30 Ağustos 2019 Cuma

Çavdar Ekmeğinin Faydaları ve Zararları

Son dönemlerde özellikle fazla kilo problemimden dolayı sağlıklı ekmek arayışına girdim. Bu arayışların sonunda çavdar ekmeği ile tanıştım ve bu yazıyı kaleme aldım.
Şimdi sizlere çavdar ekmeğinin özellikleri ve sağlık açısından önemini, daha sonra ise çavdar ekmeğinin faydaları ve zararlarını anlatmak istiyorum.



Çavdar Ekmeği Nedir? Çavdar ekmeği, çavdar tahılı unundan üretilen bir tür ekmektir. Son zamanlarda sağlıksal faydaları nedeniyle sıkça duyduğumuz çavdar ekmeğinin kökeni çok eski zamanlara dek uzanmaktadır.
Çavdar ekmeği çavdarın öğütülmesiyle oluşan un ve çeşitli oranlarda buğday unu eklenerek yapılmaktadır. Çavdar unu rafine beyaz una göre besleyici değerler açısından oldukça yüksektir.
Çavdarın Besin Değeri: Çavdar içerisinde, lif, protein, potasyum, kalsiyum, demir, fosfor, magnezyum, mangan, B1 vitamini, folik asit, tiamin, niasin ve antioksidan bakımından zengindir. Kötü kolesterolü düşürmek, kalp hastalıklarına karşı korunmak, kanser ve diyabeti önlemek için bu nedenle çavdar yenilmelidir.
Bir bardak ya da yaklaşık olarak 128 gramlık çavdar unundan elde edilen ekmekte; 416 kalori, 88 gram karbonhidrat, 20 gramın üzerinde protein, 3 gram yağ, 30 gram lif bulunmaktadır.
Mineral ve vitaminlere baktığımızda ise; 639 miligram fosfor yani günlük ihtiyacın %64’ü kadar, 205 miligram magnezyum yani günlük ihtiyacın yaklaşık yarısı kadar ve günlük ihtiyacın %43’ünü karşılamaya yetecek kadar çinko içermektedir.
Çavdar Ekmeğinin Faydaları: Çavdar ekmeği sağlık açısından oldukça faydalı bir besin maddesidir. Kısaca çavdar ekmeğinin faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz;
Kilo Almayı Önler: Çavdar ekmeğinin özellikle vücut yağ dengesini koruduğu biliniyor. Ayrıca vücut içerisinde yağ faaliyetlerinin karın bölgesine yayılmasını ve birikmesini önlemektedir. Yağ birikmez ve böylece kilo problemine karşı oldukça etkili bir yapıya sahiptir.
Uzun Bir Süre Açlık Hissedilmez: Çavdar ekmeğini tüketmek doygunluk hissi vermektedir. Bir kişi sağlıklı bir şekilde üretilen çavdar ekmeğinden bir dilim tüketmesi yemek sırasında doyması için yeterli olacaktır.
Kan Şekerine İyi Gelir: Özellikle şeker hastalarını ilgilendiren bu durum, çavdar ekmeğinin faydası ile ön plana çıkmaktadır. Çavdar ekmeği uzun süre tokluk hissi vermesinin yanı sıra, zengin bitki lifleri içermesiyle de vücudun kan dolaşımını rahatlatmaktadır.
Kolesterol: Bir bayan için önemli unsurdur. Çavdar ekmeği faydalarından birini kanıtlayarak kolesterole seviyesini dengede tutarak sağlığı her açıdan korumaktadır.
Kanser: Göğüs kanserinin etkilerini zayıflatma ve vücut içerisinde tutunmasını önlemektedir. Çavdar ekmeği bunu yaparken bir taraftan vücudun kan dolaşımının etkili bir şekilde devam etmesini ve kalp ritm bozukluğu yaşayan insanların, sorununu da ortadan kaldırmasını sağlar.
Devamını Oku »

Dikkat Eksikliğine iyi Gelenler Besinler ve Mineralleri

Çağımız ne yazık ki farklı problemleri daha yoğun şekilde karşımıza çıkarıyor. Özellikle çocuklarımız farklı nedenlerden dolayı geçmişe göre daha yüksek oranda dikkat eksikliği problemi ile yüzleşiyor.


Bu yazımızda sizlere dikkat eksikliğinin belirtileri ve nedenleri ile dikkat eksikliğine iyi gelen yiyecekleri ve bitkileri kısa kısa anlatmaya çalışacağım.
Dikkat Eksikliği Nedir? Tam adı ile Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ya da tıp dilinde kullanılan adı ile (DEHB) diyebiliriz bu rahatsızlığa.

Nörolojik tabanlı bir gelişim bozukluğu olarak kabul edilir. Bireyin akademik başarısı, aile hayatı, sosyal ilişkileri ve benlik saygısı üzerine çeşitli olumsuz etkiler oluşturacak nitelikte olan psikolojik bir rahatsızlıktır.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun çocuk ve ergenlerde görülme sıklığı %5-10 , erişkinlikte %4 civarındadır.
Dikkat Eksikliği Belirtileri: Hareketlilik, Dikkat eksikliği ve Dürtüsellik ana belirtilerdir.
Bu özellikleri her çocuk şu veya bu şekilde sergiler. Fakat DEHB teşhisi koymak için, belirtilerin çocuğun yaşına uygun olmaması gerekir. Yetişkinlerde belirtilerde bazı farklılıklar olabilir. Örneğin, bir yetişkin hiperaktivite yerine tez canlılık sergileyebilir. Ayrıca, DEHB’li yetişkinler sürekli olarak kişiler arası ilişkilerde ve işte problem yaşarlar.
Peki ne tür belirtileri daha net olarak gözlemlersek dikkat eksikliği problemi ile karşı karşıya kaldığımızı anlayabiliriz? Aşağıdaki belirtilerden 6’sı veya daha fazlasını çocuğunuz veya kendinizde gözlemleme durumunuz var ise kronik dikkat eksikliği ile karşı karşıyasınız denilebilir.
– Çoğu zaman ayrıntılara önem vermeden dikkatsizce yapılan hatalar
– Uzun süreli görevlerde ve oyunlarda dikkati dikkatin dağılması
– Direk olarak konuşulduğunda dinlemiyor gibi görünmesi
– Görevleri organize etme becerisinin zayıf olması
– Verilen görevleri veya oyunları sonuna kadar götürmeden bırakması
– Zihinsel dükkat gereken oyunlardan veya görevlerden kaçması
– Eşyalarını sık sık kaybetmesi
– Yabancı, çevresel uyaranlar tarafından dikkatinin kolaylıkla dağılması
Dikkat Eksikliğine iyi Gelen Yiyecekler: Çinko ve Omega 3 bakımından zengin olan yiyecekler, beyin ve hafıza için oldukça faydalıdır. Bu yönden zengin yiyecekleri tüketen bireylerde dikkat eksikliği problemi ile karşılaşmak oldukça nadir görülen bir durumdur.
Peki çinko ve omega 3 bakımından ne tür yiyeceklerde en yoğun faydayı sağlarız? Ton balığı, pisi balığı, alabalık, dil balığı ve sardalye gibi yağlı balıkların yeteri miktarda tüketimi bizi dikkat eksikliğinden koruyacaktır.
DEHB için Faydalı Bitkiler: Keten tohumu, ceviz ve kanola yağı da omega 3 bakımından zengin besin kaynaklarıdır. Çinko bakımından zengin gıdalar ise kabak çekirdeği, az yağlı dana eti, susam ve tahin ile yer fıstığıdır.
Dikkat Eksikliğine Zararlı Yiyecekler: Hazır gıdalara renk vermek, raf ömrünü uzatmak için kullanılan gıda katkı maddelerinin dikkat eksikliğini arttırdığı yönünde araştırma sonuçları bulunmaktadır.
Bu tip katkı maddeleri genellikle salça, konserve yiyecekler, dondurulmuş gıdalar, dondurma, şekerleme, hazır yemekler ve fast food ürünlerinde kullanılır.
Devamını Oku »

29 Ağustos 2019 Perşembe

Demir Minerali Nedir , Ne işe Yarar , Görevleri Nedir ?

İnsan vücudunun yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için yeterli ve doğru şekilde beslenmesi gerektiğini hepimiz biliyoruz.

İnsanın beslenerek vücuduna aldığı en büyük ihtiyaçlarından birisi demir minerali dersek yanlış olmaz. Bu yazımızda sizlere demir minerali ve vücuda etkileri hakkında kısa bilgiler vermeye çalışacağım.
Demir Mineralinin Faydaları: Demir minerali, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklardan korunmaya yardımcı olur. Vücut direncini arttıran demir yorgunluğa karşı etkilidir. Demir minerali vücudun büyümesine de yardım eder. Bu nedenle, özellikle gelişme çağındaki çocuklar için vücut ve beyin gelişimi açısından çok önemlidir.
Demir Eksikliği Nedir: Kadınlar erkeklerden daha fazla demir tüketirler. Bu nedenle Kadınlarda demir eksikliği daha fazla görülür. Demir eksikliği konsantrasyon bozukluğu, halsizlik, kalp çarpıntısı, yorgunluk, solgunluk, sinirlilik, bağışıklık sisteminde zayıflık, saçlarda ve kemiklerde kırılganlık gibi sorunlara yol açar. Yeteri miktarda demir almamak uzun süreçte bu sorunların ortaya çıkmasına neden olur.
Ayrıca, saç dökülmesi, saçlarda ve tırnaklarda çatlamalar, dudak kenarlarında yaralar ve yutma güçlüğü gibi şikayetlere sebep olabilmektedir. Özellikle C vitamini demir emilimini kolaylaştırdığı için Anemiden korunmaya yardımcı olur. Gebelikte, bebeklerde ve çocuklarda demir ihtiyacı daha fazla olduğu için özellikle bu dönemlerde demir eksikliği sonucu oluşabilecek gelişim bozukluklarının önüne geçmek için yeterli miktarda demir alınmalı, gerekirse demir hapları ile demir takviyesi yapılmalıdır.
Demir Fazlalığı ve Zararları: Fazla miktarda demir almak damar sertliğine, hücrelerin erken yaşlanmasına ve yağlanmasına neden olmaktadır. Ayrıca, demir fazlalığı, kanser riskini arttırmasının yanı sıra, siroz, şeker hastalığı, kalp büyümesi, halsizlik, iştahsızlık ve kilo kaybı, bulantı, kusma ve nefes darlığı gibi sağlık sorunlarına yol açar.
Demir Minerali Hangi Besinlerde Bulunur: Kuru kayısı ve kuru üzüm gibi kurutulmuş meyveler, kırmızı et ve karaciğer, pekmez, tahıllar, yumurta, lahana, fasulye, pancar, patates, fındık, badem, şeftali, armut, hurma, kabak ve balık bol miktarda demir içeren besin maddeleri olarak sıralanabilir.
Günlük Demir İhtiyacı: Yetişkinlerde erkeklerin günlük demir ihtiyacı ortalama 8 – 10 miligram kadardır. Bu miktar gebelik, emzirme ve adet dönemlerinden dolayı kadınlarda biraz daha fazladır.
Devamını Oku »

Sarımsak Çayı ve Faydaları


Sarımsak çayı zayıflama konusunda son dönemde en popüler ve etkili bitkisel çayların başında gelmektedir. Genel olarak güçlü ve ağır kokusu sebebiyle birçok kişinin yemekten kaçındığı sarımsak saç bakımı, cilt bakımı ve kalp ve damar sağlığını koruması ile birçok faydası bulunmaktadır. Sarımsak aynı zamanda güçlü bir antibiyotik etkisi göstermektedir. Sarımsağın diş olarak adlandırdığımız etli kısımları ile elde edilen bitkisel çay vücudumuzda biriken yağların yakılmasına yardımcı olmaktadır. Zayıflamak isteyen kişiler sarımsak çayını kullanarak yağlarından kurtulup hem sağlıklı hemde kilolarından kurtulmuş bir birey haline gelmektedir. Sarımsak çayı zayıflama çayı olarak da bilinmektedir.
Hazırlanması oldukça kolay olan sarımsak çayı ayrıca vücudun toksinlerden kurtulmasını da sağlamakla birlikte sindirim sistemlerinin de düzelmesini sağlamaktadır. Sarımsak;
Kalp sağlığımızı korumamızda büyük yardımcı olur.
Vitamin ve mineraller açısından zengin olması nedeni ile daha sağlıklı olmamızı sağlar.
Mideye zarar veren parazitlerin yok olmasını sağlar.
Sindirim sisteminin daha düzenli çalışmasını sağlar.
Vücutta biriken gazın giderilmesini sağlar.
Sarımsak çayının buharı bronşit etkilerini azaltır
Zayıflamamıza yardımcı olur.
Enfeksiyonlara karşı vücudun daha dirençli olmasını sağlar.
Sarımsak çayı Nasıl Yapılır?
Sarımsak çayı hazırlamak için tek ihtiyacımız olan şey sarımsak tatlandırmak amaçlı ise bal ve limon. Bir bardak dolusu suyun içerisine 1 veya 1 buçuk diş sarımsak atarak suyun sarımsak ile birlikte kaynamasını bekleyin. Kaynadıktan hemen sonra ateşten alarak iki üç dakika kadar dinlenmesini sağlayın. Daha sonra 1 çay kaşığı bal ve isteğe göre limon damlatarak tatlandırın. Bu şekilde hazır hale gelen sarımsak çayını düzenli olarak kullandığımız taktirde hem sağlıklı hemde daha zayıf bir birey haline geliriz.
Devamını Oku »

Gelincik Çiçeğinin Faydaları

Gelincik Çiçeğinin Faydaları
 
Gelincik çiçeği, Mayıs-Ağustos ayları arasında, 20-30 cm boylarında, kırmızı renkli çiçekler açan, buğday tarlalarında, ekimin olmadığı yerlerde, kırlarda ve yaylalarda sık rastlanır. Gelincik çiçeğinin faydalarından yararlanmak çay biçiminde kullanılmalıdır.
Gelincik Çiçeğinin Faydaları
Öksürük ve boğaz gıcıklanmalarına iyi gelir.
Boğaz ağrılarına, mide bozukluklarına iyi gelir.
Gelincik çiçeğinin suyu ile sirke karıştırılıp başa sürülürse baş ağrısını giderir.
Siniri yatıştırır, sakinleşirici özelliği vardır.
Uykusuzluğa karşı iyi gelir.
Nezle, bronşit ve soğuk algınlığına iyi gelir.
Zeytinyağ ile karıştırılıp yanıklara sürülürse yanıklar erken iyileşir.
Japonlar, gelincik çiçeği için; “Gelincik insan ömrü gibidir; Dünü vardır yaşamıştır, bugünü vardır yaşıyordur. Ama yarını belli değildir.” derler. Gelincik çiçekleri Temmuz-Ağustos aylarında, sabah 5’den 10’a kadar üzerindeki polenleri yayar. Aynı saatlerde arılar ve diğer böceklerde gelincik çiçeğinin polen dökmesi ile beslenme işlemleri bu sayede tamamlarlar.
Devamını Oku »

28 Ağustos 2019 Çarşamba

Proteinler Ne işe Yarar Özellikleri Nedir

Bu yazımda sizlere vücut için oldukça önemli bir yeri olan proteinler hakkında bilgiler aktarmak istiyorum. Nedir, ne değildir, görevleri nelerdir kısaca bahsedeceğiz proteinler hakkında.

Protein Nedir ne işe Yarar: Proteinler hücrelerdeki bütün biyolojik olayların yapı taşıdır. Hücreler içerisinde gerçekleşen olaylar; yüz binlerce farklı proteinin kendilerine verilmiş olan vazifeleri mucizevi bir şekilde yerine getirmeleri ile devam eder.
Kanımızda bulunan hemoglobin proteini oksijen taşımacılığında vazife görmekte, antikor denilen proteinler vücudumuzun savunma sisteminin temelini oluşturmakta, insülin hücrelerimize glikoz/şeker alımını sağlamakta, keratin saç ve tırnak yapımızı meydana getirmekte, enzim adı verilen proteinler hücre içi kimyasal reaksiyonları mükemmel bir hız ve doğrulukta yerine getirmektedir. Peki hepsini saymamız imkansız olan bu kadar çok ve birbirinden tamamen farklı vazifeleri yerine getiren proteinler neden yapılmışlardır?
Protein Çeşitleri: Doğada çok çeşitli protein bulunur, canlıların türüne , aynı türün bireylerine, canlının doku ve organlarına göre, bulundurduğu proteinin çeşidi farklılık gösterir. Bir hücrenin yapısında 2000 kadar değişik protein bulunduğu sanılmaktadır.
Proteinler , yapılarımdaki maddelere göre basit Proteinler ve bileşik Proteinler olmak üzere iki grupta toplanabilir.
Basit Proteinler: Hidroliz edildiğinde yalnız amino asitlere asit veren proteinlere basit protein denir. Yapılarında amino asit dışında madde bulunmaz. Başlıca basit proteinler şunlardır: Albüminler, globilinler, glütelinler, prolaminler, skleroproteinler, protaminler, histonlar.
Bileşik Proteinler: Bileşik proteinlerin yapılarında proteinlere ek olarak nükleik asit, karbonhidrat ve fosforik asit gibi protein olmayan maddeler bulunur. En önemlileri şunlardır.
Proteinlerin Görevleri Nedir? Proteinlerin hayvan vücudunda ve metabolizmasında üstlendiği görevleri şu şekilde sıralamak mümkündür.
Proteinler hayvan vücudunda organların ve yumuşak dokuların yapı unsurudur.
– Büyüme ve erginlik dönemlerinde yeni dokuların yapılmasında etkindirler.
– Yıpranan dokuların onarılması işlevine sahiptirler.
– Enzimlerin ve hormonların yapımında görev alıp yapılarında bulunurlar.
– Sinirsel uyarıların iletiminde rol oynarlar.
– Canlıya destek olma ve hareket olanağı sağlamada görev alırlar.
– Vücudun hastalıklara karşı dayanıklılığında ve hastalık etkenlerine karşı korunmada kullanılırlar.
– Oksijen ve diğer maddelerin vasküler yolla taşınmasında görev alırlar.
– Kanın pıhtılaşmasında rol oynarlar.
– Su ve elektrolit dengesinin korunmasında doğrudan yada dolaylı olarak görevleri vardır.
Protein Bakımından Zengin Diğer Gıdalar (100 gramında): Hamsi (14.5 gram) Kuşkonmaz (2.9 gram) Muz (1.2 gram) Kepek Ekmeği (11 gram) Brokoli (4.2 gram) Havuç (0.6 gram) Mezgit (16.4 gram) Kuzu Eti (19.9 gram) Istakoz (26.41 gram) Tam Yağlı Süt (3.3 gram) Portakal (1.1 gram) Makarna (12.5 gram) Fıstık Ezmesi (24.9 gram) Bezelye (5.9 gram) Yulaf (11 gram) Patates (2.1 gram) Karides (17 gram) Esmer Pirinç (6.9 gram) Ispanak (2.8 gram)
Günlük Protein İhtiyacı Ne Kadardır? Sağlık uzmanları, erkekler için 55.5 gram, kadınlar içinse 45 gram proteinin günlük ihtiyacı karşılamaya yeterli olacağını belirtiyorlar. Günde 1-2 öğün, protein bakımından zengin yiyecekler yemek bu miktarlarda protein almanızı sağlayacaktır. Türk mutfağında en çok yenen yemekler düşünüldüğünde ihtiyaçtan fazla protein tükettiğimiz söylenebilir. Çocukların ihtiyaç duyduğu protein miktarı ise yaşa ve kiloya bağlı olarak değişmektedir. Ortalama bir değer vermek gerekirse; 4-6 yaş arası normal kilodaki çocuklar 22 gram, 7-10 yaş arasındaki çocuklar günde 28 gram protein tüketmelidir. Tabii bu proteinin alındığı kaynağın “kalitesi”ne dikkat edilmelidir.
Devamını Oku »

Boğa Dikeni ve Faydaları



Boğa dikeni, 60 cm kadar boylanabilen, yeşilimsi renkte gövdesi olan, kısa saplı ve çok dikenli bir bitkidir. Haziran ve Eylül ayları arasında çiçek açar. Çiçekleri beyazımsı ve yeşil renktedir. Kökleri kalın ve kahverenginde olup çok derinde yer alır. Yol kenarlarında, kireçsiz topraklarda yetişen boğa dikeni, bir çok hastalığın şifasında kullanılmaktadır.
Boğa Dikeninin Faydaları
İdrar yolları iltihaplanmalarına iyi gelir.
Baş ağrılarına faydalıdır.
Terletici özelliği vardır.
Sinirleri kuvvetlendirir.
Kas ağrılarına iyi gelir.
Sindirim sistemini güçlendirir.
Akciğer iltihaplanmalarına iyi gelir.
Öksürüğü keser.
Ülsere ve gastrite karşı faydalı gelir.
Cinsel gücü arttırıcı özelliği vardır.
Zehirlenmelerde kusturucu olarak kullanılır.
İştah açıcı özelliği vardır.
Boğmacaya karşı iyi gelir.
Meme felcini önler.
Üremi ve nefrit sancılarına iyi gelir.
Astım rahatsızlığı olanlara faydalı gelir.
Bağırsak gazlarını giderir.
Solunum yolu enfeksiyonlarına iyi gelir.
Devamını Oku »

Limonun Faydaları Nelerdir

Limonun Faydaları



C vitamininin bağışıklık sitemi, kalp damar sağlığı ve hastalıklardan daha çabuk kurtulmak için ne kadar önemli bir vitamin olduğunu hepimiz biliyoruz. Limonun diğer faydalarını bir kenara bıraksak bile, kabuğu soyulmuş bir adet limon yemek, günlük C vitamini ihtiyacının yarısını karşılıyor.
Tabii bütün bir limonu olduğu gibi yemek bazılarımız için ekşi tadı nedeniyle imkansız olabilir; ancak limonu su ile karıştırarak, çayınıza ekleyerek, salatalarınızda kullanarak tüketebilirsiniz.
Limon sadece gıda olarak tüketildiğinde değil, saç ve cilt bakımında veya ağız sağlığını korumak için önerilen çeşitli bitkisel reçetelerde kullanıldığında da oldukça faydalıdır.
Limonun bir başka önemli özelliği ise bağırsakları, böbrekleri ve karaciğeri temizleyen etkisiyle vücudu serbest radikallere karşı koruması ve buna bağlı olarak görülen pek çok hastalığa yakalanma riskini düşürmesidir.
Bir Bakışta Limonun Faydaları;
Vücut sıvılarının pH değerini dengeler.
C vitamini bakımından zengindir.
Karaciğeri temizler.
Bağırsakları temizler.
Böbrek ve safra taşlarının çözülmesine yardımcı olur.
Serbest radikallere karşı koruma sağlar.
Beyin sağlığını korur.
Anti bakteriyeldir.
Antioksidandır.
Yüksek tansiyona iyi gelir.
Kansere karşı koruyan bileşenler içerir.
Göz sağlığını korur.
Kalsiyum, demir, fosfor ve diğer mineraller bakımından zengindir.
Bakteri birikimini önleyerek ağız sağlığını korur.
Gribe karşı vücudu güçlendirir.
Cilt üzerinde kullanıldığında enfeksiyonu önler.
Cilde parlaklık verir.
Kaşıntıya iyi gelir.
Kepeği azaltmak için kullanılabilir.
Sindirime yardımcı olur.
Devamını Oku »

27 Ağustos 2019 Salı

Şeftali Suyunun Faydaları Yararları Yapılışı

Ülkemizde giderek artan oranda meyve suyu tüketilmeye başladı. Şüphe yok ki bunda en büyük etken hazır meyve sularının artık daha kolay şekilde temin edilebilmesi.
Sizlere bu yazımda Bursa ilinin ünlü meyvesi şeftalinin suyunun faydalarını ve yararları anlatacağım.

Şeftali Suyu: Şeftali içerdiği A, B3 ve C vitaminleriyle, folik asit, betakaroten, potasyum içerir. Vücutta A vitamini oluşturan temel madde olan betakaroten, şeftalide çok zengin miktarda bulunur. Ayrıca antioksidan özelliği ile toksit maddelerin vücuda vereceği zararları çok iyi şekilde önler.

Şeftali Suyunun Faydaları: Şimdi dilerseniz sizlere şeftali suyunun faydaları ve yararları konusunda bilgi verelim.
Kanı temizler. Ateşi düşürür. İdrar söktürür. Kabızlığı giderir. Uykusuzluğu giderir. Böbrek taşlarını eritir. Ağız kokusunu giderir. Kalp krizi riskini azaltır. Bağırsakları yumuşatır. Basur şikayetlerini azaltır. Kansere karşı koruyucudur. Cildi nemlendirir ve canlandırır. Sinir sistemi üzerinde olumlu etki yapar.
Böbreklerin ve safra kesesinin düzenli çalışmasını sağlar. Gribe karşı vücudun savunma mekanizmasını güçlendirir. Vücudun hastalıklara karşı direncini arttırır. Şeftali hazmı kolaylaştırarak sindirim sistemine yardımcı olur. Antioksidan özelliğiyle toksit maddelerin vücuda vereceği zararları önler.
Şeftali Suyu Nasıl İçilmeli? Şeftali suyu mümkün olduğunca taze sıkılmış olarak içilmelidir. Şeftali suyunu taze sıkılmış ananas suyu, kavun suyu, kayısı suyu karışımlarıyla içerseniz daha enfes bir lezzet ortaya çıkar.
Devamını Oku »

Sütün Yararları, Kalorisi Besin Değerleri Faydası Nedir

Bu yazımızda sizlere beslenme konusunda doğumdan ölüme kadar oldukça önemli bir yer tutan süt hakkında bahsetmek istiyorum. Sizde hak verirsiniz ki süt önemsiz veya yeri doldurulabilen bir besin maddesi olsaydı insanlar doğdukları zaman hayata süt içerek başlamazdı.


Süt, başta gelişme çağındaki çocuklar olmak üzere, 7’den 70’e herkesin vücudu için lüzumlu olan bütün besinleri dengeli olarak içinde bulunduran, vazgeçilmez tek besin kaynağıdır.
Süt, büyüme ve gelişmenin temel yapı taşlarını içerir. Vücudun birçok hayati fonksiyonunu sağlayan kalp, sinir ve kas hücreleri için gerekli unsurlara sahiptir. Sütte, kalsiyumun yanı sıra, potasyum, fosfor ve protein bulunur.
Süt, hücre dokularının oluşmasında, yıpranan kısımların yenilenmesinde önemli rol alırken, uzun ve sağlıklı bir hayat için ideal bir besindir. Bilhassa, 2 yaşın altındaki çocuklara tam yağlı süt verilmelidir.
Faydaları saymakla bitmeyen sütün veya sütten yapılan yiyeceklerin günde en az yarım litre tüketilmesi gerekmektedir. Ancak Türkiye’de, kişi başına yıllık süt tüketimi, sadece 5-6 litre düzeyindedir. Dünya yıllık süt tüketimi ortalaması ise 18-20 litredir. Yıllık süt tüketimi, AB ülkelerinde 80-90 litre, ABD’de ise 120 litreye kadar çıkmaktadır.
Şunu unutmamak gerekir ki yarım kilo süt, günlük ihtiyacımız olan; kalsiyumun % 75’ini, fosforun % 60’ını, iyotun % 25’ini, B2 ve B12 vitaminlerinin % 77’sini, C vitamininin % 15’ini, A vitamininin % 23’ünü, D vitamininin ise % 16’sını karşılar.
Dengeli ve sağlıklı beslenmenin en temel ögelerinden birisi olan sütün diğer bazı faydaları şu şekilde sıralanabilir.
– Büyüme ve gelişmeyi sağlar,
– Dişleri korur ve çürükleri önler. Yemek arası içecek olarak dişleri de korur,
– Hücre ve doku oluşumunda rol alır,
– Saç ve tırnak oluşumunda rol alır,
– Yağsız süt, kolesterolü düşürür,
– A, B, C, D, E, K vitaminlerini içerir,
– Yaraların çabuk kapanmasını sağlar,
– Kanın çabuk pıhtılaşmasını sağlar,
– Kasları güçlendirir,
– Hücreleri onarır,
– Kemikleri sertleştirir,
– Kronik bronşiti önler,
Kemik erimesini önler.
– Beynin gelişmesi ile çalışmasında faydalıdır.
Devamını Oku »

Türk Kahvesinin Faydaları

Türk Kahvesinin Faydaları
Türk kahvesi tüketimden çok kısa bir süre sonra etkilerine gösterir ve etkili bir uyarıcı olduğu için bünyeye enerji sağlamaya başlar. Zihni açar. Türk kahvesinin bünye üzerinde tkisi neredeyse 8 saate kadar çıkabilmektedir. Türk kavesinin en önemli etkilerinden birisi depresyon ve stres sorunlarına karşı iyi gelmesidir. Bunun yanında sağlık açısından bir çok faydası vardır. Düşünülenin aksine kalp sağlığı başta olmak üzere, kanser, cilt sağlığı gibi sorunları giderme özelliği vardır. Fakat bir şartla, çok fazla tüketilmemesi şartıyla. Günde ortalama 2 fincan Türk kahvesi tüketimi sağlık açısından risk taşımaz.
Türk Kahvesini Kansere Yakalanma Risikini Azaltır: Türk kahvesi bir çok natural içecekte olduğu gibi etkili bir antioksidandır, bu özelliğinden dolayı bünyeyinin kanser hücrelerine karşı direncini arttırır.
Türk Kahvesi Başağrılarına İyi Gelir: Kahve başağrılarını giderebilmektedir. Sinirsistemi üzerinde anlık etki yapabilen Türk kahvesi en az bir ağrı kesici kadar etkili olabiliyor. Fakat nedense migren ağrıları için tam tersi bir etki yapıyor.
Zihin Sağlığı İçin Kahve: Son zamanlara kadar türk kahvesinin konsantrasyonu arttırdığına dair bazı inançlar vardı. Fakat son zamanlrda yapılan araştırmlar Türk kahvesinin duyarlılığı açtığını ama konsantrasyonu olumsuz yönde etkilediğini ortaya koymuşturç Bu yüzden Türk kahvesinin zihni zinde tuttuğunu söylemek doğru, konsantrasyonu arttırdığını söylemek ise yanlış.
Türk Kahvesi Karaciğeri Korur: Türk kahvesinin en en önemli faydalarından bir tanesi de şüphesiz karaciğere sağladığı katkılardır. Özellikle sbir karaciğer hastalığı olan siroza yakalanma riskini azaltabilir, hatta bazı sağlık uzmanları siroz hastalığının tedavisinden kullanılabileceğini savunmaktadırlar.
Tükr Kahvesinin Cilt Sağlığına Faydaları: Türk kahvesinin şaşırtıcı bir şeklde cilt sağlığı için de çok faydalı olduğunu söylemek mümkün, özellikle akne ve selülite gibi cilt sorunlarının ortadan kalmasını sağlayabilir. Bunun için kahveyi içitinten sonra arta kalan kısmını etkilenen bölgelere masaj yaparak uygulamanız yeterlidir.
Türk Kahvesinin Safra Taşlarına Faydaları: Erkeklerle kıyaslandığında kadınların vücudu daha fazla safra taşları üretmektedir. Bu konuyla alakalı olarak yapılan araştırma sonuçlarına göre günde 2-3 fincan Türk kahvesi tüketen kadınlar tüketmeyen kadınlara göre %25 oranında safra taşları sorunuyula karşılaşmamaktalar.
Güne Zinde Başlamak İçin Türk Kahvesi: Kahvenin enerji verici özekkiğinin olduğunu yazmıştık. Sabah saatlerinde zihinsel ve fizi olarak yorgun kalkma sorunları olan kişiler bir kahve ile güne başlayabilirler.
Böylece Türk kahvesinin sinir sisteminde yapacağı anlık olumlu etkiyle güne çok daha enerji dolu başlamak mümkün. Sabah tüketilen bir bardak Türk kahvesi öğlen saatlerine kadar etkisini korur ve enerji verir.: Çok şaşırtıcı bir şekilde Türk kahvesinin solunum yolları için de faydalı olduğunu görüyoruz. Özellikle astım hastalığına faydalıdır. İçerdiği antoksidanlar sayesinde astım atakalrının şiddetini azaltabilir. Günde en az bir fincan Türk kahvesi içem astım ataklarının gecikmesine ve şiddetinin hafiflemesine yardımcı olabilir. Kahve bunun dışında genel anlamda solunum yollarına faydalıdır ve nefes açıcı özelliği vardır.
Türk Kahvesinin Kemik Sağlığına Faydaları: Türk kahvesinin kmeik sağlığına da faydalı olduğu düşünülür. Ama bu noktada, tüketime dikkat edilmelidir.
Türk Kahvesinin Diğer Faydaları: Türk kahvesi diğer bir çok kahve çeşitlerinde olduğu gibi antiosdian özelliğinden dolayı sağlık açısından bir çok faydası olduğunu gördük ve en önemlilerini detaylı olarak sıralamaya çalıştık. Yazdıklarımız dışında aşırıya gitmemek şartıyla Türk Kahvesinin, kolesterole, kalp sağlığına, damar ve kan sağlığına, sindirim sisteminde özellikle bağırsak sağlığına bir çok faydası olduğunu söyleyebilirir. Bunların dşında çokgeniş bir yelpazede ruh sağılığına katkısa bulunmaktadır. Depresyon ve stresle mücadele ettiğiden bunların neden olabileceği veya tetikleyebileceği diğer hastalıklara da fayda sağlamaktadır.
Türk Kahvesi Nasıl Hazırlanır: Türk kahvesinin hazırlanışı gayet basittir, kahve suyu olarak musluk suyu yerine daha sağlıklı olduğunu düşündüğümüz damacana veya mümküde çeşme suyu olmasını öneririz. Özellikle hareket galinde ve daha sağlıklı olan çeşme suyunu tercih etmenizi öneririz.
Bir kişilik Tük kahvesi için 2 çay kaşığı kahve yeterlidir. Orta şekerli olmasını istiyorsanız 2 çay kaşığı şeker katmanız yeterli olacaktır. Şekerli veya şekersiz olması için bir kaşık ekleyşn veya azaltırn.
Kahve, su ve şeker karıştırıldıktan sonra cezve ateşe konur ve kahvekarıştırılmaya başlanıdr. Kahve kaynamaya başladığında kahve de oluşan köpükleri kahvenin etrafında toplayın ve karışıştırmayı durdurun. Kahvenin taşma anı yaklaştığında cezveyi alın ve elde ettiğiniz köpüğü içeceğiniz kahve fincanına koyun.
Daha sonra kahvede bulunan telvenin çökmesi için cezveyi hafifçe sallayın ve daha sonra bir taşımlık olacaka şekilde yeniden kaynatın. Kaynama olduktan sonra içeceğiniz fincanlara dökün.
Türk Kahvesinin Zararları: Kahve çok aşrırı tüketilmediği sürece genelde sağlık açısından faydalıdır. Bazı hastalıklarla mücadele eden kişiler ise tüketimi için doktorlarına danışabilirler.
Aşırı Türk kahvesi tüketimi kalp ritmini olumsuz yönde etkileyebilir, kalp çarpıntılarına nedne olabilir. Kalp Hastaları sınırlı tüketmelidirler.
Tük kahvesi tansiyon hastaları için bir risk oluştururbailir. Kahvelerin genel anlamda tansiyonu yükselttiğine inanılır.
Kahve ülser hastaları için faydalı olmayabilir. Mide asitlerinde olumsuz yönde denge sağlayabilir.
Migrenden kaynakşanan başağrılarını arttırabilir. Migren ağrılarını tetikleyebilir.
Türk kahvesi vitamin ve mineral kaybına neden olabilir, bu yüzden yüksek miktarda tüketmekten kaçınılmalıdır.
Türk kahvesinin içerdiği kafesinin doğurganlığı olumsuz yönde etkilediğine inanılmaktadır.
Gebe kadınlarda içerdiği kafeinden dolayı bebeği olumsuz yöndetkilediğine inanılır. Bu yüzden doktor kontrolünde tüketilmesini önerilir.
Devamını Oku »

Kekik Yağının Faydaları Nelerdir?

Kekik Yağının Faydaları
 
Kekik yağının sağlık açısından faydaları en az kekik kadardır. Kekik yağına antispazmodik, antiromatizmal, antiseptik, bakteri, bechic, kalp, gaz giderici, cicatrisant, diüretik, emenagogue, balgam söktürücü, hipertansif, insektisit, uyarıcı, tonik özellikleri isnad edilebilir.
Öksürük, kramp ve kas ağrılarını giderebilir.
Kekik Yağı romatizma ağrılarını giderebilir, bunun yanında enfeksiyon hastalıklarına karşı etkili olabilir.
Alerjik yaralara karşı etkili olabilir, kısa sürede tedavi edebilir.
Kekik Yağı bağışıklık sistemini güçlendirebilir.
Kekik Yağı cilt sağlığını korur, direkt cilde uygulamak yerine su ile inceltilmesinde fayda vardır.
Kekik Yağının kalp sağlığı için çok faydalı olduğunu söyleyen sağlık uzmanları vardır.
Kekik Yağınınbalgam söktürücü özelliği vardır, ökrüsük sorunlarını ortadan kaldırabilir, ciğerleri balgamlardan temizler.
Mide ve bağırsaklarda biriken gazı alabilir.
Kekik Yağı emdiğinizde böbrek yetmezliğinden dolayı vücutta biriken suyun emilimini kolaylaştırabilirsiniz.
Devamını Oku »

Sütün Faydaları Neler Neler

Süt tüketimi sağlık açısından çok önemlidir. Özellikle çocukların büyüme dönemlerinde düzenli olarak tüketmeleri hem iskelet sağlığına hem de uyku düzeni için faydalıdır. Sütü genelde çocukluğumuzda ve gençken daha çok tüketiriz. Maalesef yaşlandıkça tüketimini ihmal ederiz veya tamamen bırakırız.


Halbuki sütün içerdiği vitaminler ve mineraller her yaşta insan için sağlığa ciddi katkılar sağlamaktadır. Bu yüzden süt tüketimi kesinlikle ihmal edilmemeli ve özellikle orta yaşlarda ve yaşlılık dönemlerinde daha fazla tüketilmelidir.
Süt A ve C vitamini açısından zengin bir besin kaynağıdır. Bunun yanında önemli derecede kalsiyum ve potasyum içermektedir. Ayrıca protein ve demir gibi diğer maddeleri de içerir. Fakat çok farklı hayvanlardan elde edinilen sütün çeşitlerine göre çok zengin besin değerleri vardır.
Sütün Sağlığa Faydaları
Sütün genel anlamda sağlığa çok fazla katkısı vardır. Süt, büyüme döneminde olan çocukların kemik sağlığı için süt ve süt ürünü tüketimi çok önemlidir. Yetişkinler için ise özellikle cilt sağlığı başta olmak üzere birçok faydası vardır. Sütün içerdiği besinler kemiklere faydalı olduğu için yaşlılıktan kaynaklanan kemik hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Ayrıca yaşlanmadan kaynaklanan cilt hastalıklarına ve cilt sağlığına önemli katkı sağlamaktadır.
Süt Vücudu Zinde Tutar: Düzenli olarak spor yapanların vazgeçilmez besin kaynaklarının başında gelir. Antrenman sonrası düşük yağlı süt tüketimi iyi gelmektedir. Kaybedilen enerjinin yerine gelmesini sağlayacaktır. Bunun yanında kaslarda daha fazla kütle kazanmak ve istenmeyen yağları daha hızlı atmak için size yardımcı olacaktır.
Süt Kemikleri Güçlendirir: Genel olarak düşük yağlı sütler bol miktarda kalsiyum içermektedirler. Ortalama bir bardak düşük yağlı süt tüketimi 299 miligram kalsiyum sağlamaktadır. Yani bu şu anlama gelir, çok güçlü kemik yapısı için vücudun gereksinim duyduğu kalsiyum miktarının %30’una tekamül eder. Kadınlar için kemik yapılarını güçlendirmede olağanüstü bir besin kaynağıdır. Aynı zamanda çocukların gelişmesine önemli katkı sağlamaktadır.
Obezite Sorununu İçin Süt İyi Bir Çözümdür: Obezite sorunu maalesef artık büyük bir sorun haline gelmiş durumda. Obezite sorununun bilinmesine ve çok az bir efor harcanarak sorunun önüne geçilebilmesine rağmen ihmal edilmektedir. Obezite için düşük yağlı sütler inanılmaz bir kurtarıcıdır. Hem çocuklarda hem de yetişkinlerde obezite sorunu ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Metabolizmayı kuvvetlendirirken doğal yollarla yağ yakmaya yardımcı olur.
Süt Bağırsaklar İçin Faydalıdır: Düşük yağlı sütler bağırsak sağlığı için çok önemlidir ve az çalışan bağırsakları aktif hale getirmektedir. Kabızlık ve ishal şikayetlerini ortadan kaldırdığı gibi, gün boyunca enerjik olmanızı sağlar.
Saç ve Diş Sağlığına Katkıda Bulunur: Düşük yağlı sütün yardımıyla sonsuza kadar sağlıklı saç ve parlayan gülümsemenin sahibi olabilirsiniz. Sütün içerdiği yüksek değerli besinler sağlıklı saçlar için hücreleri yeniler. Bunun yanında düşük yağlı sütler iyi bir kalsiyum deposu olduklarından dolayı diş sağlığına da katkıda bulunurlar.
Kan Basıncını Kontrol Eder: Düşük yağlı süt çok miktarda potasyum ve magnezyum içermektedir. Bu durum da kan basıncını sağlıklı seviyede tutmaya yardımcı olmaktadır. Böylece felç geçirme riski azalır. Kalp sağlığı içinde günlük olarak düşük yağlı süt tüketimi önemlidir. Kan basıncını dengelediği için yüksek kan basıncından kaynaklanan kalp hastalıklarından da koruma özelliği vardır. Sağlıklı bir kalp için günlük olarak tüketilmelidir.
Süt Kas Sağlığını Korur: Kasların yeniden inşa edilmesi için bol miktarda proteine ihtiyaç vardır. Bu yüzden antrenman sonrası bir bardak süt içmek kas sağlığını korumak için önemlidir. Bu uygulama antrenman sırasında kaybedilen besin ve enerjinizin yeniden geri gelmesine yardımcı olacaktır.
Kilo Vermeye Yardımcı Olur: Düşük yağlı süt tüketimi özellikle kadınların daha hızlı kilo vermelerine yardımcı olabilir. Meyve yerken ve akşam yemeklerinden sonra veya sabah aç karında bir bardak süt tüketimi, hem bağırsakların hareketi sağlayacak, hem de gereksiz yağların yakılmasında size yardımcı olacaktır.
Süt Stresle Mücadelede Etkilidir: Stresle mücadelede süt önemli bir yardımcıdır. Gün içerisinde içilen bir bardak süt kasların gevşemesine ve yatıştırıcı bir etki sağlamasına neden olur. Ayrıca yorgunluğu gidererek, yorgunluktan kaynaklanan stresi ortadan kaldırır.
Sütlü Cilt Parlaklığı Maskesi: Sütün en yaygın kullanıldığı alan şüphesiz kozmetiktir. Özellikle cilt üzerindeki etkileri sütü kozmetik sektöründe en önemli element haline getirmiştir. Süt cilt için faydalı olan birçok besin içermektedir. Pürüzsüz ve sağlıklı bir cilt için sütün faydaları saymakla bitmez.
Kaynatılmış sütün sağlığa faydalı olduğu genel bir kanaattir ama kaynatılan süt bazı besin maddelerini kaybetmektedir. Bu yüzden özellikle cilt sağlığı için sütün çiğ olarak tüketilmesi önerilmektedir.
Çiğ süt, cildi nemlendirici maddeler içermektedir. Çiğ süt, tüm cilt türleri için olağanüstü bir besin maddesidir. Yıpranmış ve incelmiş ciltlere sıklık kazandırır ve elastik özellik sağlar.
Çiğ süte birkaç damla limon suyu ekleyin ve iyice karıştırın. Eğer cilt kuru ise bir miktar gül suyu ekleyin. Bu karışımı yüzünüze ve boynunuza uygulayın ve 15 dakika bekleyin. 15 dakika sonra yüzünüzü yıkayın. Bu süt maskesi cildinize olağanüstü bir enerji katar ve çillerin, çatlakların giderilmesine yardımcı olur.
Devamını Oku »

26 Ağustos 2019 Pazartesi

Ceviz Yağı ve Faydaları Nelerdir

Kuru yıpranmış ve yaşlı ciltlerde tercih edilebilir.Saçı besler.Göz çevresindeki kırışıklıklar için ve dudaklardaki çatlamalara karşı kullanılabilir. Ceviz yağı yüksek miktarda linoleik asit ve doymamış yağ asitleri içermektedir. Bu doymamış yağlar sayesinde, tüm cilt problemlerini gidermeye, cildi nemlendirmeye, yaşlanmayı geciktirmeye, cildin yenilenmesine ve kırışıklıkların giderilmesine yardımcı olmaktadır.


Bununla beraber, ceviz yağı mantar ve parazit gelişmesini önlemede, egzema, sedef gibi rahatsızlıkların tedavisinde bitkisel destekleyici olarak kullanılabilir. . Yüksek emilim özelliği sayesinde iyi bir masaj ve taşıyıcı yağdır. Dahili olarak kullanımında kolesterolün düşürülmesine yardımcı olur.
Kullanımı:
Harici: Cilde masaj yapmak suretiyle uygulanabilir.
Dahili: Günde bir çay kaşığı bir bardak suyla alınabilir.
Devamını Oku »

Ihlamur ve Faydaları



Tilia ve kireç olarak bilinen ağaç türlerinin genel olarak isimlendirildiği bitki çeşididir. Ihlamur bitkisi Avrupa halk hekimleri tarafından yüzyıllardır sağlık sorunlarını tedavi etmek adına geniş yelpazeler tarafından kullanılmaktadır. Ihlamur bitkisinin çiçekleri, yaprakları ve odunsu gövdeleri tıbbi amaçlar için kullanılan parçalarıdır. Ihlamur bitkisinin çiçeğinde aktif olarak flavonoidler, uçucu yağlar ve musilaj gibi bileşikler bulunmaktadır. Ayrıca büzücü olarak hareket edebilen tanen de bulunmaktadır.
Ihlamur bitkisi bu tanen sayesinde kas kasılmalarının azalmasında yardımcı olmaktadır. Ayrıca idrar söktürücü ve yatıştırıcı özellikte göstermektedir. En büyük özelliği ise çiçeklerindeki bileşikler sayesinde soğuk algınlıklarına karşı oldukça etkili bir doğal şifa kaynağımızdır. Öksürük, ateş, enfeksiyonlar, inflamasyon, yüksek tansiyon, aşırı bağ ağrıları özellikle migren gibi hastalıklarda da faydalıdır. Vücudun idrar üretimini arttırmada da etkili olan Ihlamur sindirim sistemi gerçekleştiği süre boyunca oluşabilecek kas spazmlarını azaltmaktadır. Karaciğer ve safra kesesi hastalıkları ve cildi çevreleyen yumuşak doku iltihaplarını engelleyerek selülit oluşumunu da engellemektedir. Genel olarak;
Terlemeye teşvik eder
Ateşi düşürür
Öksürüğe iyi gelir
Gribe ve nezleye iyi gelir
Migren ağrılarını hafifletir
İshal tedavisinde ve iyileşmesinde etkilidir
Kan basıncını normal seviyeye getirir
Damar sertleşmesini engeller
Safra kesesi ağrılarını azaltır
Toksinlerin atılmasına yardımcı olur
Ihlamurun Etkileri
Ihlamur bitkisini kalp hastalığı bulunan kişiler ile hamile veya emziren bayanların kullanması sakıncalıdır. Bu tür durumda olanların Ihlamuru kullanmamaları tavsiye edilmektedir. Ihlamur bitkisinin en geniş kullanım alanı ise çayı yapılarak içilmektedir.
Devamını Oku »

Kantaron Yağının Faydaları

Kantaron Yağının Sağlığa Faydaları
Kantaron yağı özellikle deri hastalıkları ve yara tedavilerinde çok etkili olabilmektedir. Mikropların kırılması ve enfeksiyon hastalıklarının tedavi edilmesine ciddi anlamda katkı sağlamaktadır. Açık yaralar ve kesikler üzerinde bile uygulnaması mümkün.


Kantaron Yağı Mikropları Öldürür: Kantaron Yağı antiseptik özelliğinden dolayı mikropları öldürücü özelliği vardır. Yaraların çabuk iyileşmesini sağlar. Ayrıca açık yaraların mikrop kapma riskini azaltabilir. Ayrıva antiseptik özelliğinden dolayı yaranın iltihaplarnmasını engelleyebilir. Hakiki bal ile karıştıtılarak uygulandığında çok etkili bir doğal antibiyortiğe dönüşebilir. Ayrıca kanamaları da kısa sürede durdurabilir.
Kantaron Yağ Hücreleri Yeniler: Kantaron yağının en önemli özelliklerinden bir taneside hücrelerin yenilenmesine yardımcı olabilmesidir. Bunun yanında deri veya cildi ölü hücrelerden temizlemeye yardımcı olabilir. Aynı zamanda yaralara uygulandığında acıyı dindirebilir.
Yanık Tedavisinde Kantaron Yapı: Kantaron Yağı yanık tedavilerinde de çok eski tarihlerden beri kullanılmaktadır. Yanıkları çok kıs sürede iyileştirebilen Kantaron Yağı aynı zamanda yanıktan dolayı meydana gelen acıyı da hafifletebilir. Bunun dışında yanan kısmın mikroğ kaparak iltihaplanmasına izin vermez.
Ciddi Kazalarda Kanamalara İçin Kantaron Yağı: Kantaron Yağının kanamaları durdurduğunu söylemiştik. Ciddi kazalarda meydana gelen iç ve dış kanamalara karşı etkili olabilir ve kanamaları durdurabilir. Kantaron Yağının damar büzücü özelliği vardır bu yüzden içilmesi veya dışarıdan kanamaya uygulanması kanamayı durdurabilir.
Kantaron Yağı Güneş Yanıklarından Koruru ve Tedavi Eder: Kantaron Yağı, özellikle yaz aylarında bilinçsiz güneşlenmeden kaynaklanan güneş yanıklarını d atedavi eder. Bunun yanında yanıklardan dolayı meydana gelen acıyı azaltıcı özelliği vardır.
Kantaron Yağı Pişikleri Tedavi Eder : Kantaron yağı genel anlamda cilt sağlığını korumanın yanında özellikle bebeklerde meydana gelen pişikleri de giderebilir. Bebeklere uygulama esnasında tahriş olmaması için veya her hangi bir yan etki oluşmaması için su ile inceltilmesini öneririz. Bunun yanında bebeklerin karın ağrılarını karın kısmına uygulayarak hafifletebilir veya tamamen geçrimesini sağlayabilirsiniz.
Kantaron Yağı Romatizma ve Diğer Ağrıları Giderir: Kantaron Yağı genel anlamda bütün kas ve ağrılar için kullanılabilir. Siyatik romatizma ağrılarına iyi gelir. Ağrıyan kısıma masaj yaparak uygulanması yeterlidir. Ayrıca Kantaron Yağına kekik ve ardıç karıştırdığınızda daha fazla verim alabilirsiniz.
Kan Şekerini Düşürebilir: Kantaron Yağı açızdan tükettiğinizde kan şekerini düşürmeye yardımcı olabilir.
Mideye İyi Gelir: Kantaron Yağı mide sağlığının korunması için değilde ülser veya buna benzer hastalıklardan dolayı meydana gelen ağrıları hafifletmek için dahili olarak tüketilebilir. Bunun yanında kışları ayakları üşüyen kişilerde Kantaron Yağından faydalanabilirler.
Devamını Oku »

Melisa Çayının Faydaları Nelerdir

Melisa çayı niçin kullanılır?


Çok eski çağlardan beri kullanılan melisa çayı, halk arasında ”oğul otu”, ”balsam otu”, ”mavi balsam” ve limona benzeyen kokusu yüzünden ”limon otu” gibi isimleriyle bilinmektedir. En önemli etkisi sakinleştiricilik olan melisa çayı, bir çok konuda doğal bir şifa kaynağı olarak gösterilmektedir. Melisa çayının fayda sağladığı durumlardan bazıları şunlar;
Uyku sorunu olan hastalar için birebirdir.
Vücuttaki gaz için melisa çayı çok rahatlatıcı bir söktürücüdür.
Ateş düşürücü özelliğe sahiptir.
Vücuttan rahat şekilde ter atılımını sağlar.
Kan basıncını düşürür.
Melisa çayının iştah açıcı özelliği de vardır.
Adet düzensizliğini gidericidir.
Kalp çarpıntısı ataklarını gidericidir.
Nefes darlığı sorunu olanlar melisa çayıyla nefeslerini açabilirler.
Kusma ve karnınızda şişlik şikayetleriniz varsa melisa çayı birebirdir.
Emziren anneler sütlerini çoğaltmak için melisa çayı kullanabilirler.
Safra taşı düşürmelerinde ağrılar için birebirdir.
Kansızlık sorunu olanlar için melisa çayı kan yapıcı özelliğe sahiptir.
Melisa çayı nasıl hazırlanır?
Günlük en fazla 3 çay kaşığı miktarında tüketmeniz gerektiğini hatırlatarak hazırladığınız sıcak suya 1 çay kaşığı kurutulmuş melisayı dökmeniz ve en fazla 15 dakikalık bir dinlenme sürecine bırakmanız tavsiye edilir. Daha sonrasında içmeniz gereken miktarı günün belirli saatlerine bölerek kullanabilirsiniz.
Melisa çayının zararları nelerdir?
Melisa çayının içeriği, bir takım hastalıklar için kullanılan ilaçlarla etkileşime girip bünyede yan etkiler yaratabilir. Örneğin; düşük tansiyon hastalığı olanlar, anksiyete rahatsızlığı için ilaç kullananlar, uykusuzluk ya da kaygı problemi için tıbbi ilaç kullananlar, tiroid ya da göz tansiyonu hastalığı olanlar ve hamilelik sürecinde ağır duygu değişimi yaşayanlar gibi örneklendireceğimiz bir çok durum söz konusu olduğunda melisa çayının tüketimi tehlikeli olabiliyor. Bunların dışında önerilen dozları aşıp bilinçsiz kullanım, karaciğer ve on iki bağırsak hastalığı yaşayan kişilerin melisa çayı kullanması ve çocuk yaştakilerin melisa çayına yönelmesi sağlığı tehdit edici unsurlardandır.
Devamını Oku »

25 Ağustos 2019 Pazar

Çinkonun Faydaları ve Bulunduğu Besinler , yiyecekler

Mineraller ve vitaminlerin sağlığımız açısından önemini daha önce anlatmıştık. Bu yazımızda sizlere çinko minerali hakkında kısa bilgiler vermek istiyorum.


Çinko minerali hangi besinlerde ve yiyeceklerde bulunur, günlük çinko ihtiyacı, çinko mineralinin faydaları ve zararları ile eksikliğinde görülen rahatsızlıkları bu yazımızda bulabilirsiniz.
Çinkonun Görevleri: Çinko, koku alma duygusunun korunması, sağlıklı bir bağışıklık sistemi, proteinlerin inşa edilmesi, enzimlerin salgılanması ve DNA’nın yaratılması gibi işlevleri bulunan önemli bir mineraldir. Çinko ayrıca nörotransmitter olarak hücrelerin birbiriyle iletişim kurmasını sağlar.
Çinko Bulunan Yiyecekler: Dana ciğeri, susam, istiridye, kabak ve karpuz çekirdeği, bitter çikolata, koyun eti tüketmek vücudun ihtiyaç duyduğu çinkoyu almanız açısından önemli yiyeceklerdir.
Çinko genel olarak protein içeren gıdalarla ilişkilidir ve çinko içeren gıdaların protein bakımından zengin olduğunu söyleyebiliriz. Et ürünleri bir yana çinko içeren besinler arasında süt ve süt ürünlerini, patates, esmer pirinç, fıstık, fasulye ve kepekli tahılları sayabiliriz. Eğer vejetaryenseniz çinko alımınız et tüketenlere göre daha az olacağı için diyet listenize çinko yönünden zengin bu sebzeleri ve yemişleri eklemelisiniz.
Günlük Çinko İhtiyacı: Tavsiye edilen günlük çinko alımı yetişkin erkekler için 11 miligram, kadınlar için ise 8 miligram. Eğer hamileyseniz ya da emzirme dönemindeyseniz günlük tüketilmesi gereken miktarın üzerine 2-3 miligram daha ekleyebilirsiniz. Çocuklarda ise 4-8 yaş arası 5 miligram, 9-13 yaş arası 8 miligram çinko alımı tavsiye edilmekte. Bebeklerin ihtiyacı ise 3 miligram olarak belirlenmiş.
Bazı Besinlerde Bulunan Çinko Değerleri
100 gram tavuk budu: 2.9 miligram çinko içerir, günlük çinko ihtiyacının %19′unu karşılar.
Kuru fasulye: 100 gramı 1.4 miligram çinko içerir, günlük ihtiyacın %9′unu karşılar.
100 gram az yağlı meyveli yoğurt: Günlük çinko ihtiyacının %4′ünü karşılar, 0.7 miligram çinko içerir.
100 gram badem: Çinko yönünden zengin olan bademin 100 gramı 3.5 miligram çinko içerir.
100 gram süt: 0.4 miligram çinko içerir.
Tavuk göğsü: 1 miligram çinko içerir. Günlük ihtiyacın %7′sini karşılar.
Çinko Mineralinin Faydaları
– Bağışıklık sistemini güçlendirir. Eğer yeterli miktarda çinko alınmazsa çocuklar ve yaşlılarda pnömoni ve diğer enfeksiyonlara yatkınlık oluşabilir.
– Tartışmalı olsa da soğuk algınlığının olumsuz etkilerini hafiflettiği ve daha çabuk iyileşme sağladığı yönünde bazı araştırma sonuçları bulunuyor.
– Cildin daha sağlıklı olmasını, kesik ve yaraların daha kısa sürede iyileşmesini sağlar.
– Özellikle 14-17 yaş arası yetersiz beslenen çocuklarda yaşanan şiddetli ishalin geçme süresini kısaltır.
– Yaşa bağlı göz sorunlarından koruma ve yaşanan sorunların azalmasını sağlar.
Uyarılar:
Tavsiye edilen oranlardan daha fazla çinko almak; bağışıklık sisteminde düzensizliklere, demir eksikliğine, iyi kolesterolün düşmesine neden olabilir. Eğer sağlıklıysanız ve düzenli olarak besleniyorsanız fazla çinko ya da çinko eksikliği görülme olasılığı düşüktür. Ancak günde 50 mg’dan fazla ya da yetişkin erkeklerde 11 mg’dan az çinko tüketiminin zararları olabileceğini unutmayın.
Çinko yönünden zengin istiridye, karaciğer, kuzu eti aynı zamanda yüksek kolesterol içerdiğinden özellikle kalp rahatsızlığı olanların dikkatli tüketmesi gereken besinler arasında. Yine birer çinko kaynağı olan susam, kabak çekirdeği ve fıstık çok kalorilidir. Bu nedenle kilo kontrolü için az miktarlarda yenmeli.
Devamını Oku »

At Kestanesi ve Faydaları



Damar büzücü özelliğe sahip olan at kestanesi bitkisi kadınların çoğunlukla güzelleşmek için kullandığı bir bitkidir. Botoks etkisi sağlayan krem ya da yağların içeriğinde yoğun olarak kullanılan at kestanesi, sadece güzelleşme amacıyla kadınların kullandığı bir bitki olmadığı gibi tıpta da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ciltteki gözenekleri kapatarak; kırışlığı önler, sivilce ve siyah nokta oluşumunu minimum düzeye indirir.
Cilt güzelliği için şifalı bitkiler deyince akla ilk gelen bitkiler arasında yer alan at kestanesi, damar büzücü etkiye sahip olduğundan, güzellik açısından son derece etkilidir. Kılcal damarları kapatarak, pürüzsüz ve canlı bir görünüm sağlayan atkestanesi krem ya da yağ olarak daha sık kullanılmaktadır.
Varisten kurtulmak ve varis ağrılarını azaltmak için de atkestanesi kullanılmaktadır. Kan dolaşımını düzenleyerek daha güzel ve pürüzsüz bir cilt sağlayan bu bitki, sadece görünüm açısından değil, sağlık açısından vücuda olumlu etki sağlar.
At kestanesinin faydaları arasında basura iyi gelmesi de bulunur.
At kestanesi bağırsak problemlerini en aza indirir.
At kestanesi krem ya da yağ olarak cilt güzelliği için kullanılmakla birlikte, at kestanesi çay olarak da içilebilmektedir.
Devamını Oku »

Greyfurtun Faydaları

Greyfurtun Sağlığa Faydaları
İçerdiği bol miktarda vitamin ve mineraller yardımıyla greyfurt sağlık açısından bir ço fayda sağlamaktadır. Kanserle mücadeleden, göz sağlığının korumasına, kilo vermeyi kolaylaştırmadan kanserle mücadeleye kadar bir çok açıdan sağlığımıza katkıda bulunan greyfurt, düzenli olarak tüketilmesi gereken meyvelerin başında yeralır. Greyfurtun sağlık açısından faydalarını şu şekilde sıralamak mümkün;

Greyfurt Kilo Vermeyi Kolaylaştırır: Greyfurtun içerdiği bol miktarda su sağlıklı bir şekilde kilo vermeyi kolaylaştırır. Bazı sağlık uzmanları düzenli olarak greyfurt tüketiminin kiloya neden olduğunu savunmalarına rağmen bunun bilimsel bir kanıtı yoktur. Bir çok sağlık uzmanı greyfurtun şeker depolamak yerine kilo kaybını sağladığını belirtmektedir.
Kansere Karşı Greyfurt: Greyfurt vücudun enfeksiyonlarla mücadele etmesine yardımcı olur. Kansere neden olan kanserojen maddelerle içerdiği bol miktardaki flovanoidler yardımıyla mücadele eder.
Greyfurt bir müshil görevi görerek özellikle kolon kanseri vakalarını azaltır, kolon kanserine yakalanma riskini ciddi anlamda azaltabilir. Bunun dışında mukoza zarının sağlığını koruyan petkin açısından zengin bir meyvedir. Günlük iki tane greyfurt tüketimi büyük oranda kolon kanserine yakalanma riskini azaltır ve kanser hücrelerinin ortadan kalkmasını sağlayabilir. Petkin ayrıca sindirimin kolaylaşmasını sağlayabilir.
Greyfurt Görme Yeteneğini Korur: Pembe ve kırmızı greyfurt görme sağlığı üzerinde çok etkilidir ve görme yeteneğini geliştirir. Günlük olarak bir greyfurt tüketimi göz yorgunluğunu giderir. Bunun dışında yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkabilecek göz sorunlarına yakalanma riskini azaltabilir.
Artrit Sorunlarını Giderir: Greyfurt artrite yol açabilecek eklem kıkırdağını kurar. Ayrıca kalsiyum ve salisilik asit içerir, bu özelliğinden dolayı greyfurt artrit sorunalrına yakalanma riskinia zaltabilir Bu konuyla alakalı çok daha etkili sonuçlar almak için elma sirkesi ve greyfurt suyu karıştırılarak tüketilebilir.
Enfeksiyon Hastalıkları İçin Greyfurt: Greyfurt flavonoid içeriği için vücutdan enfeksiyonları defetmek ve hastalıklardan bünyeyi korumak için çok etkili bir rol oynayabilir. Her gün bir greyfurt yemek veya greyfurt suyu tüketmek kardiyovasküler hastalıklara karşı bağışıklık sağlar. Greyfurtda bulunan flavonoid ve C vitamini ve mineraller ayrıca bu özelliğini destekleyici unsurlardır.
Kolesterol Sorunları İçin Greyfurt: Greyfurtda mevcut antioksidanlar da kişide kolesterol seviyesini azaltmaya yardımcı olur. Milyonlarca insan, tehlikeli sonuçlara yol açabilir kolesterol sorunu muzdarip. Doktorlar her zaman kolesterol düşürmek isteyen kişiler için değişik diyetler önerirler. Kolesterol sorunlarından muzdarip kişilere genelde greyfurt da tavsiyee dilir. Bir tane greyfurt yemek t% 15 kolesterol seviyesini düşürebilir ve% 17 kadar trigliserid seviyelerini azaltabilir. Greyfurt ayrıca kalp sağlığını artırır ve kalp hastalığın yakalnma riskinia zaltır.
Greyfurt Karaciğeri Temizler: Greyfurtun bol miktarda ve farklı antioksidanlar içermesi karaciğer sağlığı açısından da faydalıdır. Kareciğerin temizlenmesine yardımcı olur, toksinlerin karaciğere zarar vermesini engelleyebilir.
Dişeti Sağlığını Korur: Günde yarım greyfurt tüketimi dişeti sağlığınızı korumaya yardımcı olabilir. Özellikle dişeti kanamalarını kalıcı olarak durdurabilir.
Greyfurt Solunum Sistemi için Faydalıdır: Greyfurtun bol miktarda içerdiği C vitamini özellikle astım hastalığı için faydalıdır. Astım ataklarının şiddetini azaltır ve atakların gecikmesine veya daha uzun aralıklarla geçmesine yardımcı olabilir. Bunun dışında genel anlamda greyfurtun içerdiği besinler ve maddeler solunum sistemi sağlığına katkıda bulunur. Özellikle çocuklarda, ökrüsük ve burun tıkanamsı sorunlarını ortadan kaldırabilir.
Böbrek Taşları İçin Greyfurt: Düzenli olarak greyfurt suyu tüketimi böbrek taşlarının gelişimini büyük oranda engelleyebilir. C vitamini içeriği yüksek, meyve suyu, idrarda pH değerini ve sitrik asit salgılanan hızını arttırmak için yardımcı olur. Bununla birlikte içerdiği kalsiyum böbrek taşlarının oluşmasına engel olabilir.
Greyfurtun Cilt ve Saç Sağlığına Faydaları: Bol miktarda vitamin ve mineraller içeren greyfurt aynı şekilde cilt ve saç sağlaığı için de çok faydalar sağlamaktadır. Cildi zararlı güneş ışınlarından korur. Cilt hücrelerinin sağlığını korur ve hasralı hücrelerin onarılması için gerekli olan hayati besinleri barındırır aynı zamanda saç sağlığı içinde faydalı olan greyfurt, saçlara uyguandığında dökülme sorunlarını azaltabilir. Greyfurt suyu saçlara doğal bir parlaklık kazandırır, yumuşatıcı özelliği vardır.
Devamını Oku »

Beyaz Çay Nedir , Beyaz Çayın Faydaları ?

Beyaz çay nedir?
Beyaz çay, çay bitkisinin bahar aylarında oluşturmaya başladığı tomurcukların el yordamıyla toplanmasıyla elde edilmektedir. Yeşil çay ya da sürekli kullandığımız siyah çaydan farklı olarak hiç bir fermantasyon işlemi geçirmezler. Beyaz çay, sadece güneş ışığında kurutulur ve diğer çaylar gibi fırınlanma ve diğer işlenme tekniklerinden geçirilmez. Bu işlemlerden geçmediği için de içerdiği mineral ve vitaminleri korumuş olur. Beyaz çayın bir diğer cezbedici özelliği de içerisinde eser miktarda kafein barındırmasıdır. Fazla kafein kullanmayan ve fazla kafeinli içeceklerden haz etmeyen kişilerin rahatlıkla içebileceği bir çay çeşididir. Beyaz çayın adının beyaz olması, çay bitkisinin tomurcuklarından elde edilmesinden dolayı bu tomurcukların ve yapraklarının üzerinde beyaz beyaz tüyler bulunmasından gelir. Aroması da siyah çay ve yeşil çayın birleşimi gibi tatmaktadır.

Beyaz çayın önemli etkisi, kansere neden olan hücrelerin çoğalmasını önleyebilmesidir.
Cilt güzelliğine ve pürüzsüzlüğüne katkı sağlar.
Kolesterolü düşürmede etkilidir.
Beyaz çay, diş sağlığı için fayda sağlar.
Tansiyonu düşürmede etkilidir.
Ciltteki kırışmaları ve sarkıklıkları önlemeye yardımcıdır.
Beyaz çay, hücre yenilenmesi için vücutta bir takım çalışmalar yapar.
Kemik sağlığı için faydalıdır.
İçerisinde bol miktarda bulunan antioksidanlar sayesinde vücudumuzu zararlı toksinlerden arındırır.
Beyaz çay mikroplara, bakterilere ve virüslere karşı vücudumuzu koruyucu özelliğe sahiptir.
Bireyin metabolizmasında bağışıklık sistemine son derece olumlu etki sağlar ve kuvvetlendirir.
Beyaz çay içeriğinde eser miktarda bulunan kafeinden ötürü, kafeinin yarattığı zararlardan kişi uzak tutar.
Osteoporoz döneminde bulunan kişiler için dinginleştirici özelliği vardır.
Beyaz çay bol miktarda K ve C vitamini içerdiği için vücudumuzun bu vitaminlere olan ihtiyacını karşılar.
İçerisindeki kateşinler sayesinde damarları genişletir ve vücutta kanın daha verimli dolaşmasını sağlar.
Beyaz çay vücuttaki kötü kolesterol seviyesinin düşmesine yardımcıdır.
2. tip diyabet hastalığı görülen kişilerin hastalıklarına çare olma özelliği taşır.
Beyaz çay nasıl yapılır?
Öncelikle beyaz çayı ilk defa tadacaksanız az bir miktarda alıp denedikten sonra hoşunuza gitmesi kaydıyla daha fazlasını almanız önerilir. Çünkü beyaz çay değerli ve zor üretilen bir çay olduğu için fiyatı da ona göre şekillenmiştir. Bunun dışında aldığınız çayın paketlenmesine çok dikkat edin, siz satın almadan önce bir şekilde hava alıyor olmuş olması çayın zaten bozuk olacağına ya da siz aldıktan çok kısa bir süre sonra bozulacağına işarettir. Eğer hiç bir şekilde hava almadığına da eminseniz mümkün mertebe siz aldıktan sonra kısa bir süreçte tüketmelisiniz. Beyaz çayın ömrü ortalama 4-5 ay olduğundan ve içinde bulunduğu paket açıldıktan sonra bu süreç daha da kısaldığından kullanım şartlarınıza dikkat etmelisiniz. Sıra demleme kısmına geldiğinde dikkat edilmesi gereken bir başka husus, çayın hazırlanma aşamasında ısıttığınız suyu direk kaynadığı anda alıp çayın üzerine dökmemeniz gerektiğidir. Eğer bu işlemi yaparsanız elinizdeki çayın tadı oldukça acılaşacak ve çayınızın yaprakları haşlanmış olacaktır. İdeal hazırlayış, suyu kaynattıktan sonra 5 dakikalık bir süreçte bekletip ondan sonra çayın üzerine ekleme şeklindedir. Büyük bardakta beyaz çay içmek için miktar olarak iki çay kaşığı beyaz çay eklemeniz gerekir. Bardak miktarıyla değil de demleme miktarıyla çayınızı tüketmek istiyorsanız, suyun içerisine döktüğünüz çayları suyun kendi sıcaklığıyla ters orantılı demleme sürecine bırakın. Yani suyun sıcaklığı ne kadar az olursa demleme süreci de o kadar uzun olmalıdır. İçeceğiniz çayın aroması hafif olduğundan tatlandırmak isterseniz içerisine şeker, süt ya da limon ekleyebilme imkanınız da mevcut.
Devamını Oku »

24 Ağustos 2019 Cumartesi

Çınar Yaprağı ve Faydaları



Esas yurdu Anadolu  ve orta Asya olan çınarlar, genelde ormanlarda değil de dere, ırmak ve nehir yataklarında yetişmektedir. Çınar ağacının yaprakları ise oldukça geniş ve damarlıdır. Çınar ağacının yaprakları, tozdan ve dumandan çok fazla etkilenmediği için, büyük endüstri yerleşim yerlerinde, park ve bahçelerde yetişip büyüyebilmektedir.
Çınar ağacı Türkiye topraklarının hemen hemen bütün bölgelerinde yetişebilen özellikte olup 45-50 metreye kadar uzayabilen kumlu, çakıllı topraklarda üreyebilen, hızlı büyüyen, kalın gövdesi olan, köklü, uzun ömrü olan ve dayanıklı bir ağaçtır. Çınar ağacı, hızlı büyüme gösterir ve uzun ömürlüdür. Yaşlı çınarların ise, zamanla içleri çürüyüp boşaldığı halde yaşamlarını devam ettirebilme özellikleri bulunmaktadır.
Çınar ağacının kozalağının ve yaprağının insan sağlığına faydalı etkileri vardır. Ayrıca çınar ağacı mobilya yapımında da kullanılmaktadır.
Ayrıca tanen (tannik asit) içeren kabukları kabız yapıcı ve ateş düşürücü olarak içten, antiseptik olarak da dışarıdan kullanılır.
Çınar yaprakları ise, birçok sağlık probleminin giderilmesine yardımcı olmaktadır. Çınar yaprağı su içinde kaynatılarak haricen ya da oral olarak kullanılmaktadır.
ÇINAR YAPRAĞININ SAĞLIĞA FAYDALARI NELERDİR?
Çınar yaprağının sağlığa olan faydaları oldukça fazladır. Çınar yaprağı kemik ve eklem sağlığını korur, destekler ve özellikle kireçlenmeyi rahatlatır. Yanık ve yanık yaralarının iyileştirilmesinde kullanılan çınar yaprağı, aynı zamanda diş ve diş eti sağlığını da koruyan bir bitkisel kaynaktır. Çınar yaprağı, vücuttaki ödemi alır ve şişkinlik oluşmasını önler. Çınar yaprağı suyu mide bulantısını önler ve etkisini azaltır. Epilepsi hastalığına iyi gelen çınar yaprağı, saç derisini besler, kepeklenmeyi ve saç dökülmesini önlemektedir. Çınar yaprağı aynı zamanda, yaraların daha çabuk iyileşmesine yardımcı olur ve kadınlarda oluşan vajinal akıntıların kesilmesine ve iyileşmesine de yardımcı olmaktadır. Cilt sağlığını da koruyan çınar yaprağı, sedef hastalığının olumsuz etkilerini dindirir. Çınar yaprağı, romatizma, bel ve boyun fıtıklarının tedavisinde yardımcı bitkisel bir kaynaktır.
Devamını Oku »

Arpanın Faydaları

Arpa Nedir ?
 
Arpa, buğdaygiller familyasından olan, sıcak iklimler de yetişen, buğdaya benzeyen bir bitkidir. Ülkemizde hemen hemen bir çok yerinde yetiştirilir. Genellikle ekmek ve bira yapımında kullanılan arpa, bir çok hastalığın şifasında da kullanılmaktadır.
Arpanın Faydaları
Prostat büyümesini engeller.
Ağızda oluşan iltihaplanmalara karşı iyi gelir.
İdrar söktürücü özelliği vardır.
İdrar yolları iltihaplanmasına karşı iyi gelir.
Baş ağrılarını giderir.
Böbrek taşı ve kumlarını dökmeye yardımcı olur.
Boğaz ağrılarına karşı iyi gelir.
Deri hastalıklarına karşı iyi gelir.
Kusma isteğini giderir.
Ateş düşürücü özelliği vardır.
Soğuk algınlığı, grip, nezleye karşı faydalı gelir.
Mide ve bağırsak iltihaplarına karşı iyi gelir.
Romatizma ve adele ağrılarına iyi gelir.
Harareti giderir.
Böbrek, karaciğer, dalak rahatsızlıklarına karşı iyi gelir.
Devamını Oku »

Nar Ekşisinin Yapılışı ve Faydaları

Bu yazımızda sizlere son dönemde kullanımı giderek artan bir besin olan nar ekşisi hakkında bilgiler vermek istiyorum.




Bir yemek kaşığı nar ekşisi sadece 35 kalori olması ve salatalarda ya da diğer yiyeceklerle kullanılması halinde kilo aldırmaması, nar ekşisinin kullanım sıklığını ve yoğunluğunu arttırmış durumda.
Evde Nar Ekşisi Yapımı: Arzu ettiğiniz miktarda narı temizleyin. Sonrasında ise patates püresi yaptığımız ezici ile narları ezip, nar suyunu çıkarın ve sırlı toprak bir kaba süzgeç vasıtasıyla süzün. Orta ateşte, reçel suyu kıvamına gelene kadar yavaş yavaş kaynatın.
Porselen bir tabağa damlatınca akmadan kalıyorsa olmuş demektir. Bu aşamadan sonra bir süre güneşte bekletilir ve rengi bir miktar koyulaştırılır. Eğer bu kadar işlem size zor geliyor ve hazır nar ekşisi almak durumunda iseniz lütfen alırken tam anlamıyla doğal olup olmadığını kontrol edin.
Nar Ekşisinin Faydaları: Şüphe yok ki en büyük faydası çiğ köftenin üzerinde muazzam bir tada bürünmesi. Şaka bir yana bu benim kendi görüşüm. Peki nar ekşisi neye iyi gelir biliyor musunuz?
– Nar ekşisi şeker hastalığına iyi geldiği bilinen bir besindir.
– Damakta ve ağız içinde olan  yaraları iyileştirir. Buna ek olarak diş eti hastalıklarına karşı faydalıdır.
– Nar ekşisi yapımı doğal olduğu sürece kellik dahil olmak üzere bir çok saç problemine iyi gelir.
– Nar ekşisi kalori sorunu oluşturmaması sayesinde yüksek tansiyona da iyi geliyor. Nar ekşili salata kolay bir kullanım şekli olduğunda tansiyon düzenleyicidir.
– Nar ekşisi ile zayıflama mümkündür. Yağ yakıcı bir özelliği vardır. Kilo aldırmaz.
– Vücudun ihtiyacı olan enerjiyi az miktar nar ekşisi sağlayabilir.
– Zararlı maddelerin, toksin ve ödemlerin bünyeden atılmasına yardımcı olur.
– Bağışıklık, şeker, kolesterol gibi durumlara karşı etki gösterir.
– Bağırsaklara yerleşen kurt ve iltihap gibi sorunlardan kurtulmayı kolaylaştırır.
– İshal ve basur sorunu yaşayanlar güvenle nar ekşisi tüketebilir.
Devamını Oku »

Üzüm Suyunun Faydaları , Saça ve Cilde Yararları

Genel olarak şarap yapımında kullanılan üzüm suyu son dönemlerde meyve suyu konsantresi olarak marketlerde yerini almaya başladı.


Şu ana kadar pek fazla tutulmasa dahi ilerleyen dönemlerde üzüm suyuna karşı daha bir yakınlık kuracağımızdan eminim. Bunda ise en büyük etken emin olun üzüm suyunun bir çok hastalığa ve rahatsızlığa karşı faydalı olması.

Üzüm Suyu Neye iyi Gelir? Buyurun üzüm suyunun eşsiz faydalarını beraber inceleyelim.
– Kan yapıcı olması ve antioksidan özelliği ile kanser riskine karşı oldukça güçlü bir savunma aracıdır. Bol miktarda mineral ve vitamin içerir.
– A, B ve C vitaminleri içerdiğinden, vücudu hastalıklara karşı korur. İçeriğinde potasyum ve demir olduğundan bağışıklık sisteminin hastalıklara karşı güçlenmesini sağlar.
– Kanı sulandırdığı için kalp krizi riskini önlemede çok faydalıdır üzüm suyu.
– İçerdiği antioksidanlar sayesinde cildin yaşlanmasını geciktirir. Zararlı maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.
– Üzüm suyu çok iyi bir enerji kaynağıdır. Vücudun hissedilir derecede dayanıklılığını artırır.
Devamını Oku »

23 Ağustos 2019 Cuma

Evde Elma Sirkesi Yapımı, Elma Sirkesi Nasıl Yapılır?

Sizlere bu yazımızda İbrahim Saraçoğlu, Ahmet Maranki, Feridun Kunak, Oktay Usta ve Canan Karatay tarafından sıkça tavsiye edilen evde doğal ve organik elma sirkesinin yapımını anlatmak istiyorum.


En çok kullanılan ve sevilen sirke çeşitlerinin başında geliyor elma sirkesi. Şifası bol bu sirkenin, tadı da bir o kadar şahane. Özellikle doğal, tatlı mı tatlı elmalardan yapıldığında lezzeti iki katına çıkıyor. Ev temizliğinden salata sosuna kadar birçok alanda kullanabileceğiniz bu güzelliğin gelin yapılışına göz atalım.
Malzemeler: 1 adet 5 litrelik geniş ağızlı bir cam kavanoz, Kavanozun ağzını kapamak için tülbent parçası, Tülbenti bağlı tutmak için paket lastiği / ip parçası, 2 kilo organik elma, 1 avuç kadar nohut, Varsa 1 su bardağı kadar ev yapımı sirke, Varsa bir parça sirke anası.
Elma Sirkesi Nasıl Yapılır? Daha kolay şekilde anlamanız için evde organik elma sirkesi tarifini adımlar halinde anlatacağım.
1.Adım: Kış mevsiminin en olgun ve şeker oranı en yüksek organik elmalarını alın. Yeşil, ham, ekşi elmalardan kaçının. Eğer bir elma ağacınız varsa, diplere dökülen çürük çarık (ama küflü olmayan ) elmalar varsa harika olur.
2.Adım: Sirke yapımında kullanılacak kavanoz ve elmaları güzelce yıkayın. 3 farklı yöntem var: Elmaları katı meyve sıkacağı ile sıkarak suyundan sirke yapabilirsiniz. Elmaları yeyip sadece kabuklarından sirke yapabilirsiniz. Ya da benim yaptığım gibi en pratik şekliyle elmaları 4 eşit bölüp, ortadaki sert kısım haricinde çekirdekleriyle birlikte kavanoza koyabilirsiniz.Her türlü sirkeleşme olur. Farklılık sirkenin tadında ve bulanıklılık derecesinde olabilir.
3.Adım: Nohut ve varsa sirke ya da sirke anasını bu aşamada kavanoza koyun. Şart değildir sadece fermantasyon sürecini hızlandıracaktır. Elmaların üstünü kavanozun üstünde birazcık boşluk bırakana kadar içme suyuyla doldurun.
4.Adım : Tülbent parçasını 2 kat yaparak paket lastiği ile kavanoza bağlayın. Sirke oluşumunun olabilmesi için mutlaka hava alması gerekir ve tülbent bunu sağlayacak. Bir müddet sonra sirkenin etrafında sirke sinekleri oluşacak ve ertesi gün kaybolacaklar. İşte paket lastiği de bu sinekler kavanoza girmesin diye. Sirke oluşana dek kavanozun kapağını kapatmayın. Aksi takdirde havayla teması kesersiniz ve bakteri kardeşler çalışamazlar.
5.Adım: Kavanozu direkt güneş ışığı almayan loş ve ılık bir yerde tutun. İlk yapıldığında elmalar henüz suyun üstündedir. 1 -2 hafta sonra yavaş yavaş aşağıya inecekler, en sonunda da kavanozun dibinde kalacaklar. Elmalar suyun altında kalana dek yaklaşık 1 hafta kadar gün içinde 2-3 kez kavanozu karıştırmanız gerekiyor. Böylelikle elmalar suyla temas edecek ve küflenme olmayacaktır.
6.Adım: Kullandığınız elmaların türüne bağlı olarak sirke 1-2 hafta sonra önce şarap gibi kokacak, beklemeye devam ettikçe sirke kokusunu almaya başlayacaksınız. Bu yaklaşık 2 ay gibi bir süredir. Daha fazla beklemeye devam ederseniz fermantasyon sürecek ve kavanozun ağzında balıkçı ağlarını andıran dantel gibi beyaz bir tabakanın oluştuğunu fark edeceksiniz. Bu tabaka beklemeye devam ettiğinizde fotoğrafta görüldüğü üzere bir sirke anasına dönüşecek. Sirke anası sirkeyi oluşturan bakterilerin atıkları. Elmalar tamamen dibe çöktüğünde keskin sirke kokusunu ve tadını aldığınızda kendiniz tebrik edip sonraki aşamaya geçebilirsiniz.
7.Adım: Sirkenizi tülbentten geçirerek gerekiyorsa 2 kez süzün. Süzülmüş sirkeleri ince uzun şişelere alın ve havayla temasını kesin. Serin ve loş bir yerde muhafaza edin. Oluşan sirke anasını da yaptığınız sirkeden bir miktar alıp içinde, buzdolabında, kapağı kapalı halde cam bir kabın içinde 1 yıl muhafaza edebilirsiniz.
Not: Elinizde sirke anası varsa bal, bulgur ve nohut kullanmanıza gerek olmadan sirke yapabilirsiniz.
Püf Noktası: Temiz içme suyu şart. Karanlık ve kuytu bir yer olmasına özen gösterin. Ara ara kavanozu karıştırın ve açıp kontrol edin.
Devamını Oku »
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Saç ve Cilt Sağlığına Faydalı Bitkisel Yağlar

Neredeyse her gün kullandığınız saç ve cilt bakım ürünlerinin içinde zararlı kimyasal maddeler bulunduğunu mutlaka biliyorsunuzdur. Doğal...