedavisinin sürecini kısaltır.
Omega 3 yağ asitleri: İltihapla mücadelede vücuda yardım eder. Aspirin gibi kan inceltici ilaçlarla birlikte alındığında kanama riskini artırabilir, dikkatli olunmalıdır.
Kabak çekirdeği: Faydaları ispatlanmamış olsa da tarihten bu yana prostat iltihabı için kullanılmaktadır.
Kuersetin: Güçlü bir antioksidandır. Bakteriyel olmayan kronik prostat iltihabı ile mücadele eder. Bromelayin suyu ve papaya ile birlikte kullanıldığında daha etkili olmaktadır. Yüksek dozda alınırsa böbreklere hasar verebilir. İki ay boyunca aralıksız kullanılmamalıdır.
Karaçayır poleni: Bakteriyel olmayan prostat iltihabına iyi geldiği düşünülüyor.
4) Prostat Masajı
Doktor tarafından özel jeller kullanılarak anüs kanalından prostat bezine masaj uygulanabilir.5) Prostatektomi
Prostat bezinin alınması işlemidir. Prostat bezinde küçük yumru ve taşlar meydana gelirse gerekli hale gelebilir. Nadiren ihtiyaç duyulur. Bu taşların sürekli tekrarlayan prostat iltihabına neden oldukları düşünülüyor.Prostat İltihabı Tedavisi
kurufasulyenin şifalarıezogelin çorbasının şifaları
Uyuzotu Suyu içmek
öz
Yerelması Suyu içmek
Turunçun yararları
Sıracaotu Suyu içmek
Karanfilağacının yararları
Kasıkotunun faydaları
Gülhatminin yararları
özde
karidesin yararları
Enginarın yararları
Limon Suyu içmek
Marul Suyu içmek
Tarçın Suyu içmek
Üzümün faydaları
Sarısabırın faydaları
Sütleğenin şifası
Papatyanın faydaları
Meryemotu yemek
Muşmulayı yemek
Kasnının yararları
Kazayağının şifaları
Filiskinin faydaları
Ciğerotunu yemek
ardıç tohumu yemek
öz olarak
kestaneyi içmek
cevizin şifası
Tarçının şifası
Yapışkanotu
Üzerliği içmek
Şalgamın faydaları
Sakızağacını içmek
Sarısabır yemek
Sassafrası içmek
Suyosunu
Ravendin şifası
Rokanın yararı
Pancarın şifaları
Pazının şifası
Pelinin yararı
Kakaonun faydası
Karamuğu yemek
Kedinanesi yemek
Kimyonu içmek
Koruğu yemek
Hıyarın yararı
Hurmayı yemek
Gülün faydaları
Gülhatmi yemek
Dişbudak ağacı yemek
Badem Suyu içmek
Besbasenin faydası
acı ağaç Suyu içmek
12 Mart 2020 Perşembe
Osteoporoz Nedir? Tedavisi nedir ... şifalı bitkiler
Vücutta bulunan kemiklerin sertliğinin azalmasına bağlı olarak kalitelerinin bozulması, zayıflaması ve kıralabilir hale gelme durumuna denilmektedir. Bu hastalık tüm iskelet sistemini etkileyen ve zarar görmesine neden olan bir hastalıktır. Osteoporoz günümüzde sıklıkla görülen bir hastalık haline gelmiştir. Aynı zamanda en sık görülen kemik hastalığıdır. Osteoporoz tedavi edilebilir ve önlenebilir hastalıklardan biridir. Bu nedenle önceden önlem almak önem taşımaktadır. Dünyada bu hastalık gitgide hızla yayılmaktadır. Yaşı ilerleyen her insanda görülmektedir. Yaşlılığa bağlı nedenlerden dolayı görülen hastalık dünyada yaşlı nüfusun artmasıyla daha sık yaşanmaya başlamıştır.
Osteoporoz ve osteoporoza bağlı kırıklar yaşanmakta ve artış görülmektedir. Genellikle kadınlarda sık görüldüğü bilinen osteoporoz, erkeklerin de sorunu olmaktadır. Günümüzde en çok kadınlar bu hastalığı yaşamaktadır fakat erkeklerin de bu konuda önlem alması gerekmektedir. Bu hastalık genel olarak yaşlılığa bağlı nedenlerden dolayı ortaya çıkmaktadır. Genellikle 50 yaş üzeri olan her 3 kadından 1' i her 5 erkekten 1' i hayatında bu döneminde kırık yaşayacaklarını belirtmektedirler. Genel olarak 45 - 50 yaş arası kadınlar kemik yoğunluk ölçümlerini yaptırılması gerekmektedir. 65 yaş altı kadınlarda ise risk faktörleri var ise ve daha önce kırık yaşamış ise tarama yaptırması gerekmektedir. Bu durum erkekler de farklılık göstermektedir. Kemik yoğunluğu ölçümü ve taramasının erkeklerde hangi dönemlerde yaptırması gerektiği belirtilmemiştir fakat erkeklerin de rutin olarak tarama yaptırması gerekir.
Osteoporoz, kemiklerin daha gözenekli ve giderek daha güçsüz ve kırılgan olmasına yol açan bir hastalıktır ("osteo" kemik, "poroz" da gözenekli anlamına gelir).
En sık görülen metabolik kemik hastalığı olan osteoporoz düşük kemik kütlesi ve kemik mikro yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının ve kırık olasılığının artması ile karakterize bir iskelet sistemi sorunudur.
50 yaşın üzerinde her üç kadından birinde (meme kanserinden fazla) ve 50 yaş üzerinde 5 erkekten birinde (prostat kanserinden fazla) görülmektedir. Her yıl Amerika Birleşik Devletlerinde 1.5 milyon kırığa neden olduğu bildirilmektedir.
Sağlıklı kemik yoğun ve güçlüdür ve büyük miktarda basınca dayanabilir. Ancak, osteoporoz geliştiğinde, kemikler incelir ve kırılgan bir hal alır ki bu, kemiklerin kırılma olasılığını arttırır.
Vücudumuzda, bir taraftan yaşlı kemiklerin yıkımı olurken diğer taraftan yeni kemiklerin oluşturulduğu bir denge söz konusudur. Bu dengede, kemik yıkımının çok fazla olması ya da yenilenmenin yeterli olmamasına bağlı oluşan dengesizlik, osteoporoza neden olur.
Bu dengesizliğe katkıda bulunan en önemli etken menopozdur. 30'lu yaşların ortalarına kadar, çoğu kadın kaybettiğinden daha fazla kemik kazanır. Daha sonra, bu denge genellikle değişir ve kaybedilen kemik miktarı ile yerine konan kemik miktarı aşağı yukarı eşit olur. Ancak, menopoz sırasında hormonal değişiklikler, yani östrojen (kadınlık hormonu) düzeylerinin azalması kemik kaybını hızlandırır. Bu kemik kaybı ciddi bir düzeye ulaştığında, o kişide osteoporoz gelişir.
Osteoporoz'un yol açabileceği etkiler nelerdir?
Erken evrede osteoporoz, fark edilebilecek nitelikte çok az fiziksel değişikliğe yol açar. Ancak, hastalık ilerledikçe özellikle omurga, el bilekleri ve kalça kemiklerinde basit travmalarla kırıklar oluşabilir. Kemik kaybı kişide ağrılara, boy kısalmasına, hareket kısıtlılığına ya da omurganın eğrilmesine dahi ("kocakarı kamburu" olarak da bilinir) yol açabilir. Bu fiziksel belirtiler kişinin kendine güveninin ve gücünün azalmasına neden olabilir. Aynı zamanda, sağlıklı, aktif bir yaşam sürdürme yeteneği de dahil, kişinin başka birisine bagımlı kalma durumu dahi olabilir. Osteoporozla savaşmak için çeşitli yollar vardır. Bunlardan en önemlisi, osteoporozun erken dönemde saptanması, diğeri de tedavisidir.Kimler RİSK altındadır?
En çok risk altında olanlar menopoz dönemindeki kadınlardır. Menopoz genellikle yaklaşık 50 yaşında başlar, ancak her hangi bir nedenle yumurtalıkları alınmış kadınlarda daha erken yaşta da başlayabilir. Menopoz sonrası dönemdeki kadınlar dışında risk altında olan başka gruplar da bulunmaktadır. Kemik kaybına en çok eğilimi olan kadınlar, ailesinde osteoporoz öyküsü olanlar, beyaz ırktan ve Asyalı kadınlar, ince, küçük kemik yapılı kadınlardır.Osteoporoz riskine katkıda bulunabilecek diğer etkenler:
- Sigara
- Çok fazla alkol tüketimi
- Çok az egzersiz
- Çok az kalsiyum alımı (şimdi ya da çocukluk çağında)
- Küçük bir kaza sonucu geçirilmiş kemik kırığı
- Steroidler (astım ve artrit tedavisinde sık kullanılırlar) ve tiroid hormonu (çok yüksek dozda) gibi belirli ilaçların kullanımı
- Erken menopoz (45 yaşından önce)
Osteoporoz ile ilişkili olan hastalıklar:
- Çölyak hastalığı
- Kronik obstrüktif akciğer hastalığı, astım bronşiale
- Hiperparatiroidi
- Hipertiroidi
- İnflamatuvar barsak hastalığı
- Böbrek taşı hastalığı
- Romatoid artrit hastalığı
- Kanser
Osteoporoz ile ilişkili kemiğe olumsuz etkisi olan ilaçlar:
- Epilepsi ilaçları
- Meme kanseri için kullanılan bazı ilaçlar
- Kortizon
- Proton pompa inhibitörleri
- Selektif seratonin geri alım inhibitörleri
- Tiroid hormon tedavisi
- Lityum
- Metotrexat
- Antiasitler
Değiştirilemeyen risk faktörleri:
- Yaş
- Kadın cinsiyet
- Aile öyküsü
- Daha önceki kırık öyküsü
- Irk, etnik köken
- Menopoz, histerektomi
- Uzun süreli glukokortikoid tedavi
- Romatoid artrit
- Erkekte primer/sekonder hipogonadizm
Değiştirilebilen risk faktörleri:
- Alkol
- Sigara
- Düşük vücut kütle indeksi
- Beslenme sorunları
- Vitamin D yetersizliği
- Yetersiz egzersiz
- Diyet ile düşük kalsiyum alımı
- Sık düşmeler
Osteoporoz Tedavisi
uykuluğun yararları
üzüm hoşafının şifaları
irmik helvasının şifaları
Melekotunun yararları
Tavşankulağının faydaları
Okaliptus Suyu içmek
Mayasılotunun yararı
Melekotunun yararları
Kabakulakotunun faydaları
Kuzukulağının faydaları
öz olarak
kırmızı etin yararı
kompostoyu içmek
yaş pastanın faydaları
dereotunun şifaları
Vebaotu Suyu içmek
Tatulanın yararları
Mayasılotunu içmek
Lavantaçiçeğinin şifası
Kenevir Suyu içmek
Ketentohumu yemek
Kurtayağının şifası
İzlandalikenini yemek
Dalakotu Suyu içmek
Dereotunun şifaları
Devekulağının şifaları
Baldırıkara Suyu içmek
Biberiyenin yararları
Binbirdelikotu yemek
Bitotunun şifaları
özzde
köftenin şifaları
makarnanın şifaları
hoşafın yararları
bademyağının yararı
Ebegümecinin şifası
Fesleğenin faydaları
Nanenin yararları
Sarmısağın şifası
Zencefilin yararı
Yaseminin şifası
Vişnenin şifası
Üvezin faydaları
Sandalağacının şifası
Soyafasulyesi
Söğüdün yararı
Sütleğeni yemek
Raziyaneyi içmek
Rezenenin şifası
Pırasayı yememek
Nohudun faydaları
Melisanın faydaları
Karanfilin faydaları
Karnabaharın faydaları
Keraviyeyi içmek
Kınakınanın şifası
Kızılcığın şifası
Koni Çiçeğini yemek
Funda Suyu içmek
Ebegümecinin şifası
Ergeç Sakalını yemek
Defnenin yararları
Bakla Suyu içmemek
acı yonganın faydası
9 Mart 2020 Pazartesi
Mide yanması ve Tedavisi
Mide yanması, özellikle yetişkinlerde
görülse bile her yaşta rastlanabilecek bir rahatsızlıktır. Bu
hastalıktan muzdarip iseniz ilk olarak mide yanması neden olur sorusuna
cevap verebilmeniz ve midenize dokunacak yiyecek ve içeceklerden uzak
durmanız gerekir. Mide yanmasına iyi gelen yiyecekleri bilmeniz halinde
ise kendiniz evde doğal bir çözüm üretebilirsiniz. Peki mide yanması
neden olur? Sebepleri nelerdir? Mide yanmasına ne iyi gelir?
Mide yanması neden olur? Mide yanması hangi hastalıkların belirtisi
olabilir? Tedavisi var mı? Hamilelikte mide yanmasını önlemek için neler
yapılabilir? Mide yanmasına ne iyi gelir?
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Kasım Kazbay, mide yanması şikayetleriyle ilgili merak edilenleri anlatıyor…Mide yanması nedir?
Mide asidinin yemek borusuna doğru kaçak yapması sonucu yemek borusundan gırtlağa doğru oluşan yanma, ekşime hissidir. Midenin değil, yemek borusunun ve gırtlağın yanmasıdır bu aslında. Bazı insanlar her gün bazıları da ayda birkaç kez bu sorunu yaşarlar. Toplumun yaklaşık yüzde 30-40’ında mide yanması şikayeti görülür. Yanma şikayeti, yenilen gıdaların türü ve midenin ne kadar dolu olduğu ile bağlantılıdır.
Mide yanması neden olur?
Mide yanmasını artıran gıdalar, genellikle yemek borusu ile midenin birleştiği bölgedeki kasın gevşekliğine yol açan gıdalardır.
Domates, soğan, sarımsak, baharatlı yiyecekler, kızartmalar, bazen nane ve çikolata, mide yanmasına sebep olabilir. Mide yanmasının yan etkileri olarak yemek borusunda yara açılması, bu bölgede bir yara dokusu oluşarak darlığa yol açması, buradaki mukozanın değişerek kansere doğru gitmesi durumlarında da daha ciddi şikayetlere dönüşebiliyor.
Mide yanması nasıl tedavi edilir?
Mide yanması tedavi yöntemlerinden biri ilaç tedavisidir. Ya midedeki asidi nötralize eden ilaçlar (antiasit ve karbonat) ya da midede asit salgısını engelleyen ilaçları kullanıyoruz. Bunları kullanırken hastaların mutlaka doktora danışmaları ve ne kadar süreyle kullanacaklarını belirlemeleri gerekir.
Endoskopik tedavi yöntemleri henüz çok yerleşmedi ama bazı hastalarda faydalı olabiliyor. Gittikçe yaygınlaşan cerrahi yöntemler ise özellikle genç ve şikayetleri ciddi olan hastalarda kullanılıyor. Ameliyat ile yemek borusunun alt ucundaki sfinkterin (kas lifleri halkası) daha daraltılması, midenin bu yemek borusu çevresine sarılarak, oradaki reflünün önüne geçilmesi sağlanıyor.
Mide yanması yaşandığında rahatlamak için ne yapılabilir?
Mide yanmasının anlık ve uzun süreli tedavisinde kullanılan çok sayıda ilaç vardır. Hastalığı nötralize edebilecek süt ya da içinde asit olmayan içecekler, anlık tedaviler için faydalıdır. Ya da antiasit tarzındaki emme pastilleri, etkisini hemen göstererek yardımcı olabilir.
Daha uzun süreli etki için kullanılan ilaçlar, histamin blokerleri ya da proton pompa inhibitörleridir.
Antiasit tarzındaki ilaçların sürekli kullanılmasının ciddi bir sakıncası yoktur. Vücuttaki asit alkolü dengesini bir miktar bozabilir ama bu tarz etkileri sık görülmez. Antiasitlerin etki süresi çok kısadır. Birkaç saat sürebilir. Bu nedenle özellikle yatarken herhangi bir korunma sağlamaz.
Uyku esnasında yerçekiminden dolayı reflü sıkıntısı daha fazla arttığından, bu süre içinde yemek borusu tamamen korunmasız kalır ve bu da yemek borusunda hasara yol açabilir.
Mide yanması yaşamamak için ne yapılabilir?
Reflüyü artıran şikayetler, kanın içindeki basıncın artmasından kaynaklanır. Dar giyinmek ve kilo alınması buna yol açabilir. Kilo vermek, reflü şikayetlerini ciddi olarak azaltır.
Dar giyecekler, dar kemer kullanmaktan sakınmak gerekir.
Baharatlı yiyecekler, özellikle kimyon, çikolata, kızartma, aşırı yağlı yiyecekler, fazla alkol, fazla kafein, naneli yiyecek ve içecekler reflü şiklayetlerini artırabilir.
Mide yanması başka hastalıkların göstergesi olabilir mi?
- Mide yanması, erozif gastrit dediğimiz, mide yüzeyinin aşınması sonucu oluşabilir. Bu, çok fazla aspirin ve romatizma ilacı kullanan kişilerde görülebilir.
- Ülser durumlarında,
- Midedeki kanser durumlarında,
- Midenin poliplerinde, divertiküllerinde (bağırsak duvarının kesecik halinde dışarıya doğru çıkması) ortaya çıkabilir.
- Mide-bağırsak tembelliğinde, safra kesesinden safra yolları vasıtasıyla bağırsağa akan safra geriye kaçabilir. Midede bir safra reflüsü meydana gelebilir. Bu durumda yanma oluşur.
Hamilelik deneminde yaşanan mide yanmasının önüne nasıl geçilir?
Hamileliğin erken döneminde bulantı şikayetleri görülür ve bunun nedeni bilinmiyor. Geç döneminde de mide yanması ya da ekşimesi şikayetleri görülür. Sebebi de bebeğin aşağıdan büyüyerek mide üzerine baskı yapması ve mide içeriğini yukarı doğru itmesi, bunun neticesinde de mide asidinin yemek borusuna doğru geri kaçmasıdır.
Hamilelik sırasında yapılabilecek çok fazla bir şey yoktur. Ama yanma şikayeti çok fazlaysa, ilk aşamada antiasit tarzındaki ilaçları kullanarak mide asidini nötralize etmeye çalışırız. Hamileler, daha küçük porsiyonlarda yemek yemeli ve mide doluyken yatmamalılar.
Mide Yanması Nedir? Nasıl Oluşur? Detaylı Bilgi
Sadece ve büyük bir yemek memnun kaldım televizyonun karşısında zaman olur rahatlatıcı vardır. Sanki yangın var bir yanma hissi oluşturmak için üst karın, göğüs arkasında başlar ve göğüs yapar hissediyorum. Yanma ve ağrı diyaframınızdan boğazını ve tüm şekilde seyahat edebilir ekşi bir tat ve gıda yeniden hissi eşliğinde olabilir ağzınıza girme.Sen ciddi mide ekşimesi sorunum konum.
Adına rağmen, mide kalp ile ilgisi yok. O zaman mide asidi yemek borusu astar temas, tahrişe neden geliyor oluşan sindirim problem var. Çoğu kişi mide ekşimesi bazen, bir yemekten sonra genellikle acı. Nasıl ne zaman durum kronik olarak kabul edilir biliyorsun? Kaynakwh:
Eğer ayda bir kez, o hafif olarak’s ekşimesi. Eğer haftada bir mide ekşimesi, o orta’s. O zaman mide ekşimesi bu kabul günlük şiddetli oluşur’s.
Yetişkinlerin% 20 ekşimesi olacak bir ay en az bir kere. Onlar diyet değişikliği ile, içinde bu rahatsız bölümleri yönetebilir-kaybetmek antasitler ve ağırlık sayacı. Bile olan ılımlı ekşimesi muzdarip çoğu bu ilaçları ile kabartma bulabilirsiniz. Ama yetişkinlerin yüzde beş ile on beş için, onların ekşimesi şiddetlidir. Onlar için, yukarıda ilaçları sadece kısmi veya geçici rahatlama sağlar bahsettiniz.
Mide yanması Nedenleri ne?
Mide yanması mide asit refluxes – yedekler neden olur – özofagus içine. Bu nedenlerle bir dizi oluşabilir:
* Zaman alt özofagus sfinkter (LES), bu mide mide asidi tutar vana, zayıflamış veya rahat ve doğru düzgün iş yapmaz. Bu Gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) en yaygın belirtisidir.
Mide yanması için Yönetme
Size mide ekşimesi birkaç öz bakım ilaçları ile kabartma bulabilirsiniz. Bu yapmayı da içerir birkaç yaşam tarzı ve diyet değişiklikleri.
İşte birkaç öneri:
* Küçük yemek üç büyük öğün yerine sık yiyin.
Bu mide asidi aşırı üretim önlemeye yardımcı olacaktır.
Yavaş yiyin *.
Yemek yerken çatalını koymak veya ısırıkları arasında aşağı kaşık size yavaşlatacak yardımcı bir yolu.
* Yatağa tam bir mide ile gitmeyin.
Kalmak kadar en az üç saat yatmadan önce son bir yemek veya büyük çerez yedikten sonra. Bu asit düzeyleri şansı önce vücudunuzun bir konumda nereye ekşimesi daha oluşma olasılığı daha yüksektir azaltmak için verir.
Birkaç santim senin yatağın baş * kaldırın.
Ile baş yüksek, o gece reflü önlemeye yardımcı olacaktır.
Senin mide ekşimesi kaçının * tetikler.
Gıdalar ve mide ekşimesi tetikleyebilir içecek örnekleri kahve (kafeinsiz kahve dahil), alkol vardır, yağlı gıdalar, kafein içeren içecekler ve gıdalar, soğan, nane, çikolata, turunçgiller ve suları, domates.
* Sigarayı bırakın.
Nikotin, bu özofagus ve mide ve asit-özofagus girmesini mide içeriği içeren engeller arasında açılış kontrol kas alt özofagus sfinkter zayıflatabilir.
Gevşek Giyim * dar giysiler.
Sıkı giysi midsection sıkar ve mide içeriğinin yukarı itmek eğilimindedir.
* Kilo verin.
Eğer kilolu iseniz, kilo kaybetme senin belirtileri hafifletmeye yardımcı olabilir.
Sakız çiğnemek *.
Sakız olan dilutes ve mide asidi dışarı basması tükürük, üretimi teşvik kısa vadeli ekşimesi rahatlama sağlayabilir.
* İçme sıcak sıvılar.
Yemekten sonra sulandırmak için ılık su veya bitki çayı bir bardak İçme ve mide asidi dışarı yıkayın.
Hamilelerde Mide Ve Boğaz Yanması
Hamilelerde Mide ve Boğaz Yanmasıhamilelikte mide yanması – hamilelikte boğaz yanması – mide ve boğaz yanması için öneriler
Gebelerde mide yanması hormonlar ve karın içinde büyüyen rahim nedeniyle, asit mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasına bağlı tahriştir. Erken gebelikte daha çok aşerme ve bulantı-kusmaya bağlı oluşan bu yakınma, boğazda yanma,gebelik ilerledikçe kabızlık, hazımsızlık ve gaz gibi sorunlarla birlikte giderek artan şidette görülür.
Öneriler
· Sık ve küçük öğünler halinde yiyin
· Mide yanmanızı arttıran hareketler ve pozisyonlardan kaçının (ani öne eğilmeler, yemekten hemen sonra yatmak, uzanmak vb.)
· Özellikle yemekten hemen sonra uzanmak yerine arkanızı küçük bir minderle destekleyerek oturun
· Mide yanmanız,davranış ve diyet değişikliklerine rağmen düzelmez ve ya artarsa hekiminize danışarak antiasit alın.
· Yağlı ve baharatlı gıdalardan, kızartmalardan, fazla miktarda çay, kahve ve çikolatadan uzak durun.
· Yemekten sonra hafif yürüyüşler sorununuza iyi gelebilir
Hamilelerde görünen bir diğer şikayet ise boğaz yanmasıdır.
Bu Boğaz yanmasını önlemek için yukarıdaki önerileri dikkate almanızda fayda var ayrıca doktorunuza şikayetinizi belirtirseniz size boğaz yanmasını önlemek için şurup verebilir.
Mide yanması Tedavisi
çilek reçelinin yararı
bademyağının yararları
Zencefilin yararları
Yabani gülün şifaları
Yabanyaseminini içmek
Uyuzotu yemek
Şakayık Suyu içmek
Söğüdün yararları
Sütleğenin faydaları
Raziyanenin yararı
Misvak Suyu içmek
Kanaryaotunu içmek
Karamuk Suyu içmek
Katrancı Suyu içmek
Keraviyenin yararı
Koni Çiçeğinin faydaları
Koruk Suyu içmek
Hasırotunu yemek
Ergeç Sakalının faydaları
Domates Suyu içmek
Civanperçemini yemek
Bezelye Suyu içmek
Böğürtlenin şifası
Börülce Suyu içmek
öz olarak
midyenin yararı
menemenin yararı
kestane kebabı yemek
pekmezin şifası
cevizin faydaları
Tarçının faydaları
Yerelması yemek
Sarı Ballıbabayı içmek
Sarıodun şifası
Sıracaotu yemek
Ravendin faydaları
Pamuğun yararı
Patlıcanın şifası
Pazının faydaları
Pırasanın faydası
Marulun şifası
Laden Suyu içmek
Kakulenin faydası
Kınaağacının yararı
Kirazın şifaları
Havlıcanın yararı
Gezağacının yararı
Fasulyeyi içmek
acı yongayı yemek
aspirin şifaları
İdrar zorluğu ve tedavisi
İdrar zorluğu,
enfeksiyonun idrar yollarına kadar inmesidir. İdrar zorluğu olan
insanlar, devamlı idrara çıkmak isteği duyarlar ve tuvalete gittikleri
zaman azar azar fakat çok sıklıkla idrarını yaparlar. İdrar zorluğu
genelde iltihaplı durumlarda ortaya çıkar. Genelde bayanlarda sürekli
görülmektedir. Çoğu zamanda fazla ağrılı sancılı durumlar ortaya çıkar.
İltihaplanma durumunda bol su tüketmemiz gerekmektedir. Bol su ile kimi
zaman kendiliğinden geçer, kimi zaman da doktorun yazdığı ilaçlar
sayesinde geçmektedir. Çocuklarda da kimi zaman rastlanır. Kolay bir
idrar tahlili sonucunda tanısı konulabilir. İdrar zorluğuna neden olan
etkenlerin en başında bakteriler gelmektedir. Genelde vücut tarafından
bu bakteriler hemen atılır. Fakat kimi zamanda vücut kendini savunamaz
ve iltihaplanma meydana gelir. İdrar vücudumuzun oluşmasıyla vücuttan
dışarı atılmasını sağlayan üst ve alt solunum yolu diye ikiye ayrılır.
İdrar yolunda oluşan iltihaba neden olan mikrop bilindiği gibi insanın
dışkısında var olan e.coli mikrobudur. Mikrop farklı yerlere etki
gösterdikçe bu enfeksiyonun adı değişmektedir.
İdrar zorluğu,
üst ve alt solunum yollarına bağlı olarak iki çeşide ayrılmaktadır. Alt
idrar yolu mikropların dan kaynaklanan idrar yolu iltihabı idrara
sıkışması hastanın sadece idrarını yaptığında yanma şikayeti durumunda
yani yanma oluyorsa bu genel olarak üretraya ait bir enfeksiyondan ve
mikroptan kaynaklanır. Bel soğukluğu da bunlar arasındaki en önemli
etkendir. Bunun dışında cinsel yolla bulaşan mikroplar da buna sebep
olan etkenlerdir. Sonda kullanımı, cerrahi, vajinal kremler,
kayganlaştırıcı jel kullanılması idrar zorluğunu arttıran etkenler
olabilir. İdrar zoru, tedaviye geç kalındığı müddetçe alt solunumdan üst
solunuma doğru dağılmaya başlayabilir. Bu enfeksiyon böbreklere kadar
ulaştığında bu böbreklere sancı da yapmaktadır. Bu tür hastalıklar
'pyelonefrit' olarak da bilinmektedir. Bu tür hastalıklara acil şekilde
müdahale edilmesi gerekmektedir.
İdrar zorluğu nedenleri:
- Vajinal mikroplar idrar zorluğunun nedenlerindendir
- Menopoza girildiği durumda hormonların yer değiştirmesi
- Yaş ilerledikçe bu tür problemlere rastlanır
- Fazla kilo problemleri, obezite hastalıkları idrar zorluğuna neden olabilir
- Kalıtımsal hastalıklar da idrar zorluğu problemleri yaşanabilir
- Erkekler de görülen prostat büyümesi ve sinirsel hastalıklar idrar zorluğuna neden olabilir
- Kabızlık durumu idrar zorluğuna neden olabilir
- İdrardaki mikroptan dolayı idrar zorluğu yaşanabilir
- İdrar tümörleri ve idrar taşları idrar zorluğuna neden olabilir
- Zor olan doğumlar, idrar zorluğuna neden olabilir
- Şua tedavisi, idrar zorluğuna neden olabilir
- Fazla alkol kullanımı, idrar zorluğuna neden olabilir
- Cinsel birleşmeden kaynaklı mikroplar nedeni ile ilgili idrar zoru olabilir
- Prostat kanseri ameliyatlarında idrar zoru olunabilir
- Şeker hastalığının ortaya çıkmasıyla idrar zorluğu yaşanabilir.
kurufasulyenin şifası
çözülebilir kahveyi içmek
ezogelin çorbasının şifası
Şeytanteresinin faydası
Mayasılotunun şifaları
Karanfilkökünün faydaları
Kırlangıçotunun yararı
Koyunotunun yararı
İtüzümü Suyu içmek
Hasırotunun yararları
Civanperçeminin yararları
öz olarak
rafadan yumurta yemek
kırmızı etin şifaları
kestane kebabın yararları
peynirli börek yemek
Yakıotunun yararı
Sinirliyaprakotu
Miskçiçeği Suyu içmek
Kasıkotunun faydası
Kasıkotunu yememek
Katırtırnağını yemek
Kırlangıçotunu içmek
Koyunotunu içmek
Kurtbağrının faydaları
Helvacıkabağı Suyu içmek
Hercaimenekşenin şifası
Güvercinkökü yemek
Güveyfenerini yemek
Filiskin Suyu içmek
özde
karnı yarığı yemek
bozanın yararları
palamudun faydaları
beyaz etin faydaları
fındık içinin şifası
GÜL YAPRAĞI faydası
MELEKOTU şifaları
PAPATYA ÇAYI şifası
ZENCEFİL yararları
zambak Suyu içmek
Yakıotunu içmek
Vebaotunu yemek
Üzümün faydası
Üzümü yememek
Tarhunun faydası
Tarhunu yememek
Sarısabırın faydası
Sarısabırı yememek
Sarmaşığın yararı
Söğüdün şifaları
Pancar Suyu içmek
Papatyanın faydası
Latinçiçeğini yemek
Kaşu Suyu içmek
Kayısının yararı
Kazayağının şifası
Kediayağının yararı
Kenevirin yararı
Kudretnarı yemek
Itırın yararları
Hatmi Suyu içmek
Filiskinin faydası
Ebücehil karpuzu
Dalakotunu yemek
Demirhindini yemek
Civanperçemi yemek
Ballıbabanın yararları
acı yonganın yararı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Saç ve Cilt Sağlığına Faydalı Bitkisel Yağlar
Neredeyse her gün kullandığınız saç ve cilt bakım ürünlerinin içinde zararlı kimyasal maddeler bulunduğunu mutlaka biliyorsunuzdur. Doğal...
-
Bu yazımızda deri iltihabı (Dermatit) ve deri altı iltihaplanması için bitkisel tedavi yöntemleri hakkında bilgiler sunacağız. Dermatit...
-
Hayatımızı devam ettirmek için en gerekli organlarımız şüphe yok ki duyu organlarımızdır. Özellikle göz bu konuda diğer duyulara göre biraz...
-
Dove Sabun Dove sabun, sadece Türkiye'de üretilen ancak Dünyada ciddi derecede kullanım kitlesine sahip olarak bildiğimiz en...
-
Gastrit ve bitkisel tedavisi Şifalı bitkiler ile gastrite ne iyi gelir, kronik gastrit tedavisi, gastritte iyi gelen bitkiler, çayl...
-
Hem erkekler hem de kadınlarda görülen bel soğukluğu nedir? Bel soğukluğunun nedenleri, belirtileri… Genellikle genital bölgelerde ağrı ve...