Sindirime İyi Gelen Bitkiler
İşte Sindirime İyi Gelen Bitkiler
Sindirime İyi Gelen Bitkiler,Tarihin
başlangıcından bu yana, bir çok bitki hastalıkları iyileştirmek amaçlı
kullanılmıştır. Özellikle geleneksel Çib tıbbında bitkilerin çoğu tedavi
amaçlı kullanılmışlardır. Yıllar boyu edinilen tecrübeler sonrasında,
sindirime ve sindirim bozukluklarına iyi gelen bitkiler tanınmış ve
kategorize edilmişlerdir.
- Sindirime iyi gelen bitkiler
Zencefil, keskin ve kekremsi bir aromaya
sahip bir bitki türüdür. Mide bulantısına iyi gelmesi ile bilinen bu
bitkinin genellikle çayı tüketilmektedir. Çeşitli kanser tedavilerinde
zencefil çayı içmenin ya da çiğ zencefil çiğnemenin hastalara iyi
geldiği tespit edilmiştir.
Mayıs 2013’te Nörogastroenteroloji
dergisinde yayımlanan bir araştırmada, zencefil tüketiminin kemotrapi
tedavisi gören kanser hastalarında mide bulantısına iyi geldiği ortaya
konulmuştur.
Ocak 2006’da Azerbaycan Gebelik ve Jinekoloji dergisinde yayımlanan bir başka çalışmada ise, zencefilin hamilelik dönemi mide bulantısı ve kusmalarına iyi geldiği tespit edilmiştir.
Bir çok uzman mide boşalması ve mide bulantısı için zencefil tüketimini önermektedir.
Zerdeçal
Sıklıkla görülen sindirim problemlerine
iyi gelen bir diğer bitki ise zerdeçaldır. Zerdeçalın içerisindeki aktif
bileşen olan kürkümin maddesi bu bitkiye sarı rengini veren maddedir.
Zerdeçal, geleneksel Çin tıbbında sindirime ve karaciğer fonksiyonlarına
iyi geldiği için sıklıkla kullanılmış bir bitkidir. Dünya sağlık
organizasyonu, mide gazı, reflü ve atonik sindirim güçlüğü gibi
rahatsızlıkların tedavisinde kürkümin kullanımını desteklemektedir.
Yapılan araştırmalarda zerdeçalın anti
inflamatuvar etkilere sahip olduğu gözlemlenmiştir. Bu bitki ülseratif
kolitin tekrarlanmasını engelleyici özelliğe de sahiptir. Bilimsel
çalışmalar sonucunda zerdeçalın sindirime ve sindirim sistemi
problemlerine bir çok yönden iyi geldiği ortaya konulmuştur.
Zerdeçalın ülseratif kolit tedavisinde kullanımı için önerilen günlük dozaj 2 gramdır.
Zerdeçal bitkisi bazı kişiler için
etkili bir tedavi yöntemi olsa da, kullanımı herkes için tam olarak
güvenli değildir. Safra kesesi rahatsızlıklarını kötüleştirebilen, mide
fesadına neden olabilen ve GERD hastalığının semptomlarını
ağırlaştırabilen etkilere sahip olan zerdeçalın kullanımından önce,
mutlaka bir doktora danışılması önerilir.
Boğa Dikeni
Kökeni Avrupa’ya dayanan boğa dikeni,
uzun yıllar boyunca besin maddesi ve ilaç olarak kullanılmıştır.
Günümüzde bu bitki, alkolik hepatit, karaciğer sirozu, karaciğer
zehirlenmesi ve viral hepatit gibi hastalıkların tedavisi ile karaciğeri
toksik maddelerin zararlarından koruma amaçlı kullanılmaktadır.
Boğa dikeni, sindirimi ve metabolizması
yavaş olan kişilere karaciğer hücrelerinin sağlığını koruması açısından
önerilmektedir. 60 gün boyunca günde 175 200 miligram arasında
tüketilmesi önerilen boğa dikeni bitkisi, kapsül formunda
kullanılmaktadır. Bu kullanımın karaciğer hücrelerinin yenilenmesine
katkıda bulunduğu gözlemlenmiştir. Fakat boğa dikeninin karaciğere
yararları hayvanlar üzerinde kanıtlanmasına rağmen insanlar üzerinde
hala tam manası ile kanıtlanamamıştır.
Genel olarak boğa dikeni, kolay
sindirilebilen, kan şekerini düşürmeye meyilli bir bitki türüdür ve
kullanmadan önce bir doktora danışılması önerilir.
Kaygan Karaağaç
İsminden de anlaşılacağı üzere, kaygan
karaağaç jel yapıda müsilaj (zamk) isimli bir madde içerir. Bu madde
yemek borusunu kaplayan bir maddedir. Bu özelliği sayesinde sindirim
sistemi ile ilgili bazı hastalıkların tedavisini olumlu yönde etkileyen
kaygan karaağaç bitkisi, medikal marketlerde kapsül, tentür, pastil ya
da çay şeklinde bulunabilir ve sindirim gerilimini azaltmak için
kullanılır.
Maryland Üniversitesi Tıp Merkezinden
yapılan açıklamalarda, kaygan karaağacın kullanım dozajının bu ürünün
hazırlanış şekline göre değişebileceği söylenmiştir. Tipik dozaj günde 3
kere 2 fincan sıcak su içerisine 4 gram toz kaygan karaağaç şeklinde ya
da 4 ile 8 hafta arasında bir süre boyunca günde 3 yada 4 kere 400 500
miligram arasında değişen kapsüller biçimindedir.
Kaygan karaağacın çok ciddi yan etkileri
olmadığı bilinse de, yemek borusunu kaplama özelliği çeşitli ilaçların
emilimini azaltabilir. Bu nedenle başka ilaç ya da ilaçlar kullanan
hastalarda, kaygan karaağaç bitkisinin kullanımı doktor kontrolünde
olmalıdır. Hamilelik ya da emzirme dönemindeki kadınların, bu bitkiyi
kullanmadan önce bir doktora ya da sağlık uzmanına danışmaları önerilir.
Bitkinin işe yaradığı tecrübe yolu ile çok kez kanıtlanmış olsa da bu
durumu destekler nitelikte bir bilimsel çalışma henüz sonuçlanmamıştır.
Ananas Özütü
Ananas, mide bozulmasına iyi geldiği
bilinen bir meyvedir. Meyvenin içerisinde, sindirime yardımcı olan, mide
ekşimesi ve hazımsızlığa iyi gelen sindirim enzimleri bulunmaktadır.
Çoğu alternatif tıp uzmanı ananasın özütünden elde edilen bromelain
maddesinin (sindirim enzimlerinden bir tanesi) kullanımını çeşitli
rahatsızlıkların tedavisi için önermektedir. Ananas meyvesinin artrit ve
kas ağrılarını tedavi edici anti inflamatuvar özelliklere sahip olduğu
konusunda da kanıtlar vardır.
Yüksek dozlarda tüketilen bromelain mide
fesadına neden olabileceği gibi, maddenin kanamayı arttırıcı
özellikleri nedeni ile ameliyata girecek hastaların operasyondan en az 2
hafta öncesinden itibaren bu maddeyi kullanmayı bırakması
önerilmektedir.
Probiyotikler
Probiyotikler, sindirimi düzenlemeye
yardımcı olduklarından, marketlerde sıklıkla karşımıza çıkan ürünlerdir.
Antibiyotik kaynaklı ishalin tedavisinde kullanılan bu maddeler
sindirime de iyi gelmektedirler.
- Sindirime İyi Gelen Besinler
Süt içmenin mide yanmasına iyi geldiği
bilinmektedir. Sütün mide asidine karşı mide duvarlarını koruyucu
etkileri olduğu düşünülmektedir.
Bal
Geleneksel tıplarda da kullanılan bal,
mide yanmasını iyileştirici özelliklere sahip bir besindir. Üst
gastroözofajeal geçişi kaplayan bu besin maddesi, mide asidinin yemek
borusundan yükselmesini engellemeye yardımcı olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder