28 Aralık 2019 Cumartesi

ADET DÜZENSİZLİĞİ Şifası


Her kadının hayatının bir döneminde mutlaka yaşadığı adet düzensizliği neden olur ve nasıl tedavi edilir sorularının cevabı ancak normal adet sürecinin nasıl işlediği bilinirse doğru bir şekilde verilebilir. Bu nedenle adet düzeni ve düzensizliği hakkında doğru bilgilere sahip olmak tedavi için gerekli adımların atılmasında faydalı olacaktır. Gelin adet düzensizliği nedenlerine bakalım.

 Ortalama olarak 13 yaşında bedenen ergenlik dönemine giren, yani doğurganlık çağı başlayan her kadının vücudu her ay bir yeni bir gebeliğe hazırlanır. Bu hazırlığın aktörleri ise sadece cinsel organlar değil aynı zamanda beyindir. Kadınlar adet döngüsünü ne kadar iyi bilir, kendi vücutlarını ne kadar iyi tanırlarsa adet düzensizliği gibi problemlere karşı daha hazırlıklı olurlar ve tedavi adımlarına gecikmeden geçebilirler. Bunu anlamanın yolu da adet düzensizliği nedenlerini bilmekten geçer. 



ADET DÜZENSİZLİĞİ NEDENLERİ NELERDİR?

Adet döngüsü düzensizliklerinin birçok farklı nedeni olabilir. Bunlardan birkaçı şöyle: Hamilelik veya emzirme, yeme bozuklukları, aşırı kilo kaybı veya aşırı egzersiz, polikistik over sendromu, erken yumurtalık yetmezliği, pelvik inflamatuar hastalıklar ve rahim miyomları.

ADET DÜZENSİZLİĞİ NEDEN OLUR?

Normal bir adet periyodu beynin hipotalamus bölgesi ve hipofiz bezi ile yumurtalıklar ve rahmin mükemmel iş birliğiyle gerçekleşir. Bunlardan herhangi birinde meydana gelen bir aksaklık, adet periyodunda da aksamalara, düzensizliğe sebep olabilir. Adet düzensizlikleri süreyle ilgili olabileceği gibi kanama miktarıyla da ilgili olabilir. Gebelik, menopoz, rahim içi gebelik önleyici araçlar, hormonal değişimler, yumurtalık kistleri, rahim içini döşeyen tabakadaki aşırı büyüme (endometrial hiperplazi), rahimdeki ya da rahim ağzındaki polipler, miyomlar ve nadiren rahim kanseri gibi faktörler adet düzensizliklerine sebep olabilir.

ADET DÜZENSİZLİĞİ İÇİN NE YAPILMALI?

Doğurganlık dönemindeki kadınlarda adet gecikmesi, oldukça sık görülen bir problemdir. Düzenli olarak 21-35 günlük periyotlarda adet gören kadınlarda beklenmedik adet gecikmeleri duygusal stres, mekan değişimi ya da sadece mevsim etkisiyle bile meydana gelebilir. Normal periyotta yumurtlamanın olmaması ya da doğum kontrol hapları da adet gecikmesine sebep olabilir. Her yıl 1-2 kez adet gecikmesi yaşanması normal kabul edilebilir. Fakat gecikmeler uzun süre devam ederse, hormon seviyeleri değerlendirilmelidir.
Doğurganlık çağındaki her kadın ilk kez adet görmeye başladığı günden itibaren bir kadın-doğum doktoru ile iletişim halinde olmalıdır. Belli periyotlarda gerçekleştirilen düzenli jinekolojik muayenelerle önlenebilir pek çok hastalıktan korunmak, önlenemeyen hastalığı ise erken teşhisle etkin ve başarılı şekilde tedavi etmek mümkün olabilir.


 Aybaşı düzensizliği tedavisi,  Aybaşı düzensizliğne şifalı bitkiler yiyecekler

rafadan yumurtanın yararı
üzüm pekmezinin faydası
Yabanmersininin yararları
Unutmabeni Çiçeğinin yararı
Peygamberçiçeğinin yararları
Meryempelsenginin şifası
Meyankökünün yararları
Kırkdamarotunun şifaları
Dulavrat otunun şifası
Beşparmakotunun şifaları
ayrıkotunun yararları

 öz olarak

kıymalı böreğin şifaları
sarı gazozun şifaları
kabak köftesinin şifaları
uykuluğun faydaları
istavridin yararları
yağlı peynirin şifası
yayla çorbasının şifası
Yabani gülün yararları
Sütotunun faydası
Melekotunun faydaları
Miskotunun yararı
Kudretnarının yararı
Greyfurtun şifaları
Dolama otunun şifaları
Basurotunun şifası




en özde
 Limonatanın şifası
çikolatanın şifaları
DEREOTU yararları
Tatulanın faydaları
Şeftalinin şifaları
Sarı Ballıbabanın faydası
Servinin şifaları
Portakalın yararı
Menekşenin şifaları
Kirazın yararları
Hanımelinin şifaları
Güzelavratotu
Fasulyenin faydası
Biberiyenin faydaları
adamotunun şifası
aspirin yararları

en öz olarak şifa
 hoşafın faydaları
türk kahvesi
AYVA yararları
GELİNCİK faydaları
ISPANAK şifaları
PİRİNÇ şifaları
zambağın şifaları
Sumağın şifası
Mazının faydası
İncirin yararı
Hünnabın şifası
Defnenin faydaları
Baldıranın şifası
Behmenin şifaları
acı ağacın yararları
ayvanın faydası

kebabın şifası
DUT faydası
Kasıkotu

ADET Düzensizliği tedavisi

Yüksükotunun yararı
Meryemotunun yararları
İtüzümünün yararları
Frenkmaydanozunun faydası
Frenküzümünün şifaları
Eğreltiotunun yararları
ardıç tohumunun yararları

 öz olarak
patetes haşlamanın şifası
otlu peynirin şifası
Yabani enginarın yararları
Yabanmersininin faydaları
Yerelmasının yararları
Peygamberçiçeğinin faydaları
Oltuotunun yararı
Meyankökünün faydaları
Kayakoruğunun şifası
Keçi sedefotunun yararı
Kuşekmeğinin yararları
Hiyarşembenin yararları
ayrıkotunun faydaları


özdeki şifa
yoğurtun şifası
kokorecin yararları
istavridin faydaları
ayva reçelinin şifası
KUŞBURNU şifaları
Yabani gülün faydaları
Yosunun şifaları
Tütünün yararı
Mersinin yararları
Kafurunun şifaları
Karpuzun şifaları
Ekşi Yoncanın şifası
Denizsaçının şifaları
Centiyanenin yararı
Böğürtlenin faydası


en özde

sütlacın şifası
patates salatası
neskafenin şifası
helvanın şifaları
pekmezin faydası
DEREOTU faydaları
Yoncanın yararı
Yulafın şifaları
Salebin yararları
Sarıodun faydası
Patlıcanın faydası
Marulun faydası
Muzun yararı
Kahvenin şifaları
Kirazın faydaları
Isırganın şifası
Hindibanın şifaları
Ginsengin şifası
Gül Ağacının şifası
Bergamodun şifası
aspirin faydaları
AYVA faydaları
ELMA SİRKESİ
Denizkadayıfı
Biberin faydası
acı ağacın faydaları




Devamını Oku »

14 Aralık 2019 Cumartesi

Mantarın faydaları çok , saymakla bitmez



Sıkça tüketilen bu besindeki vitaminler yaşlanmayı geciktiriyor, beyin ve sinir sistemini koruyor.


Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, mantarın içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde yaşlanmayı geciktirdiğini, beyin ve sinir sistemini alzheimer gibi hastalıklardan koruduğunu söyledi.

Yorulmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zehirli mantarların öldürücü olabildiğine dikkati çekerken, zehirli olmayanların çok değerli, vücut için çok faydalı bir besin maddesi olduğunu söyledi.

Mantarın, bitkisel besinler içinde en besleyicilerden biri olduğunu ifade eden Yorulmaz, ete yakın oranda ve çok değerli bir protein kaynağı olmasının yanı sıra, vücut için gerekli aminoasitlerin tümünü bulundurduğunu belirtti.

Bu yönüyle mantarın büyüme, gelişme, hastalıklardan korunma açısından önemli yararlar sağladığını anlatan Yorulmaz, yağ içeriği bakımından fakir olması nedeniyle kalorisinin düşük olduğunu ve şişmanlatmadığını, bu özelliği ile kilo vermek isteyenlerin diyetinde yer alması uygun bir besin maddesi niteliği taşıdığını kaydetti.

Vitaminler açısından da çok zengin olan mantarın B grubu vitaminleri, A vitamini, K ve özellikle zengin bir D vitamini kaynağı olduğunu belirten Yorulmaz, ''Özellikle en başta büyüme gelişme çağındaki çocuklar ve kemik erimesi açısından daha büyük risk altında olan kadınlar olmak üzere her insanda kemik ve dişlerin sağlığını sürdürme açısından, bu zengin D vitamini kaynağı çok daha büyük önem taşımaktadır'' diye konuştu.

Mantarın mineraller açısından da çok iyi bir besin olduğunu anlatan Yorulmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Mantar kalsiyum, potasyum, fosfor, demir, çinko ve bakır içerir. Tüm bu özellikleri ile kansızlığı, kalp damar hastalıklarını, tansiyon yüksekliğini, inme, astım, romatizmal hastalıklara yakalanma tehlikesini, migreni, diş çürüklerini ve kemik erimesini önler ve vücudun bağışıklığını güçlendirir. Mantar, hem vitamin hem de mineral içeriğiyle yaşlanmayı geciktirir, beyin ve sinir sistemini alzheimer gibi kronik hastalıklardan korur. Sodyum miktarının düşük olması nedeniyle tansiyon yüksekliği ve kalp damar hastalığı bulunanların da yiyebileceği, iyi bir besindir.''

Yorulmaz, mantarın içindeki çinko içeriğinin cildi güçlendirdiğini, yaraların iyileşmesini hızlandırdığını ve vücudun hastalıklara direncini artırdığını kaydetti.


Mantar, besin mi zehir mi

Yorulmaz, mantar satın alırken görünümü taze olan beyaz ya da açık krem renkli, sıkı dokulu, temiz ve tombul, parlak renkli ve canlı olanların tercih edilmesi gerektiğini belirtti.

Mantar eğer güvenilir değil ise öldürücü zehirlenmelere yol açabildiğini ifade eden Yorulmaz, ''Türkiye'de de yenilebilir ve zehirli toplam 2 bin 500 mantar çeşidi bulunduğu bilinmektedir. Yenilebilen mantarların yetiştiği bölgelerde de onlardan ayırt edilmesi son derece zor olabilen yüzde 2,

3 oranında zehirli mantarlar yetişmektedir. Zehirli ve zehirsiz mantarlar, görünüşleri ve tatları ile birbirinden farksızdır. Zehirli mantarlar taze, kurutulmuş, turşu, konserve olarak çiğ veya pişirilerek yenilmiş olsa bile asla güvenli değildir, zehirlenme hatta ölüme yol açabilmektedir'' dedi.


Dünyada ve Türkiye'de zehirlenmelere sıklıkla neden olan amanita türü mantarların ölümlerin yüzde 90-95'inden sorumlu olduğunu belirten Yorulmaz, en ölümcül olan amanita phalloides türündeki mantar insan vücuduna girdiğinde karaciğer, böbrek gibi hayati organların tüm hücrelerinde tahribat yaptığını, vücuda 50 gram miktarında girmesinin bile ölüme yol açtığını kaydetti.

Türkiye'de yapılan çalışmalarda, mantar zehirlenmesinin çocuklarda yüzde 2,8, erişkinlerde ise yüzde 2,5 olarak belirlendiğini anlatan Yorulmaz, zehirlenen kişide sersemlik, uykuya eğilim, tansiyon düşüklüğü, gözlerde yaşarma, bulanık görme, göz bebeklerinde küçülme, yüz ve boyunda kızarma, bol tükürük salgılanması, bulantı, kusma, terleme, kas krampları, ishal, ateş, karın ağrısı, koma gibi belirtiler görüldüğünü söyledi.

Yorulmaz, mantar zehirlenmesi durumunda, mümkünse hastanın kusturulması ve hiç zaman kaybedilmeden mümkün olan en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna, yediği mantarın örneği ile götürülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Devamını Oku »

15 Kasım 2019 Cuma

Nar ve Faydaları



Binlerce yıllık hikâyesi ile Türkülere konu olmuş narın faydaları arasında başta meme kanseri olmak üzere birçok kanser türüne iyi geldiğini biliyor muydunuz? İnsan sağlığına faydaları saymakla bitmeyen nar İçerdiği flovanoid, vitamin, polifenol, antosiyanin, taninler nedeniyle aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ilıman iklimlerde yetişen, bir meyve olan nar kalbi koruduğu, tansiyon düşürücü etkileri herkes tarafından bilinmektedir. Nar, içindeki zarlar ile yendiğinde mide ülserini iyileştirdiği ise pek az kişi tarafından biliniyor. Şimdi gelin narın faydaları neler onu konuşalım.
Narın Faydaları
* Nar mideyi temizler ve hazmı kolaylaştırır.
* Mide ülserini iyileştirir.
* Boğaza ve akciğerlere faydalıdır,
* Öksürüğe iyi gelir.
* İdrar söktürür.
* İshali ve kusmayı keser.
* Kalp ve mide ağrılarına iyi gelir.
Nar Kabuğunun Kullanım Şekli
Bu özellikleriyle Nar kabuğu Kabukları, kaynamış suda demlenerek çay olarak tüketildiğinde ishali kesiyor. İşte o mucize çayın tarif. 1 su bardağı kaynamış suya, 2 çay kaşığı nar kabuğu atarak, yaklaşık 10 dakika kaynatıp suyunu tüketin.
Nar Kabuğunun Faydaları
* Kanser, kalp damar hastalıklarından korunmanızı sağlar.
* Kandaki şeker seviyesini dengeler.
* Eklem ağrılarının azalmasını sağlar.
Nar Suyunun Kullanımı
Nar Suyunun Kullanımı Nar suyu, sabah kahvaltı sonrasında taze sıkılmış bir çay bardağı nar suyu, tüketildiğinde yüksek tansiyonun dengelenmesine yardımcı olur. En uygun tüketim şekli ise portakal sıkar gibi sıkıp yudum yudum, küçük ölçülerle içmektir. Yapılan araştırmalara göre nar suyu;
Nar Suyunun Faydaları
* Prostat ve cilt kanserine karşı koruyucu kalkan görevi yapar.
* Kanser oluşumunu ve gelişimini önlemeye yardımcı olur.
Devamını Oku »

10 Kasım 2019 Pazar

Gripten Korunmak için Bitki Çayları

Grip mevsimi geldi. Bu aylarda, özellikle havanın tam olarak sıcak mı yoksa soğuk mu olduğunu kestiremediğimiz, hangi kıyafeti giyeceğimizi tam olarak bilemediğimiz bu geçiş döneminde hastalıklar da artıyor.
Gribin tedavisi mümkün değil, yani bir kez grip olduktan sonra ilaçlarla veya bitkisel yöntemlerle vücuttaki etkilerini bir miktar hafifletebiliyorsunuz ancak hastalık en az 10 gün sürüyor ve bu süreyi 3 güne indiremiyorsunuz. Bu nedenle gribe yakalanmamak için erken tedbir almak en iyisi.
Grip aşısı bir çözüm olabilir fakat nedense uzmanlar yıllardır grip aşısı konusunda bir tartışma içindeler. Bazıları mutlaka grip aşısı olun diyor bazıları ise grip aşısının vücuda daha çok zarar verdiğini 60 yaş üzerindekilerle kronik bir hastalığı bulunanlar dışında kalanlara grip aşısını önermiyorlar. Eğer siz de grip aşısı olmayı düşünmüyorsanız gribe yakalanma riskini en aza indirmek için bağışıklık sisteminizi güçlendirmelisiniz.
Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Çaylar
Karahindiba Çayı: Ağız içindeki yaralardan bronşite kadar çeşitli sorunların tedavisinde önerilen karahindiba çayı aynı zamanda içerdiği bileşikler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve toksinlerin vücuttan daha hızlı atılmasına yardımcı oluyor. Karahindiba çayı etkili bir idrar söktürücü olduğu için düzenli olarak içildiğinde vücudun susuz kalmasına neden olabilir. Bu etkisinden karahindiba çayı içtiğiniz günler daha fazla su tüketerek korunabilirsiniz.
Papatya Çayı: Sinirleri yatıştıran ve uyumayı kolaylaştıran papatya çayında bulunan bazı kimyasal bileşenler (makrofajlar ve B-lenfositler) bakteri ve virüslerle savaşan beyaz kan hücresi sayısının artmasına katkıda bulunuyor. Papatya çayıyla ilgili dikkat edilmesi gerekenler ise gündüz uykunuzu getirebileceği, fazla tüketildiğinde ise mide bulantısına yol açabileceği.
Ginseng Çayı: Azeri alternatif tıbbında 5000 yıllık geçmişi olan ginseng çayı bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyonlara karşı vücudun direncini artıran çaylar arasında yer alıyor. Günde 2-3 bardak içerseniz ginseng çayının herhangi bir yan etkisi olmaz ama günde 5-6 bardağa çıkarsanız uykusuzluğa ve sinirlilik haline yol açabilir.
Geven Otu Çayı: Yine Azeriler’e özgü bir çay olan ve Azeri geveni olarak bilinen geven otu karaciğeri tahrip eden toksinlerin atılmasını hızlandıran ve bağışıklık sistemini güçlendirerek grip virüsüne karşı vücudun direncini artıran çaylardan biri.
Devamını Oku »

6 Kasım 2019 Çarşamba

Kış Çayı Tarifi ve Faydaları

Havaların soğuması ve kış aylarının gelmesiyle birlikte kış çayı da hayatımızda yer alan bir çay haline geldi. Kış çayı tarifi soğuk kış günlerinde içinizi ısıtır ve hastalıklara yakalanmanızı engeller.


Havalar yavaş yavaş soğumaya başladı. Bunun sonucunda şifalı kış çayı içerek hastalıklara karşı korunmak mümkündür. Özellikle kış çayı hastalıklara yakalanmadan önce içilmelidir ki vücudun direnci artsın ve hasta olmayalım.
Kış Çayı Tarifi
Bu şifalı çayın malzemelerini aktarlardan yada baharatçılardan temin ederek karıştırabilir ve kolayca hazırlayabilirsiniz.

Kış Çayı Tarifi ve Faydaları

Kış Çayı Tarifi Malzemeleri :
2 yemek kaşığı kuşburnu
2-3 yemek kaşığı ıhlamur
1 yemek kaşığı adaçayı
3 adet okaliptüs yaprağı
1 adet kabuk tarçın
4-5 adet karanfil
Yarım elmanın kabuğu
5-6 adet papatya
2 adet zencefil
1 yemek kaşığı hibisküs
Tüm malzemeler bir kapta karıştırılır. Bu arada bir demlikte su kaynatılır. Bir bardak su için 1 tatlı kaşığı ölçüsüyle karışım yapılmış malzemelerden sıcak suyun üzerine konur. 5 dakika kadar malzemeler sıcak suda demlenir. Daha sonra süzülerek fincana dökülür. İçine bir çay kaşığı bal ve çeyrek limonun suyu eklenerek içilir. Kış çayı tarifi hazırdır. Afiyet olsun.
Devamını Oku »

Hurma meyvesi ve Faydaları



Hurmanın içerisinde barındırdığı yüksek besinler nedeniyle hurmanın faydalarının nimetlerini saymakla bitmez. Yüksek besin değerinin yanı sıra antioksidan özelliği ile hurma başta kanser, damar tıkanıklığı olmak üzere yaşlanmanın önlemesi gibi daha birçok hastalığa faydalı olduğu bilinmekte Özellikle, soğukta muhafaza edildiğinde hurmanın içerisinde antioksidanların yoğunluğu artıyor. Beta-karoten açısından da son derece zengin bir besin olan hurma hücrelere karşı saldırılarda molekülleri kontrol altına alarak, kanseri önlemeye yardımcı oluyor Hurmanın içerisinde bulunan 15 ayrı mineral ve C, B1, B2, niasin ve A Vitaminleri içeren flor bağışıklık sistemini güçlendirerek kansere yakalanma riskini önlüyor.
Hamilelikte Hurma Yemenin Faydaları
Hurmanın içeriğinde bulunan demir, hücrelerdeki hemoglobin sentezini kontrol ederek ve kansızlığı büyük oranda önlüyor. Özellikle hamilelik sürecinde bebeğin gelişimini sağlayan kandaki alyuvar dengesinin uygun hale gelmesini sağlıyor. Rahim adalesini kuvvetlendirici özelliği ile doğumu kolaylaştıran hurma doğuma 1 hafta kala hurma yemek hem doğumu kolaylaştırıyor hem de doğum sırasında tansiyon düşmesini de önlemektedir.
Doğum Sonrası Hurma Yemenin Faydası
Hurmanın antiseptik özelliği sayesinde loğusalık yaralarını iyileştirmesinin yanı sıra, loğusalık döneminde Anne sütü arttırıyor. Hurmanın içindeki potasyumun doğum sonrasında anne sütünü artırıcı etkisiyle anne sütü ile beslenen bebeğin büyümesini ve kemiklerinin gelişmesinde önemli katkılar sağlıyor.
Kolestrolu Yok Ediyor
Hurmanın içersisinde bulunan yüksek oranda lif kalp ve damar hastalıklarının yanı sıra kolesterol riskini ortadan kaldırıyor. Hurmanın besin değeri, içeriğinde bulunan uygun mineral dengesinden kaynaklanmaktadır.
Erkeklerde Kısırlık ve İktidarsızlığa İyi Geliyor
Hurma afrodizyak etkisi ile hurmadan elde edile poleni Arap ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede iktidarsızlığın tedavisi için kullanılıyor. Hurma polenindeki özlerin sperm sayısı ve hareketliliğini arttırdığı biliniyor. Özellikle kısırlık tedavisinde birçok ülkede kullanılan Polenli Hurma macunun içeriğinde bulunan fosfor kısırlık tedavisinde oldukça etkilidir. Hurmanın faydaları erkekler için iyi geldiği söylenmektedir.
Devamını Oku »

3 Kasım 2019 Pazar

Yeşil Çay ve Faydaları



Yeşil çayın faydaları
Yeşil çay içindeki kateşinler sayesinde :
Kanser riskini azaltır.
Yeşil çay yemek borusu kanserini erkeklerde %57, kadınlarda %60 oranında önlemektedir.(22)
Yeşil çay düzenli içilmesi halinde prostat kanseri riskini üçte iki azalmaktadır. (27)
Yeşil çay deri kanserine yol açan ultroviyole ışınların zararından korur. (28)
Tümörü küçültür.
Antioksidandır.
Yeşil çaydaki antioksidan E vitaminindekinden 20 kez daha kuvvetlidir.
Kolestrolü düşürür.
Tansiyonu ayarlar.
Kan şekerini ayarlar.
Bakterileri öldürürür.
Grip virüsünü öldürür.
Ağız kokusunu önler
Yeşil çay içindeki C vitamini sayesinde :
Stresi azaltır.
Gribi önleyicidir.
Yeşil çay içindeki kafein sayesinde :
Performansı etkiler,yorgunluk ve uyku halini ortadan kaldırır.
İdrar söktürücüdür.
İdrar söktürücü özelliğinden dolayı zayıflama rejimlerinde kullanılıyor.
Yeşil çay içindeki flavonoidler sayesinde :
Kan damarlarını güçlendirir.
Yeşil çay içindeki polisakkaridler sayesinde :
Kan şekerini düşürür.
Yeşil çay içindeki fluorid sayesinde :
Diş çürümesini engeller.
Yeşil çay içindeki E vitamini sayesinde :
Antioksidan olarak rol oynar.
Yaşlanmayı geciktirir.
Yeşil çay içindeki EGCG (Epigallokateşin Gallat) adlı kimyasal madde sayesinde :
Kanser hücrelerinin gelişmesini önlüyor.
Akciğer, mide, bağırsak karaciğer ve deri kanserlerini önleyici etki yapıyor.
Alzheimer‘i önleyici
Sigara kullanımının toksik etkisini azaltıyor.
Yeşil çay içen hamile kadınlar sorunsuz bir doğum gerçekleştirebilirken, sakat çocuk dünyaya getirme riski de azalacak.
Diş çürüklerine sebep olan bakterileri öldürerek çürükleri önler.
İçeriğindeki kateşin maddesi nedeni ile kolesterolü düşürür.
Antioksidan özellikleri vardır. Bu özelliği ile kansere ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu olabilmektedir. İspanya’daki Murcia Üniversitesi ve İngiltere’deki Norwich Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü araştırmalar, yeşil çayda bulunan ‘polipenol EGCG’ maddesinden üretilecek olan ilaçlarla, çeşitli kanser hastalıklarının tedavisinin gerçekleştirilebileceğini ortaya koymuştur.
Zihinsel aktivitelerde yarar gösterdiği ileri sürülmektedir.
Devamını Oku »

29 Ekim 2019 Salı

Portakal ve Faydaları



Pırıl pırıl, kokulu, leziz, göz alıcı ve şiirle dokunmuş bir simge. Hem C vitaminin yararları, hem de portakalın yararları bildiklerimizle sınırlı değildir. Kış aylarının vazgeçilmez ve en bilindik meyvesidir. Bugün elmadan sonra dünyanın en çok tüketilen meyvesi olan portakal, asırlar boyu az bulunan bu nedenle lüks lezzetler arasında yer almıştır. Hastalara şifa niyetine yedirilmiş, sofra dekorasyonunda kullanılmış, armağan olarak verilmiştir.
Tıbben sinirleri kuvvetlendirir, karaciğeri çalıştırır, ateşli hastalıklarda vücudun direncini atırır, hazmı kolaylaştırır,mide ve bağırsakları düzenler, safra ifrazatını artırır, idrar söktürür.
Bu hastalıklar için;
1 adet portakal sıkılıp üzerine aynı miktarda su konur. Sonra 1 tatlı kaşığı şeker ilave edilerek iki yemek arası 2-3 bardak içilir. Yahut yapraklarının haşlayarak suyunu içmek de aynı görevi yapar.
Kabuklarından yapılan şurup mine hastalıklarına iyi gelir. Portakal sade olarak yenildiğinde kanı temizler, skorbüt ve mesane taşalrını yok eder,Gripo ve nezleyi geçirir,Damar sertliği ve felçi önler,Karaciğeri çalıştırır,Yatarken yenirse uyku getirir.
Portakalın Faydaları
Portakal soğuk algınlığıyla mücadelede can dostunuzdur. Yapısında bolca C vitamini bulunur, bu özelliğiyle sizleri grip ve nezleden uzak tutar. C vitamini ve portakalın faydaları gerçekte saymakla bitmez. Yinede bu doğal mucizenin faydalarına kısaca bir göz atalım.
Kış mevsimi geldiğinde portakal da vazgeçilmezler arasında yerini alır. Dünya genelinde en çok tüketilen meyve olan elmanın ardından 2. sıradadır. Tarihin her döneminde insanlık için özel olmuş ve önemini korumuştur.
Portakalın hikmetlerinden bir tanesi de çocuk fiziki gelişimine sağladığı katkı ve hastalıklar karşısında bir koruyucu işlev görmesidir. Portakal evlerinizden eksik tutulmamalı. Çocukların portakal tüketimine önem verilmelidir.
Portakalın Faydaları Nelerdir?
* Sinirleri güçlendirir,
* Sindirime yardımcı olur,
* Ateşli hastalıkta bünyenin direncini yükseltir,
* Karaciğere faydalıdır,
* Mide ve bağırsak çalışmasına faydalıdır,
* İdrar söktürücü etkisi vardır,
* Kan temizleme özelliği vardır,
* Grip ve nezle olanlara faydalıdır,
* Bünyeyi güçlendirir
* Damarlara faydalıdır ve felc hastalığına engel olur.

Devamını Oku »

22 Ekim 2019 Salı

Pırasanın Faydaları

Pırasa Nedir
 
Pırasa genellikle yaprakları tüketilen faydalı bitkilerimizin başında gelmektedir. Yılın hemen hemen her mevsiminde yetişebilme özelliği olan pırasa çiğ veya pişirilerek de tüketilmektedir. Pırasa da soğan ve sarımsağında olduğu gibi Alliaceae ailesine aittir. Dünya genelinde tipik olarak salatalarda, hamburger ve sandviç gibi fast food larda soğuk ve çiğ olarak kullanılmaktadır. Özellikle diyetlerde zayıflamak adına kişilerin ihtiyaç duyduğu flavonoidler pırasa bitkisinde önemli miktarlarda bulunmaktadır.
Pırasanın başlangıçta kısa bir sapı vardır, ancak çiçek açtığında genişler ve dallanır, ve karahindibalara benzeyen birçok çiçek başı çıkar, ancak daha kısadırlar. Bu hızla büyüme ve tohum verme safhasıdır. Yemek için yetiştirildiği zaman, bu safha gerçekleşmeden hasat toplanır.
Pırasa Faydaları ve İçeriği
Kaempferol özellikle serbest radikaller ya da reaktif oksijen türlerine karşı kan damarları dizilimi için koruma sağlar. Kan damarlarının dinlenmesini ve hipertansiyon riskinin azaltılmasını sağlar. Sinirleri kuvvetlendirir. Böbrekleri, bağırsakları ve mideyi çalıştırır ve güçlendirir. Böbrek kumlarını ve taşlarını dökmeye yardımcı olur. Vücudu ve kanı temizler. Astım, egzama, romatizma ve damar sertliğine karşı faydalıdır. Kan yapar, kansızlığa iyi gelir. Pırasa, aynı zamanda C vitamini, B6 vitamini (piridoksin), K vitamini, manganez, kalsiyum, kükürt, iyot ve demir açısından iyi kaynaklarıdır.
Devamını Oku »

19 Ekim 2019 Cumartesi

Devetabanı ve Faydaları



Bileşikgillerden geniş yapraklı, her türlü toprakta yetişebilen bir bitkidir. Çiçekleri, yapraklarından önce açar, altın sarısı rengindedir. Hekimlikte çiçekleri ve yaprakları kullanılır. Çiçekleri Nisan’da, yaprakları ise, Haziran ve Temmuz aylarında toplanıp, kurutulur.
Faydası : İdrar söktürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri yatıştırır ve vücuda kuvvet verir. Astım, nefes darlığı, bronşit ve soğuk algınlığında şikayetleri geçirir. Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Nezle ve ciğer iltihabında da kullanılır. Yaraların iyileşmesinde ve çıbanların olgunlaşmasına yardımcı olur.
Devamını Oku »

10 Ekim 2019 Perşembe

Çiğdem Otu ve Faydaları



Zambakgiller familyasından türlü renklerde çiçekler açan zehirli bir kır bitkisidir. Çiçekleri Ağustos-Eylül aylarında açar. Rengi sincabidir. Hekimlikte soğan kısmı, çiçekleri ve tohumu kullanılır. Etkili maddesi ‘colcihine alkoloidi’dir. Birçok çeşidi vardır.
Faydası : İdrar söktürür. Kabızlığı giderir. Tavsiye edilen dozdan fazla kullanılmamalıdır
Devamını Oku »

9 Ekim 2019 Çarşamba

Bergamot ve Faydaları


Bergamot, turunçgil ailesinden olan daima yeşil kalan hoş kokusu olan bir şifalı bitkidir. Kabuklarının hoş kokulu olmasından dolayı esans elde edilir. Bu esans özellikle bergamot aromalı çay ve ilaç yapımında kullanılır.
Bergamotun Faydaları
Depresyona karşı yağı çok iyi gelir.
Uyku bozukluklarına karşı iyi gelir.
Rahatlatıcı özelliği vardır.
Mikrop öldürücüdür.
Böbreklerin istikrarlı çalışmasına yardımcı olur.
Baş ağrısına iyi gelir.
Sinüslere iyi gelir.
Etkili bir idrar söktürücüdür.
Gribe karşı etkilidir.
Öksürük ve mide bulantılarına iyi gelir.
Devamını Oku »

6 Ekim 2019 Pazar

Ihlamur Şifası ve Faydaları

Tilia ve kireç olarak bilinen ağaç türlerinin genel olarak isimlendirildiği bitki çeşididir. Ihlamur bitkisi Avrupa halk hekimleri tarafından yüzyıllardır sağlık sorunlarını tedavi etmek adına geniş yelpazeler tarafından kullanılmaktadır. Ihlamur bitkisinin çiçekleri, yaprakları ve odunsu gövdeleri tıbbi amaçlar için kullanılan parçalarıdır. Ihlamur bitkisinin çiçeğinde aktif olarak flavonoidler, uçucu yağlar ve musilaj gibi bileşikler bulunmaktadır. Ayrıca büzücü olarak hareket edebilen tanen de bulunmaktadır.
Ihlamur bitkisi bu tanen sayesinde kas kasılmalarının azalmasında yardımcı olmaktadır. Ayrıca idrar söktürücü ve yatıştırıcı özellikte göstermektedir. En büyük özelliği ise çiçeklerindeki bileşikler sayesinde soğuk algınlıklarına karşı oldukça etkili bir doğal şifa kaynağımızdır. Öksürük, ateş, enfeksiyonlar, inflamasyon, yüksek tansiyon, aşırı bağ ağrıları özellikle migren gibi hastalıklarda da faydalıdır. Vücudun idrar üretimini arttırmada da etkili olan Ihlamur sindirim sistemi gerçekleştiği süre boyunca oluşabilecek kas spazmlarını azaltmaktadır. Karaciğer ve safra kesesi hastalıkları ve cildi çevreleyen yumuşak doku iltihaplarını engelleyerek selülit oluşumunu da engellemektedir. Genel olarak;
Terlemeye teşvik eder
Ateşi düşürür
Öksürüğe iyi gelir
Gribe ve nezleye iyi gelir
Migren ağrılarını hafifletir
İshal tedavisinde ve iyileşmesinde etkilidir
Kan basıncını normal seviyeye getirir
Damar sertleşmesini engeller
Safra kesesi ağrılarını azaltır
Toksinlerin atılmasına yardımcı olur
Ihlamurun Etkileri
Ihlamur bitkisini kalp hastalığı bulunan kişiler ile hamile veya emziren bayanların kullanması sakıncalıdır. Bu tür durumda olanların Ihlamuru kullanmamaları tavsiye edilmektedir. Ihlamur bitkisinin en geniş kullanım alanı ise çayı yapılarak içilmektedir.
ıhlamurun faydaları nelerdir, ıhlamur bitkisi, ıhlamur faydaları, coke agaci, coke ciceginin faydalari, coke ciceyi, Coke cayi, coke bitkisi, coke cicegi faydalari, cöke çiçeği
Devamını Oku »

5 Ekim 2019 Cumartesi

Sinameki Çayı ve Faydaları


“Sinameki” Geniş bir bitki ailesi olan Fabaceae türünden gelen sinameki tropikal bölgelere özgüdür. Yaklaşık 260 farklı türe (bazı kaynaklara göre 400) sahip olan sinameki müshil etkisi yaratan içeriği ile günümüzde pek çok ticari ilaç içerisinde etken madde olarak kullanılmaktadır. Somali, Mısır, Hindistan, Ortadoğu ve Sudan’da doğal olarak yetişir.
Bitkinin İngilizce adı olan “senna” kabuğu soyulabildiği için Arapça “sena” ve İbranice “soyulabilir” anlamına gelen “cassia”nın birleşmesinden türemiştir. Sinamekinin tarihte doktorlar tarafından ilk kullanımı ile ilgili belgeler MS 9 yüzyılda Arap Yarımadasına kadar gitmektedir. Bitki ticari olarak sıvı, toz ve tablet formlarında satılmaktadır.
– Bağırsakları temizlemek için kullanılır
– Müshil etkisi vardır
– Şişliği alır
– İştahı kapatır, diyet yapanlara yardımcı olur
– Kabızlığı giderir
Sinameki Çayı Nasıl Hazırlanır?
Sinameki çayı hazırlamadan önce çok güçlü bir müshil olduğunu unutmayın ve çayı içtikten sonra yakınızda bir tuvalet bulunmasına dikkat edin. Sinameki çayını hazırlamak için bir fincan kaynamış su içine yarım çay kaşığı sinameki otu atarak 10 dakika kadar demlenmesini bekleyin. Çayınızı balla tatlandırabilirsiniz.
Sinameki Sağlığa Faydaları
Sinamekinin modern tıpta ve geleneksel kullanımda en belirgin özelliği müshil etkisiyle kabızlığı gidermek ve bağırsakları yumuşatmak içindir. İştah kestiği için diyet yapanlar tarafından kullanılır. Sinameki bitkisi kullanılarak üretilen kremler basur ve egzama tedavisinde harici olarak kullanılmaktadır. Kolonoskopi öncesi bağırsakların tamamen temizlenmesi için tavsiye edilebilir.
Devamını Oku »

2 Ekim 2019 Çarşamba

Adasoğanı ve Faydaları


Zambakgillerden, bir çeşit bitkidir. Yaprakları uzun şerit şeklindedir. Çiçekleri; yeşil ve beyaz damarlıdır. 2 kilogram kadar olan soğan kısmı, yapraklarının altındadır. Acı ve zehirlidir. 7,5 gram adasoğanı öldürebilir. İçeriğinde ‘Scillarena glikozidi’ vardır. Tazeyken kullanılmaz. Aksi halde zehirlenme ve kusmalara yol açar. Soğanın etli olan orta kısmı dilimlenerek kurutulur. Sonra dövülüp toz haline getirilir. Ev ilaçlarında çok dikkatli kullanılması gerekir.
Faydası : İdrar söktürür. Kalp hastalarında vücuda biriken suyu boşaltır. Azotemi’yi azaltır. Böbrek hastalarının kullanmaması gerekir. Uzun süre kullanılacak olursa ‘Albüminüri’ yapar
Devamını Oku »

Ebegümeci ve Faydaları



Ebegümecigillerden; çiçekleri ilaç, yaprakalrı da sebze olarak kullanılan ve genellikle tarla kenarlarında kendi kendine yetişen bir ottur. 20-70 cm. boyundadır. Yaprakları sarmaldır. Mayıs – Ağustos ayları arasında çiçek açar. Yaprak ve çiçeklerinde fazla miktarda müsilaj vardır. Yaprak ve çiçekleri kurutulmadan kullanılır.
Faydası : Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Mide ve bağırsakların muntazam çalışmasını sağlar. Kabızlığı giderir. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp, vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Nezle, bronşit, nefes darlığı tedavisinde kullanılır. Lapası çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Burun kanamasını durdurur. Dişeti hastalıklarını tedavi eder. Mide ağrısını keser. Burun tıkanıklığını giderir.
Devamını Oku »

25 Eylül 2019 Çarşamba

Ginkgo Biloba Faydaları

Ginkgo Bilobanın Sağlığa Faydaları
 
Gingko biloba ağacı,çinde yeni yeni tanınmaya başlamasına rağmen Asyada, özellikle Azerbaycanda eski bir geçmişe sahip. 20-30 metreye kadar uzayan Gingko biloba ağacı, Asya kıtasında yaygın olarak alternatif tıp tarafından kullanılmaktadır. Bunun yanında Gingko biloba yaprakları ve Gingko biloba özü, Gingko biloba ekstresi cilt kozmetik ürünlerde kullanılır.
Gingko biloba ağacı yanında Gingko biloba yaprakları sağlığa katkıda bulunan zengin vitamin, mineral ve bileşenler içermektedir. Gingko biloba yaprakları içerdiği besin maddeleriyle sinir sağlığından, kalp sağlına, göz sağlığından cilt sağlığına çok geniş yelpazede sağlığımıza hizmet eder. Şimdi, Gingko biloba sağlığımıza nasıl takviyede bulunuyor detaylı şekilde inceleyelim.
Astım – Bronşit: Ginkgo biloba, astım ve bronşite iyi gelmektedir. Günde sabah ve akşam iki fincan Ginkgo biloba çayı astım ataklarını hafifletebilir. Ginkgo biloba yaprağı çayı düzenli olarak tüketildiğinde, bronşları açmaya yardımcı olabilir.. Ginkgo biloba ağacı çayı, ayrıca , aynı zamanda sigaranın verdiği zararları azaltabilir.
Ruh Sağlığı: Ginkgo Biloba kapsülü, son yıllarda depresif sorunların giderilmesi için kullanılmaktadır.Çünkü, Ginkgo Biloba özü merkezi sinir sistemini etkileyebilecek bileşenler ve asitler içermektedir. Ginkgo Biloba ekstresinin doğal şifa kaynağı olması ve yapay kimyasal maddeler içermemesi sağlık açısındandan risk taşımadığı için, Ginkgo Biloba tabletleri yaygın olarak kullanılmaktadır.
Önemli Uyarı: Ginkgo Biloba ekstresi sinir sistemi üzerind eoldukça etkilidir ve doğal yollarla hazırlandığı sürece faydalıdır, fakat her hangi bir sinirsel hastalıktan dolayı tedavi gören, epilepsi gibi, kişilerin güvenle kullanacağı anlamına gelmez. Bu yüzden, Ginkgo Biloba tableti veya kapsülü kullanmaya başlamadan önce mutlaka bu konuyla ilgili olarak doktorunuzla görüşmenizi tavsiye ederiz.
Yaşlanma: Ginkgo Biloba, bal, zerdeçal ve ginseng ile karıştırılarak kullanıldığında cilt sağlığının korunmasına destek olur. Ginkgo Biloba kürü, cilt üzerindeki çizgilere engel olduğu gibi, cilt kuruluğunu giderir.
Beyin Sağlığı: Ginkgo Biloba Alzheimer hastalığı, hafıza kaybı ve diğer nöral sorunlara karşı savaşır. Yapılan araştırmalar, Ginkgo Biloba özünün aynı zamanda zayıf olan çocuklar için hafızayı kuvvetlendirici özelliğinin olduğunu ve konsantrasyonu geliştirdiğini ortaya koymuştur.
Zihin Sağlığı: Ginkgo Biloba bitkisi, özellikle çocukların zihin sağlığını geliştirdiğini beyin sağlığına bulunduğu faydalar kısmında değinmiştik. Ginkgo Biloba bitki ekstresi, daha çok yaşı ilerlememiş kişilerde zihin sağlığına daha fazla katkıda bulunmaktadır. Yukarıda yaptığımız uyarıda olduğu gibi zihinsel sorunlar yaşayan kişilerin Ginkgo Biloba ürünlerini kullanmadan önce mutlaka doktorlarına danışmalıdırlar.
Koruyucu: Ginkgo Biloba doğal güneş koruyucudur. Ginkgo Biloba maskesi, güneşin zararlı etkilerinden cildi korumaktadır. Bu özelliğinden dolayı, ginkgo Biloba özü, yaygın olarak güneş kremlerinde kullanılır.
Antienflamatuar: Alerji ve enfeksiyonlara neden olduğu iltihapları Ginkgo Biloba kullanımı iyileştirebilir. Inflamasyonu azaltmak için zencefil, zerdeçal ile birlikte Ginkgo Biloba ağacı yaprakları karışımı sorunu kısa sürede ortadan kaldırabilir.
Saç Dökülmesini Önler: Ginkgo Biloba, büyük ölçüde saç incelmesi ve saç dökülmesini azaltabilir. Erkeklerde sık rastlanan kellik için fayladı olduğu kanıylanmıştır. Ginkgo Biloba diğer bitkisel yaplarla kullanıldığı gibi, Ginkgo Biloba ağacı yaprakları kaynatılarak saçların yıkanması alternatif tedavi olabilir.
Alzheimer Hastalığına Faydaları: Ginkgo biloba özü üzerine yapılan bilimsel araştırmalar, Ginkgo bilobanın alzheimer hastalığına iyi geldiğini ortaya koymaktadır. Zihinsel bir hastalık olan alzheimer, genelde yaşlanmaya bağlı olarak utunkanlığa neden olur. Bilimsel araştırmalar, Ginkgo biloba ekstresinin ilerlemiş alzheimer hastalığını tedavi etmediğini, yalnız hastalığa yakalanma riskini azalttığını ortaya koymuştur. Ginkgo biloba’nın genel anlamda beyin ve zihin sağlığını koruyor, olması düzenli olarak Ginkgo biloba çayı tüketmeyi önemli kılmaktadır. Özellikle çocukların zihin sağlığı için az dozlarda Ginkgo biloba bitki çayı tüketmelerinin teşvik edilmesinde fayda var.
Ginkgo Bilobanın Diğer Faydaları
Ginkgo biloba görme sağlığını korur. Ginkgo biloba yaprağını kaynatarak suyu gözler kapatıldıktan sonra göz kapaklarına uygulanabilir. Ginkgo biloba yaprağı suyu, kötü görmeye neden olan bordülerin ortadan kalmasına yardımcı olur. Ayrıca, gözlere glokom yani çok yüksek tansiyon oluşmasını önler.
Kardiyovasküler Sorunları giderebilir.Yüksek kan basıncı, tıkanmalar, kan pıhtılaşması gibi kalp sorunlar, ginkgo biloba bitkisinin yardımıyla tedavi edilebilir.
Migren ağrılarına karşı, ginkgo biloba ilaç olabilir.
Ginkgo biloba, kılcal damarların sağlığını koruyarak, kalp sağlığına dolaylı olarak faydalı olur.
Ginkgo biloba kapsülü tüketimi bazı sağlık uzmanlarına göre lif dokusu sağlığını korumaktadır.
Ginkgo biloba özü özellikle gelişme çağında olan kişilerde konsantrasyon eksikliği sorunlarını giderebilir.
Ginkgo bilobanın enerji verici özelliği vardır, günde sabah ve akşam iki bardak Ginkgo biloba çayı demleyerek içmek bünyeyi zinde tutar. Sabahları güne bir bardak Ginkgo biloba çayı ile başlamak güne daha aktif başlamanızı kolaylaştırabilir.
Ginkgo biloba ekstersi aynı zamanda, ereksiyon bozukluğu, cilsel isteksizlik sorununu ortadan kalıdrabilir. Sağlık uzmanları Ginkgo biloba’nın sağlıklı cinsel hayat için faydalı olduğu konusunda hemfikirler.
Ginkgo biloba içeriği makula dejenerasyonu diye adlandırılan görme hastalığına engel olabilir.
Ginkgo Biloba yaprağı pankreas, kolon kanseri başta olmak üzere,kadınlarda meme, rahim kanserine karşı etkidir. Düzenli olarak ginkgo biloba yağrağı çayı tüketimi butür hastalıklara yakalanma riskini azaltabilir.
Kan temizleme, kan sağlığı için Ginkgo biloba ilaç olabilir.
Ginkgo biloba E vitamini açısından oldukça zengindir, böylece, cilt sağlığını korur, yara izleri, streç, akne, sivilce gibi cilt hastalıklarına ilaç olabilir.
Ginkgo biloba antidepresan özelliğinden dolayı, yaygın olarak kullanımaktadır. Merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olduğu için depresyon sorunların üstesinden gelebilir.
Ginkgo biloba bitki çayı özü ve içeriği itibari ile genel vücut sağlığına harika katkılarda bulunmaktadır.
Ginkgo Biloba’nın Zararları
Ginkgo Biloba, geleneksel Çin tıbbında şifalı bitki olarak kullanılır. Alzheimer hastalığının tedavisi yanında vücut ve beyinde kan dolaşımını sağlar. Ayrıca ruh sağlığı, hafıza kaybı gibi hastalıkların tedavilerinde Ginkgo Biloba ilaç olarak kullanılmaktadır.Fakat aşırıya kaçıldığında Ginkgo Biloba yan etkilere neden olur.
Ginkgo biloba kullanımı son yıllarda giderek artış göstermektedir, buna bağlı olarak yan etkilerinden kaynaklanan şikayetlerde artmaktadır. Ginkgo biloba’nın yan etkilerini şu şekilde sıralamak mümkün;
Ginkgo Biloba doz aşımı yaşamı tehdit yönelebilecek aşırı kanamalara neden olur. Zaten kanama sorununuz var ise Ginkgo biloba
Gebelik döneminde Ginkgo biloba kullanınımından uzak durmalısınız. Aynı zamanda ameliyattan 2 hafta önce Ginkgo biloba tüketimini durdurmuş olmalsınız.
Ginkgo biloba dozu çok önemlidir. Yüksek dozlarda Ginkgo biloba tüketimi alerjik sorunlara neden olabilir. Cilt, deri döküntüsü, kızarıklık, uyuşukluk ve kabarmalara neden olabilir.
Ginkgo biloba tüketiminde en sık rastlanan sorunlar, nefes alma, baş ağrısı, hafif sersemlik, uyku hali, zayıf nabız, duyu kaybıdır.
Mide sorunu yaşıyor iseniz Ginkgo Biloba kullanımı size sorun çıkarabilir. Ginkgo Biloba dozu yüksek olduğunda akut ağrısı, karın krampları, tahriş, ishal, kabızlık, gibi sorunlara neden olabilir.
Ginkgo Biloba yüksek dozda alındığında , düzensiz kalp atışı, çarpıntı, inme gibi ciddi sorunlara neden olabilir.
Eğer diyabet sorunu yaşıyor iseniz, büyük ihtimalle Ginkgo Biloba kan şekeri düzeyini olumsuz etkileyecejtir. Vücutta insülin seviyesini olumsuz etkileyebilir.
Aşırı miktarda Ginkgo Biloba tüketimi iskelet yapısına zararlıdır. Ayrıca aşırı Ginkgo Biloba ekstresi alımı kas tonu kaybı ve anal sfinkter spazamlara yol açar.
Aşırı Ginkgo Biloba tüketimi kısırlığa neden olabilir. Doğurganlık düzeyini azaltabilir.
Yine aşırı dozda kullanıma bağlı olarak Ginkgo Biloba, görme sorunlarına neden olabilmektedir.
Ayrıca Ginkgo Biloba kullanımı bazı davranış değişikliklerine neden olabilmektedir. Sinir sistemini etkileyen, bazı nöro-bozukluklara yol açar. Aynı zamanda sinirlilik, huzursuzluk, çarpıntı, üzüntü ve ciddi psikiyatrik bozukluklar yaşayabilirsiniz.
Aktarlarda ve eczanelerde satılan ginkgo biloba kapsülleri, tabletleri ve ekstreleri genelde sağlık açısından ciddi riskler teşkil etmez fakat doz oranı hayati önem taşımaktadır. Yukarıda sıraladığımız yan etkileri kişinin sağlık koşullarına göre değişmektedir. Diyabet hastaları, kan inceltici ilaçlar kullanan hastalar, zihinsel tedavi gören hastalar başta olmak üzere herhangi bir hastalıktan dolayı ilaçlı tedavi görüyorsiniz ginkgo biloba ürünleri kullanmadan önce doktorunuza danışmalısınız.
Devamını Oku »

24 Eylül 2019 Salı

Keten Tohumu ve Özel Etkileri

Keten Tohumu Faydaları

Keten tohumu faydaları, keten tohumu da birçok bitki gibi, şifalı bitkiler arasında yer almaktadır. Kemik güçlenmesi, mide sorunları gibi pek çok sağlık problemine karşı keten tohumundan yararlanılabilir. Keten tohumu oda sıcaklığında 1 yıl boyunca muhafaza edilebilir. Keten tohumu öğütülmüş olarak kullanılacaksa 1 ay boyunca cam ve kapalı bir kavanozda muhafaza edilebilir. Keten tohumu oldukça kolay bir şekilde el değirmenlerinde öğütülebilir. Öğütülmüş olarak kullanılan keten tohumu daha kolay sindirilir.
Keten Tohumu Faydaları
Solunum yolu ile alakalı gelişen hastalıklara karşı iyi gelir.
Öksürük tedavisinde kullanılır.
Ağız içi, diş eti hastalıklarına karşı faydalıdır. Bu tür sorunlarda gargara yapılarak kullanılabilir.
Psikolojik olarak gelişen problemlerde etkilidir.
Egzama ve sedef gibi cilt hastalıklarına karşı iyi gelir.
El ve ayak nasırlarında tedavi edici özelliği vardır.
Yüksek tansiyonu düşürücü etkiye sahiptir.
Hafıza üzerinde olumlu etkileri vardır.
Kan şekerini düzenler.
Konsantrasyon bozukluğunda faydalarından yararlanılabilir.
Ufak yaraların çabuk iyileşmesini sağlar.
İleri yaşlarda oluşan dikkat dağınıklığına karşı iyi gelir.
Kötü kolesterolü düşürücü etkiye sahiptir.
Sindirim sistemini kuvvetlendirir.
Vücudu kalp ve damar hastalıklarına karşı koruma altına alır.
Menopoz nedeni ile oluşan semptomları azaltır.
Bağışıklık sisteminde olumlu etkileri vardır.
Kemikleri kuvvetlendirir. Özellikle menopoz döneminde oluşan kemik erimesine karşı faydalıdır.
Bağırsakları rahatlatarak kabızlığı engeller.
Mide problemlerine karşı etkili özellik taşır.
Kilo problemi yaşayanlar keten tohumunu zayıflamak için kullanabilir. Günde düzenli olarak 1 çorba kaşığı tüketilerek ayda 4 kilo kadar verilebilir. Tek başına tüketilemiyorsa yoğurt ile karıştırılarak kullanılabilir. Keten tohumunun bağırsakları yumuşatıcı etkisi fazla olduğu için kullanılan ölçü iyi ayarlanmalıdır. Ancak kilo verme sürecini hızlandırmak amacı ile aşırı şekilde kullanılırsa olumlu etkilerinden yararlanmak mümkün olmaz.
Keten Tohumu Faydaları
Keten tohumu faydaları, keten tohumu da birçok bitki gibi, şifalı bitkiler arasında yer almaktadır. Kemik güçlenmesi, mide sorunları gibi pek çok sağlık problemine karşı keten tohumundan yararlanılabilir. Keten tohumu oda sıcaklığında 1 yıl boyunca muhafaza edilebilir. Keten tohumu öğütülmüş olarak kullanılacaksa 1 ay boyunca cam ve kapalı bir kavanozda muhafaza edilebilir. Keten tohumu oldukça kolay bir şekilde el değirmenlerinde öğütülebilir. Öğütülmüş olarak kullanılan keten tohumu daha kolay sindirilir.
Keten Tohumu Nasıl kullanılır?
Kaynatılarak çay şeklinde hazırlanabilir.
Öğütülmüş hali ile kullanılabilir.
Kavrularak kullanılabilir.
Tohum olarak kullanılmalıdır. Ancak geç sindirildiği için iyice çiğnenmesi gerekir.
Salatalarda, hamur işlerinde, yemeklerde ya da tatlı yapımlarında kullanılabilir.
Keten Tohumunun Zararları
Keten tohumu önerilen ölçülerde kullanıldığı zaman her hangi bir yan etki yaratmaz. Ancak bilinçsiz bir şekilde kullanılırsa diğer şifalı bitkilerde olduğu gibi keten tohumunun da bazı yan etkileri ortaya çıkabilir. Aşırı tüketilen keten tohumu, karın ağrısı, ishal ve mide bulantısına yol açabilir. Ayrıca bağırsak ve yemek borusu ile alakalı problem yaşayan kişiler için keten tohumu önerilen bir bitki değildir. Yine aspirin tarzı kan inceltici ilaç kullananlar keten tohumu kullanmamalıdır. Çünkü kullanılan ilaç ile keten tohumu etkileşme yaratabilir. Yine karanfil ve sarımsak gibi otlar keten tohumu ile bir arada kullanılmamalıdır.
Devamını Oku »

22 Eylül 2019 Pazar

Papayanın Faydaları Nelerdir

Papaya nedir?

Tropik bölgelerde yetişen küçük bir ağaç türü olan papaya, diğer bir adıyla da ”kavun ağacı” olarak anılmaktadır. Bunun sebebi bu bitkinin verdiği meyvelerin fotoğrafta da görülebileceği gibi kavuna benzemesindendir. 1 metre ile 3,5 metre arasında değişen boyuyla papaya; sulu toprakları, bol güneşli ortamı ve humusu sever. Mevsim geçişlerinde solmaz ya da yaprak dökmez. Papaya meyvesinin tam mevsiminde yenmesi gerekir. Bu meyve iç yapı olarak kavuna benzetilmekte, tat olarak da tatlımsı ekşimsidir. Papaya meyvesi olgunlaşma sürecinde yeşil, daha sonraları sarımsı turuncumsu bir renk alır.
Papaya Faydaları Nelerdir 
Vücudunuzun hastalıklara karşı daha dirençli bir yapıda olmasını sağlar.
Doğal bir kolesterol düşürücüdür.
Cilt bakımınız için birebir güzellik ve parlaklık sağlayıcıdır.
Vücudunuzdaki enerjiyi stabil tutarak daha dinamik bir yapıda olmanızı sağlar.
İçeriği sayesinde karaciğeri temizler.
Bedeninizde bağışıklık sisteminizin daha güçlü çalışmasını ve daha güçlü olmasını sağlar.
Midenizde oluşan gaz, yanma, hazımsızlık vb. şikayetlerinizi yok etmede yardımcıdır.
Cildinizde oluşan lekeler varsa onları gidermek için birebirdir.

En önemli kullanılma sebebi kilo vermeye yardımcı olan etkisidir.
Gözünüzle alakalı bir sağlık probleminiz varsa papaya yemek hastalığınıza iyi gelecektir.
Basur, kabızlık gibi şikayetleri olan kişilerin  hastalıklarını dindirir.
Gelişim sürecinde olan çocuklar ve hamilelik sürecinde olan kadınlar için son derece iyi bir enerji deposudur.
İçerdiği kalsiyum, C vitamini, A vitamini ve B1-B2-B5 vitaminleriyle vücudumuzun vitamin ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayabilir.
Papaya bitkisinin tohumunun böbrek sağlığı için etkili olduğu söylenmektedir. Aynı şekilde yine bu tohumun vücudu dışarıdan gelebilecek bakterilere karşı koruduğu da söylenmektedir.
Şampuanların içeriğinde papayadan da faydalanılır.
Papaya nasıl yenir?
Öncelikle satın alacağınız papayaların dış kabuğunun rengine dikkat etmelisiniz. Kabuğun rengi sarı ya da turuncuya dönük bir renk değil de net yeşil tonlarındaysa kesinlikle almayın çünkü yeşil renkli papaya daha olgunlaşmamıştır. Sonrasında papayayı yemek için öncelikle kabuğunu çok da derinlemesine olmaması şartıyla soymak gereklidir. Daha sonra soyduğumuz bu meyveyi ortadan ikiye şeklinde kesebilirsiniz. Kestiğiniz parçaların ortasında kalan çekirdekleri bir kaşık yardımıyla alabilir, isterseniz daha sonra kullanmak için buzdolabında saklayıp isterseniz atabilirsiniz (papayanın çekirdeklerini puding yapımı vb. ürünlerde kullanmanız mümkündür). İsterseniz büyük isterseniz minik minik dilimlediğiniz papayalarınızı normal sadece kendi haline tüketebileceğiniz gibi, normal salatalarınızın ya da yapacağınız meyve salatalarının da içinde tüketebilirsiniz. Papayayı sadece katı halde değil, blenderda suyunu sıkıp meyve suyu haline getirerek de tüketebilirsiniz.
Devamını Oku »

19 Eylül 2019 Perşembe

Ardıç Yağı ve Faydaları



Toksinlerin vücuttan atılmasında yardımcıdır. Yetişkinlerde sabah akşam beşer damla suya damlatılıp içilir. Kalp yetmezliği soğuk algınlığı ve romatizmal hastalıklarda kullanılır. Burkulma ve çarpma gibi kazalarda ağrı kesici ve hareket kabiliyetini artırıcı özelliği vardır. Astım hastalarında ve idrar tutamayan çocuklarda faydalıdır.
KULLANILIŞI: Bir çay bardağı suya 5 damla damlatılarak alınır.
UYARI: Hamilelikte kullanılmamalıdır. Fazla alındığı taktirde böbrekleri tahriş eder ve idrar yollarında kanamaya sebep olabilir.
Devamını Oku »

Mesir Macununun Faydaları Mucizeleri

Manisa’nın en önemli tanıtım eseri olan mesir macununun çok özel faydaları ve yararları olduğunu eminim hepiniz biliyorsunuz. Bu yazımızı mesir macunu için ayırdık. Hem faydalarını hem de içeriğini en ince detayına kadar öğreneceksiniz.


Mesir Macununun Faydaları: Eşi benzeri olmayan bu şifa kaynağının ilk önce faydalarını anlatmak istiyorum sizlere. Daha sonra ise detaylı bir şekilde içeriğinde bulunan baharatları işleme fırsatı bulacağız.
– Kolesterol ve hipertansiyonu düzenler, vücuttaki şekeri dengeler.

Mide rahatsızlıklarında etkilidir, hazmı kolaylaştırır, mide ve bağırsaktaki mikropları öldürür, gaz birikmesine engel olur ve kabızlığı giderir. Mide ekşimesi ve yanmasına iyi gelir.
– Grip, nezle, anjin, sinüzit ve soğuk algınlığına faydalıdır.
– İdrar söktürür, böbrekteki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur.
– Astım bronşit ve nefes darlığına faydalıdır. Öksürüğü anında keser, balgam sökmeye birebir faydalıdır.
– Akciğer ve karaciğer hastalıklarına iyi gelir.
– Bel gevşekliğini giderir, beli sıkar, çocukların gelişmesinde ve beslenmesinde eşsiz bir besin kaynağıdır, çocukların altını ıslatmasını önler.
– Erkeklerde cinsel gücü arttırır, prostata faydalıdır.
– Vücut kilosunu dengeler, baş ve migren ağrılarına iyi gelir.
– Kireçlenme ve romatizma hastalıklarına iyi gelir.
– Vücudun bütün sinirlerini yumuşatır, vücut yorgunluğunu giderir, el ayak titremesine ve felçlere faydalıdır.
– Sırt ve bel ağrılarında ve siyatik romatizmada faydalıdır. Vücutta dolaşan kanın kılcal damarında rahat dolaşmasını sağlar.
– Bütün vücuda kuvvet, direnç ve kalbe ferahlık verir.
– Mide bulantısını önler ve kadınların sütünü arttırır. Adet hallerini düzene sokar.
– Hafızayı kuvvetlendirir, dikkati arttırır.
Şimdi ise mesir macununun içerisinde bulunan 41 çeşit baharatı faydaları ile sizlere tanıtalım.
Anason: İştah açıcı ve karminatif olarak kullanılır.
Çivit: Halk arasında kabakulak ve pnömorinde kullanılır.
Çörek Otu: Gaz söktürücü.
Dar-ı fülfül: Öksürük kesici ve bedeni ısıtıcı olarak kullanılır.
Hardal Tohumu: İştah açıcı ve mideyi yatıştırıcı olarak kullanılır.
Havlıcan: Öksürük kesici ve ağız kokusunu gidericidir.
Hıyarşenbe: Müshil olarak kullanılmaktadır.
Hindistan Cevizi: Kaynatılmış suyu mide ağrılarına iyi gelir.
Hindistan Çiçeği: Hazım kolaylaştırıcıdır.
Kakule: Lezzet verici, iştah açıcı.
Kalbarda: Mide ağrılarına iyi gelir.
Karabiber: Öksürük kesici, uyarıcı ve baharat olarak kullanılmaktadır.
Karanfil: Ağız kokusunu giderici, diş çürüklerinde ve diş ağrılarında kullanılır.
Kebabiye: İdrar ve solunum yolları antiseptiği olarak kullanılır.
Kimyon: İştah açıcı, gaz söktürücü ve terletici olarak kullanılır.
Kırım Tartar: Kaşıntılı deri hastalıklarında kullanılır.
Kişniş: Gaz söktürücü ve iştah açıcıdır.
Limon tuzu: Macunun fazla tatlı etkisini hafifletmek için kullanılır.
Ma-i leziz: Kalıcı tatlılık sağlar.
Meyan balı: Öksürük kesici, idrar arttırıcı olarak kullanılır.
Portakal Kabuğu: Mideyi uyarıcı, koku verici olarak kullanılır.
Revan Kökü: Laksatif ve basur tedavisinde kullanılır.
Safran: Çarpıntı giderici ve ferahlık verici.
Sakız: Mideyi rahatlatıcı ve nefes darlığında öksürük gidericidir.
Sarı Halile: İştah kesici olarak kullanılır.
Sinameki: Müshil olarak kullanılır.
Şamlı ve Şaşlı: Kadın hastalıklarına iyi gelir.
Şeker: Macunun kıvamını veren ve tatlandıran ana maddedir.
Resene: Mide rahatlatıcı ve gaz söktürücü.
Tarçın: Kabızlığı ve karın ağrılarını giderir.
Tarçın Çiçeği: Koku özelliği için kullanılır.
Teke Mersini: Macun terkibinin daha değişik kokması için kullanılır.
Tiryak: İlk çağlardan beri her derde deva olarak kullanılan muhtelif maddelerden meydana gelmiş bir terkiptir.
Ud-ül-Kahar: Diş ağrısı ve diş nezlesine karşı kullanılır.
Vanilya: Uyarıcı, olarak bilinir.
Yeni Bahar: Kuvvet verici olarak macunlara konulur.
Zencefil: Nefes darlığı, soğuk algınlığı ve astıma karşı kullanılır.
Zerde Çöp: Kuvvet verici ve mideyi koruyucudur.
Zulumba: Mide rahatsızlıklarında ve basur tedavisinde kullanılır.
Devamını Oku »

17 Eylül 2019 Salı

Böbrek ve İdrar Yollarına iyi Gelen Bitkiler

Böbrekler, başta üre olmak üzere atıkları kandan süzen ve onları su ile bir­likte idrar olarak boşaltan organlardır. Böbrekler aynı zamnda vücudun su ve tuz dengesini korurlar. Böbrek ağrısı, başağrısı, tansiyon, ayak ağrıları gibi bir­çok hastalıklara sebebiyet verir.

Böbrek hastalılarının belirtileri: bulantı, kusma, halsizlik, iştahsızlık, yüksek tansiyon, inatçı kaşıntı, çok su içme, günlük idrar miktarında azalma veya aşırı miktarda idrar yapma, cildin sarımsı-kahverengi renk alması, çabuk yorulma, çarpıntı, nefes darlığı, işitme zorluğu veya sağırlık, ani ve sürekli tansiyon yük­selmeleri, göz kapaklarında ve ayaklarda daha belirgin olmak üzere tüm vücut­ta su birikmesi (ödem), sık idrara çıkma, ağrılı idrar yapma, kanlı idrar, bulanık idrar, gece birden fazla idrara kalkma, bilinç bulanıklığı ve davranış değişiklik­leri, havale geçirme özellikle çocuklarda gece idrar kaçırmalar…
Böbreğe faydalı gıdalar: Maydanoz, limon, greyfurt, armut, fasülye, atkuy­ruğu, çörek otu, incir; elma, havuç, zeytinyağı, çörek otu yağı, misvak, kuşbur­nu. Ayrıca böbrek hastalıklarında eşek sütü bol içilir.
Eğer diyalize bağlı bir böbrek hastası olmak istemiyorsanız hayat tarzını­zı mutlaka değiştirin. Rafine tuzu, içkiyi, sigarayı bırakın. Kolalı, kafeinli ve a­şırı tatlı içeceklerden kaçının. Her gün 2 litreden fazla sıvı tüketmeye çalışın. Bol su içmeyi ihmal etmeyin. Maden suyu, kaynak suyu ve bitkisel çaylar
cih edin. Geceleri tuvalete çıktıktan sonra bir şey içmeyi unutmayın. Beslen­menizde çeşitli vitaminler almaya dikkat edin. Çok fazla olmamak kaydıyla süt ve süt ürünleri gibi kalsiyum içeren ürünleri yiyin. Ispanak, pancar gibi sebze­leri azaltın. Düzenli vücut hareketleri yaparak vücudunuzu böbrek taşı oluşu­mundan koruyun. Ayaklarınızı ve böbrek bölgenizi sıcak tutun. İdrar yapar­ken yanma, sık idrar, kasık ağrısı, bel ağrısı, ateş, titreme, üşüme olursa derhal üroloğa görünün.
BÖBREK YETMEZLİĞİ
Böbreğin başta süzme işlevi olmak üzere tüm görevlerinde aksama olması­dır. Böbreğin süzme işlevi azalınca üre, kreatinin gibi atıklar vücutta birikme­ye başlar. Üre, kreatinin gibi atıkların vücutta birikmeye başlaması ile kalp, ak­ciğer, sinir sistemi, kemikler, bağırsaklar, deri gibi birçok organ etkilenir. Böb­rek yetmezliği, böbrek hastalığının ilerlemesi ile ortaya çıkar. Böbrek yetmezli­ği ilerledikçe böbrekler büzüşür ve küçülür.
Böbrek yetmezliğinin en önemli sebepleri arasında tansiyon yüksekliği, böbrek iltihabı ve bazı böbrek hastalıkları gelmektedir. Şeker hastalığı da böb­rek yetmezliğinin en öneml sebeplerindendir.
Işgın ve ginseng, böbrek yetmezliğinin tedavisinde yardımcı olur.
Çörek otu tohumu ve yağı kalp, karaciğer ve böbrek gibi hayati organların işlevlerinin korunmasını, çeşitli faktörlere bağlı hasar görmesini azaltır. Bu şi­falı bitkiler uygun dozlarda kullanılırsa böbrek yetmezliği önlenir.
Eğer böbrek yetmezliğ varsa fosforu yüksek olan şu yiyecek ve içecekler­den kaçınmamız gerekir: bira, çikolata ve kakaolu ürünler, sütten yapılan içe­cekler, kolalar, kutu buzlu çay, peynir, krema, dondurma, süt, puding, krema­lı çorba, yoğurt, karaciğeri, sakatat, taze fasülye, kuru fasülye, bezelye, nohut, barbunya, mercimek, kepek, mısır gevreği, karamela, fındık, çekirdekler, bü­tün tahıl ürünleri.
Böbrek hastalıklarında bozulan böbrek fonksiyonları sonucu vücutta besin öğelerinde yetersizlikler ya da aşırılıklar, sıvı dengesinde bozulma görülür. Bunlara bağlı olarak oluşabilecek komplikasyonların en az düzeye indirilebilmesi için beslenme son derece önemlidir.
Böbrek hastalarının beslenmeleri mevcut kan değerleri, böbrek hastalığının çeşidi, hastanın sahip olduğu diğer hastalıklar, yaş, boy, ağırlık gibi birçok etkene bağlı olarak hazırlanır. Dolayısıyla her hastanın diyeti o kişiye özeldir ve beslenme programı mutlaka diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır..
Fosfor: Fosforda, kalsiyum ile birlikte kemiklerin dayanıklı olmasını sağlar; ayrıca tüm organlarımızın çalışması için enerji sağlanmasında çok önemli rol alır. Başta hayvansal kaynaklı gıdalar (kırmızı et, tavuk eti, süt, peynir, yoğurt, yumurta) ve bakliyat ( kuru fasulye, bakla, nohut, mercimek) olmak üzere, doğada çok yaygın olarak bulunur. Fosfor besinlerle vücuda girer; fazlası böbrekler tarafından idrarla atılır. Böbrek yetersizliğinde gereken miktarda fosfor atılamadığı için vücutta birikir. Bu durumda kemik zayıflığı, kolayca oluşan kırıklar, kaşıntı, kas güçsüzlüğü ve eklem ağrıları gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
.
BÖBREK TAŞLARI
Adından da anlaşılacağı gibi idrar yollarında taş olmasıdır. Böbrek taşlarının teşhisi ve tedavisi için öncelikle bir uzman hekime başvurulmalı, gerekli tetkik­ler yaptırılmalıdır. Böbrek taşları her zaman ağrıya yol açmaz. İdrar yollarını tı­kayıp uzun süre belirti vermeden orada kalabilir.
Yeteri kadar su içmemek, hareketsiz bir hayat tarzını benimsemek, tuzlu be­sinler, kuruyemiş, çiğ sebzenin çok fazla tüketilmesi, çay ve kahvenin fazla içil­mesi böbrek taşlarının oluşumuna sebep olabilir.
Belirtileri: Böbrek taşı ağrısı, idrardan kan gelmesi, ağrı yanma, kanama, en­feksiyon, bulantı, kusma.
Tedavi: Günümüzde taş tedavisi oldukça gelişmiştir. İlaçlarla düşürülebilir, taşlar vücut dışından veya vücut içinden kırılabilir, kapalı ameliyatla veya lazer­le tedavi edilebilir.
Bitkisel Tedavi: Böbrek taşı düşürmede kullanılan şifalı bitkilerin başında girebolu gelir.Girebolu 1 hafta içerisinde 6-8 mm böbrek taşı e­ritilebilmektedir. Girebolu ayrıca böbrek tembelliğine ve bazı cins böbrek kist­lerine de iyi gelir.
-Peynir suyu sarmisak suyu sirke veya limon,içilir sabahları bir fincan
-Ardıç meyveleri böbrekleri daha fazla harekete geçirir böbreklerdeki, idrar ve safra kesesindeki bakterileri yok eder, taş oluşumunu engeller.
-Mısır püskülünden yapılan çay böbrek iltihaplarına ve taş yapıcı idrar yolla­rı hastalıklarına iyi gelir.
-Limon suyunun böbrek taşları oluşumunu engellediği tespit edilmiştir.
-Yarım çay bardağı halis zeytinyağına, 1 adet limon sıkılıp aç karına günde 3 kere içmeye devam edilir.
-Fındık kabuğu, hatmi çiçeği, çörek otu, kekik karışımı kaynatılıp balla tat­landınlarak günde 3 kere birer su bardağı içmeye devam edilir.
-Ayrık kökü, hatmi kaynatılıp aç karına birer su bardağı içilir.
-Selvi kozalağı, limon karışımı kaynatılıp ba1la tatlandırılarak birer su bar­dağı içilir.
BÖBREK KİSTLERİ
Böbrekte içi sıvı dolu keseciklerin olmasıdır. Basit, zararsız ve en yaygın kist türüdür. Genellikle hiçbir belirtisi yoktur. Yaşlandıkça basit kistlerin gö­rülme sıklığı artar.
En iyi tedavi soğan kürü ile yapılan tedavidir.
Orta boy ince kabuklu sarı kuru soğanın kabuğu soyulur, 4-5’e bölünür 1,5 bardak suda 5 dakika hafif ateşte kaynatılır, içilir. Bu küre 15 gün devam edilir.
Altınbaşak otu ve aslanpençesi böbrek kistine iyi gelen şifalı bitkilerdendir.
1 tatlı kaşığı altın başak otu, 1 su bardağı sıcak suda 10 dk demlenir ve içilir. 1 ay boyunca hergün taze olarak demlenip içilmeye devam edilir.
BÖBREK İLTİHABI
Sindirim yolları ile vücuda giren ve oradan kana karışan bulaşıcı hastalık mikropları, zehirlenmeler, prostat, hamilelik ve böbrek taşları gibi sebeplerle böbreklerin iç kısımlarının iltihaplanmasıdır. İki çeşidi vardır:
Akut Böbrek İltihabı: Ani olarak ortaya çıkan titreme, kaburga altlarında ve yanlarında başlayıp, kasıklara kadar yayılan bir ağrı ile kendini gösterir. Sık sık idrara gitmek ihtiyacı duyulur. İdrar çıkarken de yanma ve ağrı hissedilir.
Kronik Böbrek İltihabı: Akut böbrek iltihabının gereği gibi tedavi edilme­miş olması kronik böbrek iltihabına sebep olur. Hastada iştahsızlık, ateş, hal­sizlik, baş ağrısı, ağrılı idrar etme ve bel ağrıları görülür.
Böbrek iltihaplanmasının en çok yaşandığı alanların başında idrar yolları ve idrar torbası iltihaplanması gelmektedir.
Belirtileri: Öncelikli olarak idrara çıkarken ağrı ve acı hissetmek bu iltihap­lanmanın en önemli belirtisidir. Üşüme ile ateş yükselmesi, Yanlarda ağrı, İd­rarda mikrop ve akyuvar hücreleri görülür. Tansiyon yüksek olabilir. Hastada kansızlık vardır zayıftır, kilo almaz çabuk yorulur. Üre yüksek olur.
Bitkisel Tedavi: İlk önlem olarak belin iki yanına sıcak su torbası konulur. Bol su, limonata ve açık çay içilir.
Kronik böbrek iltihabında bol bol meyva suları içmek iyi gelir. Ayrıca tuz ve hayvani gıdalar azaltılmalıdır.
Adaçayı böbrek iltihapları için iyi gelen şifalı bitkilerin başında gelir.
Kocayemiş yaprağı, funda çayı, maydanoz sapı ve mersin yaprağı da böbrek iltihaplanmasının tedavisinde etkili olan şifalı bitkiler arasında yer almaktadır.
Bir demet maydanozun sapı, bir tutam mersin yaprağı 1 litre sıcak suyun i­çine atılır. Biraz funda yaprağı biraz da kocayemiş yaprağı katılır. Karşımın demlenmesi için 20 dakika beklenir. Demlenen bitki çayı süzüldükten sonra günde üç öğün aç karnına içilir.
Böbrek taşları Nasıl Anlaşılır?
Böbrek taşları belirtiler çeşitli gerçekleşmesi ve yok olduğu için olabilir …
Tüm kanal sistem hatası doldurur Büyük taşlar, sorun yaratmak için, ama sadece idrarda zaman zaman patolojik bulgular temelinde ona şüphe yok. Onların hakkılar idrarda ağrı veya kan neden olur, çünkü küçük taşlar genellikle belirti göstermez.
Üretra düşerken tartar yoğunlaşır spazm şeklinde çok güçlü bir ağrıya neden olur ve mide bulantısı ve kusma ile birlikte olabilir. Önlenmesi için, sıvının, büyük miktarlarda, günde yaklaşık 2.5 litre elma kabuğu suyu içmek en iyisidir. diyet değiştirmek gerekmez ve tam sistem ölçeğini belirlemek değil.
Örneğin, sistem ölçekleme ve yapılan testlerin önceden tespiti yapılmaksızın süt ve süt ürünlerinin dışlama, hatta durumu daha da kötüleştirebilir. Bu sorunun kalıtsal olduğunu kaydetti, ancak genetik faktörler ya da aile içinde beslenme alışkanlıkları nedeniyle olmadığını kesin olarak bilinmemektedir. Belirli nedir, ancak, bir kez geri ölçeklemek için büyük bir şans oldu kişiyi olduğu bilinmektedir.
PROSTAT
Erkeklerin idrar yolunu çevreleyen bir bezedir. Büyümesi halinde idrar zor­luğu ve şiddetli ağrılara sebep olur.
Alkol, üşütme, kabızlık prostatın büyümesini sağlar. Kırmızı eti azaltmak, fazla baharatlı ve acı gıdalardan uzak durmak gerekir. Düzenli bir cinsel hayat, İdrarı oturak ya da dizüstü yapmak, mesanede idrarı uzun süre bekletmemek, belden aşağısını üşütmemek prostat büyümesini engellemek veya yavaşlatmak için önemlidir. Erken teşhiste bitkisel kürler faydalıdır.
Belirtileri: İdrar çapının azalması ve idrar akımının yavaşlaması, mesanede hala idrar varmış hissi, idrarın tam yapılamaması ve bele vuran ağrılar, bulan­tı, kusma, uyku hali, kilo kaybı
Prostat tedavisinde en fazla kullanılan bitki ısırgan otudur.
Mısır püskülü, yeşil çay, anason ve zerdeçal karışımından yapılan çayı içmek de prostat için faydalıdır.
Günde 1 su bardağı adaçayı içmek, meyankökü çiğnemek, dereotu, zerde­çal, biberiye, maydanoz yemek de prostat sağlığı için önemlidir.
Maydanoz, sinameki, kereviz yaprağı, limon kaynatılıp balla tatlandırılarak günde 3 kere birer su bardağı içilmeye devam edilir.
Zeytinyağına limon sıkılıp yarımşar bardak günde 3 kere içmeye devam e­dilir.
Kereviz tohumu, hazenbel kökü karışımı ıhlamur gibi kaynatılıp aç karına günde 3 su bardağı içmeye devam edilir.
İDRAR YOLLARINDA TIKANMA
Böbrekte oluşan idrar, idrar yolu ile mesaneye (idrar kesesi) taşınır ve orada birikir, Daha sonra idrar yolu ile vücuttan atılır.
İdrar yollarında her seviyede daralma, tıkanma böbreklerin görevini yap­masına engel olur.
BÖBREK KANAMASI
Atkuyruğu, meşe yaprağı, servi kozalağı karışımı kaynatılıp balla tatlandırı­larak günde 3 kere 1’er su bardağı içilir
Keten tohumu, çam sakızı öğütülüp balla macun yapılarak aç iken l’ er tat­lı kaşığı yenmeye devam edilir.
Civanperçemi kaynatılıp balla tatlandırılarak 1’er su bardağı içilmeye de­vam edilir.
BÖBREK YETMEZLİĞİ
Bol bakla, nohut, fasulye yemekleri yenmeye devam edilir. İnek sütü, el­ma suyu içilir.
Ayrık kökü, çörek otu, kekik karışımı kaynatılıp balla tatlandırılarak günde 3 kere birer su bardağı içmeye devam edilir.
TAŞ DÜŞÜRME
Safra kesesinde taş olan kimse bir hafta müddetle sabahları aç karnına 50- 100 gr. halis zeytinyağı içmelidir.
Şalgam tohumu, turpun içine konur, hamur içinde pişirilip yenirse kumla­rı eriterek düşür
Çınar kabuğu kaynatılarak içilirse kumları döker.
Mesanesinde taş olan kimse bir fincan tavuk yağı içerse hem sancı gider, hem de taşlar kolaylıkla çıkar.
Zeytinyağı ve limon bir fincan sabah aç karnına içilir. Bol bol kereviz suyu ve hazanbel suyu içilir.
Fındıkkabuğu, hatmi çiçeği, çörek otu, kekik karışımı kaynatılıp balla tatlan­dınlarak günde 3 kere l’ er su bardağı içmeye devam edilir.
Ayrık kökü, hatmi kaynatılıp aç karına birer su bardağı içilir.
Böbrek taşının verdiği böbrek sancılarının giderilmesinde yarım çay bar­dağı halis zeytinyağına 1 adet limon sıkılıp günde 3 kere içmeye devam edilir.
Selvi kozalağı, limon karışımı kaynatılıp ba1la tatlandırılarak 1’er su bar­dağı içilir.
AŞIRI TERLEME
Böbrekler rahatsız olup, idrarı atamazsa vücut hiç yok yere terler durur. Bu­nun için böbreği çaıcı kürler uygulanır. Böbrek yetmezliği ve böbrek kumların­da tavsiye ettiğimiz kürler uygula-Göreceksiniz terlemeniz geçecek.
Adaçayı kaynatılıp balla tatlandırılarak günde 3 kere çay-su bardağı ile içilir.
Mersin yaprağı yukarıdaki tarif üzere içilir.
BÖBREK ZAFİYETİ, BÖBREK YARALARI
İçin yapılacak işler sadece klinik vakalardır rasgele kullanılmaz neticeyi öğ­rendikten sonra aktar ve herbalistler doktor çareleri var doğada şifası çoktur a­cı, tuzlu, baharatlı yenilmez su fazla kullanılmaz.
BÖBREK İLTAHABI
Susam ve susamlı şeyler yenir. Günlük, tahan helvası yenirse böbreklerde­ki iltihabı giderir.
Demir hindi şerbeti, arap suyu, semizotu suyu, elma suyu, hindiba suyu, re­zene, anason suları; karanfil şurubu içilir.
Kavun çekirdek, karpuz çekirdek, hıyar çekirdek bol bol yenir.
BÖBREK İLTİHABI
Aç karnına tere tohumu yenirse böbrek ağrısını giderir.
Ardıç tohumu, bal ile karıştırılır yerirse, böbrek sancısını, idrar yollarında­ki hastalığı giderir.
Böbrek hastalığı çok çeşitli olduğundan tespit ettikten sonra kullanırsanız vücuda zarar vermezsiniz.
BÖBREK KUMLARI
A vitamini yetersizliği ve az su içiminden kaynaklanır. Vücut kendisi de a yapabilir. Dikkat edilmesi şarttır.
Papatya, kerevize ayrı ayrı kaynatılır, bol bol içilirse kumları döker, iksirdir.
Bol bol geribolu kullanılır; krerviz suyu, çörek otu, turup suyu, elma ka­buk suyu bol içilir.
Maydanoz, limon kaynatılıp ba1la tat1andınlarak günde 3 kere l’er su bar­dağı içilir. Maydanoz rendesi, turp rendesi salata yapılıp yenmeye devam edilir.
Zeytinyağı, limon karışımı yenmeye, içilmeye devam edilir.
Devamını Oku »

Nergisin Faydaları

Nergis Nedir ?
 
Nergis, beyaz renkli çiçekleri olan, ilkbaharda açan, güzel kokulu, soğanları zehirli olan bir bitkidir. İçeriğinde bol miktarda karbonhidrat ve müsilaj içerir. Bir diğer adı aynısafa olan nergis, hastalıkların şifasında da kullanılmaktadır.
Nergisin Faydaları
Ateş düşürücü özelliği vardır.
Kusturucudur.
Sakinleştirici etkisi vardır.
Ağız içinde olan iltihaplanmalara karşı iyi gelir.
Sara rahatsızlığında faydalıdır.
Sindirimi kolaylaştırıcı etkisi vardır.
Kabızlığı giderir ishal yapar.
Anti bakteriyel özelliği vardır.
Vücudu toksinlerden temizler.
Rahim ve mesane ağrılarına karşı faydalıdır.
Saç kıran rahatsızlığına karşı iyi gelir.
Kolajen ürtemini arttırır.
Kanı temizler.
Ayrıca çiçeklerinin suyu bal ile tatlandırılıp içildiğinde rahim ve mesane ağrılarını iyileştirici özelliği vardır. Bal ile içildiği zaman kusturucu özelliği vardır.
Köklerinden bir kaç tanesi gündüz ve gece olmak üzere sütün içerisinde bekletilir, sonra sütün içerisinde çıkarılıp ezilip, erkeğin penisine sürüldüğünde uzvunu canlandırır.
Nergisin soğanları zehirli olduğu için fazla miktarda kullanılmamalıdır. soğanını yiyen kişide kusma, bulantı, ishal ve sara nöbetinde olduğu gibi kasılmalar meydana gelir. Hamilelerin kullanmaması gerekir. Düşüğe yol açabilir.
Devamını Oku »

Balık Yağının Faydaları

Balık Yağının Faydaları

Balık yağı çok geniş bir yelpazede sağlığın korunmasına yardımcı olur. Kanser hastalıklarından korunmadan, cilt sağlığına, kemik sağlığının sağlanmasından tansiyon seviyesinin sağlıklı bir seviyede kalmasına kadar çok önemli hastalıkların giderilmesinde etkili rol oynayabilmektedir.
Balık Yağı Trigliserid Düzeyini Düşürür:
Trigliserid bol miktarda bizim kanımızdaki yağlarda bulunmaktadır. Kandaki trigliserid miktarı normal seviyenin üzerine çıktığı zaman bazo metabolik sendromlara neden olur ve bu savunma sistemini zayıflatır. Trigliserid düzeyinin ciddi anlamda eksikliği veya fazlalılığı diyabetve kalp hastalıklarına neden olabilmektedir. Bilim adamları 1 gramlık balık yağı kapsülü aldığımızda vücudumuzdaki trigliserid düzeyini %50 oranında düşürebileceğimizi söylemektedirler.
Balıkyağı Yüksek Tansiyonu Düşürür: Omega-3 içeren balık yağından yapılan kapsüller yoğun maddeler içermektedirler.Omega-3 yağ asitleri içeren balık yağı, damarları genişleterek çok önemli bir rol oynamaktadırlar. Bunun bir sonucu olarak kan basıncını sağlıklı seviyede tutarlar ve tansiyonun dengelenmesini sağlarlar.
Balık Yağı  Kardiyovasküler Hastalıkları Önler:Daha önce söylediğimiz gibi, balık yağı kapsülleri trigliserid seviyelerini düşürdükleri için ölümcül kardiyovasküler hastalıkları tedavisine yardımcı olurlar. Omega-3 yağ asidi ile yüksek kan basıncı seviyesini azaltabilir. Bu ayrıca, düzenli balık yağı alımı, koroner arterlerde  plak oluşumuna) ateroskleroz (duvarların sertleşmesi) veya tıkanma vakalarının azalmasını sağladığı anlamın agelir. Aynı zamanda kalp ritmindeki anormelliklere son vererek kalp krizi riskini %27 oranında azaltabilir.
Balık Yağı Kemik Sağlığını Korur: Balık yağı tüketimi kemik sağlığının korunmasında da önemli rol üstlenebilir. Balık yağlarının içerdiği omega-3 yağ asitleri aynı zamanda kemik sağlığının korunmasına ve zayıf kemiklerin güçlenmesine yardımcı olabilmektedir.
Balık Yağı Kanser Riskini Azaltır: Belirli kanser türlerinden korunmak için alık yağı kapsülleri sağlık uzmanları tarafından yaygın olarak tavsiye edilmektedir.. Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin bir kaynak olan balık yağı, vücudumuzda sağlık düzenini genel anlamda korurken hücrelerin sağlılı kalmalarına yardımcı olur. Bunun yanında balık yağları eğer varsa vücutta bulunan kanser hücrelerinin yayılmasına ve büyümesine engel olabilirler.
Balık Yağı Böbrek Sorunlarını Giderebilir:   Sağlık uzmanları böbrek hastalıklarına yakalanmamak için balık yağını önerirken, böbrek sorunları olan kişiler için de balık yağlarını önermektedirler. Bunun için yapılması gereken tek şey düzenli olarak ortalama 4-6 gram balık yağı kapsülünü düzenli olarak almaktır. Araştırmalar ‘IgA Nefropati’ veya ‘Berger Hastalığı’ olarak adlandırılan glomerülonefrit gibi hastalıkları düzenli olarak balık yağı tüketerek önleyebileceğimizi ortaya koymuştur.
Tip II Diyabet Seviyesini Korur: Düzenli olarak balık yağı kapsülleri alımı II Tip Diyabet seviyesini sağlıklı düzeyde tutmaya yardımcı olabilir. Balık yağının içerdiği maddeler bünyedeki insülin ihtiyacını karşılayabilirler.
Balık Yağı Gebelik Komplikasyonlarını Kolaylaştırabilir: Balık yağı gebelik ile ilişkili komplikasyonları azaltarak sağlıklı bir hamilelik süreci geçirilmesine yardımcı olabilir. Balık yağlarının bol miktarda içerdikleri omega-3 yağ asitleri, beyin,deri, rahimde genel fetusun gelişimi ve sağlıklı büyümeye yardımcı olabilmektedir.Ayrıca bol miktarda dokosaheksaenoik asit veya DHA içermektedir. Balık yağı yardımıyla yapılan bu takviyeler aynı zamanda erken doğum sorununu ortadan kaldırabilir. Ayrıca düzenli olarak balık yağı alımı tekrarlanan düşükleri önlemek ve antifosfolipid sendromu olan kadınlarda doğum oranını artırabilmek için yardımcı olabilir ve bu sorunları ortadan kaldırabilir.
Balık Yağı Kilo Vermeyi Kolaylaştırır:  Balık yağının omega-3 yağ asitleri içermesi kilo vermeyi de kolaylaştırmaktadır ve yaygın olarak sağlık uzmanları tarafından tavsiye edilmektedir.  Bunun için güden 4 ila 4 gram balık yapı tüketmek yeterlidir.
Balık Yağı Hava Kirliliğine Karşı Korur: Özellikle şehirlerde yaşayan kişiler hava kirliliğinin yol açtığı zararlara yoğun bir şekilde maruz kalmaktadırlar.  Cildin hava kirliliğnden kaynaklanan zararları balık yağı giderebilir. Özellikle sonbaharda hava kirliliği insan üzerinde daha fazla etki höstermektedir, bu dönemlerde olabilecek sorunların giderilmesi için balık yağının sonbahar ve kış aylarında tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
Balık Yağı Güneş Işınlarından Korur:  Balık yağı zararlı güneş ışınlarından cildi koruyanilir ve güneş ışınlarının cilte yol açtığı hasarları giderebilir
Balık Yağı Ruh Sağlığını Geliştirir: Balık yağının fiziksel sağlığı koruması yanında çok az bilinen ruh sağlığını koruma noktasında da önemli fonksiyonlar üstlenebilir. Balık yağının bol miktarda içerdiği omega-3 yağ asitleri aynı zamanda ruh sağlığının korunmasına ciddi katkıda bulunabilirler. Beyin ve sinsir sağlığını korur. Bunun dışında balık yağı saldırganlık düzeyini düşürebildiği gibi  şizofren riskini azaltır.
Balık Yağı Güç Arttırır ve Enerji Verir: Balık yağı, konsantrasyonu artırır ve  hafızayı güçlendirir, ve hatta beynin bilişsel fonksiyonları geliştirir. Hamile kadınlarda bebekğin iyi beyin gücüne sahip olmasına yardımcı olur. Bu yüzden hamilelik esnasında balık yağı takviye edilmesi tavsiye edilir. Balık yağı ayrıca Alzheimer hastalığını önlemeye yardımcı olabilir.
Bütün bunların dışında balık yağı kemik ve iskelet sağlığının korunmasına yardımcı olur. Halsizliği giderir ve enreji verici özelliği vardır. Balık yağının kas sağlığı üzerinde de önemli rol oynadığı bilinmektedir, bu yüzden ağır spor dallarındaki sporcular güç kaybının önlenmesi ve kaybedilen enerjinin yeniden toplanması için düzenli olarak balık yağı tüketmektedirler.
Devamını Oku »
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Saç ve Cilt Sağlığına Faydalı Bitkisel Yağlar

Neredeyse her gün kullandığınız saç ve cilt bakım ürünlerinin içinde zararlı kimyasal maddeler bulunduğunu mutlaka biliyorsunuzdur. Doğal...